HPG Şervan Êrkendî’yi saygıyla andı

Şehit düşen Botan Komutanlığı Üyesi Şervan Êrkendî (Cebrail Gültekin) saygıyla anan HPG, “gerçek bir Apocu zafer gerillası olmayı mutlaka başaracağımızın ve bu kahramanlık çizgisini zaferle taçlandıracağımızın sözünü veriyoruz” dedi.

HPG Basın İrtibat Merkezi açıklaması şöyle:

“26 Eylül 2021 günü Şirnex’in Besta bölgesine bağlı Çeqçeqo alanında sömürgeci Türk devletinin işgalcileriyle yaşanan bir çatışmada, Botan Komutanlığı Üyesi Şervan Êrkendî (Cebrail Gültekin) yoldaşımız şehadete ulaşmıştır. Başta yoldaşımızın değerli ailesi, yurtsever Êrkendî ve tüm Kürdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz. Tüm şehitlerimize verdiğimiz zafer sözümüzü, kahraman Şervan yoldaşımızın şahsında bir kez daha yeniliyoruz.

Şervan yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Şervan Êrkendî
Adı Soyadı: Cebrail Gültekin
Doğum Yeri: Adana
Anne – Baba Adı: Xezal – Mehmet Şirin
Şehadet Tarihi ve Yeri: 26 Eylül 2021 / Botan

 

Şervan yoldaşımız yurtsever Êrkendî halkının asil bir evladı olarak Adana’da dünyaya gelmiştir. Êrkendî halkı Apocu hareketin Botan’a ayak basmasıyla en erkenden yurtseverleşen köylerden biri olmuştur. Êrkendîliler Apocu harekete gönül vermiş, en değerli ve güzide evlatlarını özgürlük mücadelesine katmış, birçok kahraman şehidiyle büyük bir onur payesi kazanmış ve böyle tanınmışlardır. Bu yüzden sömürgeci soykırımcı Türk devleti Êrkendî halkına büyük bir tepki duymuş, düşmanca bir siyaset uygulayarak baskı ve zulümde sınır tanımamıştır. Êrkendî halkı ise düşmana asla boyun eğmemiş, Kürdistan’dan sürgün olma pahasına özgürlük davasına bağlılığından ve değerlerinden vazgeçmemiştir. Gittiği her yerde Kürdistanî değerlerle yaşamış, ülkeden ve mücadeleden asla kopmamıştır.

Böyle bir aile ortamında büyüyen Şervan yoldaşımız Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’ni erkenden tanımış, yurtseverliği temel kimliği olarak bellemiştir. Yüreği büyük bir coşkuyla çarpan, dinamik ve arayışçı bir karaktere sahip olan Şervan yoldaşımız okullarda 13 yıl boyunca başarılı bir şekilde okumuştur. Aynı zamanda yetenekli bir genç olarak müziğe ilgi duymuş, kendisini müzik sanatında geliştirmiş ve profesyonel bir baterist olarak birçok konserde yer almıştır. Kültür, sanat ve gençlik faaliyetlerinde yer almış, devrimci sorumlulukla görevlerini yerine getirmiştir. Bir insanın toplum içerisinde kazanmayı isteyebileceği her şeyi elde eden Şervan yoldaşımız, tüm bunları elinin tersiyle iterek Devrimci Halk Savaşımız’ın en önemli dönemlerinden biri olan 2012 yılında gerilla saflarına katılmıştır. Özgürlük türküsünü bu sefer silahıyla söylemeyi tercih eden Şervan yoldaşımız, mücadelemizin en çetin dönemlerinden birinde tüm bireysel yaşam olanaklarını arkasında bırakarak Kürdistan dağlarının yolunu tutmuştur.

Garê, Xakurkê ve Zap alanları’nda gerillacılık yapan Şervan yoldaşımız erkenden gelişme kaydetmiş ve geleceği parlak Apocu bir militan olarak öne çıkmıştır. El Nusra, DAİŞ ve onların türevi olan birçok faşist çeteciliğin Türk devletinin eliyle Rojava Özgürlük Devrimi’ne saldırısı geliştiğinde, Şervan yoldaşımız Rojavayê Kurdistan’a geçmiştir. Beş yıl boyunca Rojavayê Kurdistan’ın ve Kuzey-Doğu Suriye'nin birçok bölgesinde eylemlere katılmış, saldırı kol komutanı olarak onlarca eyleme öncülük yapmış ve koordine etmiştir. Yüksek cesareti ve büyük saldırı ruhuyla kendini savaş pratiği içerisinde kanıtlamıştır. Farklı yer ve zamanlarda 3 kez yaralanmış, her seferinde yarasını sarıp dersler çıkararak erkenden görevinin başına dönmüştür.

Rojavayê Kurdistan’daki başarılı pratiği ve duruşuyla tüm yoldaşlarına örnek olduğu gibi birçok Arap ve Kürt gencine ilham kaynağı olup devrim saflarına katılmalarının yolunu açmıştır. Edindiği engin askeri tecrübesini Kürdistan dağlarına taşırmış, Mahsum Korkmaz Akademisi’nde yeni dönem gerillacılığına yoğunlaşmış, kendisini tarz ve taktikte yenilemiştir. Akademiden sonra iki yıl boyunca yüksek güven, özveri ve hassasiyet gerektiren örgütsel çalışmaları başarıyla yürütmüş ve Bakurê Kurdistan’da gerillacılık yapmaya odaklanmıştır. Şervan yoldaşımızın en büyük hayali kendi öz yurdu olan Botan topraklarında gerillacılık yapmaktı. Bu hayalinden hiçbir zaman vazgeçmemiş ve sonunda Botan Komutanlığı Üyesi olarak Botan’a geçmiştir. Yüksek cesareti ve fedai ruhunun yanı sıra, parlak zekası, kabiliyetli kişiliği, devrimci bilinci ve yüksek öngörüsü ile gerilla taktiklerini akılcı bir biçimde uygulamıştır. Mücadele tarihimizde erkenden gelişme kaydeden ve komutanlaşan seçkin örneklerinden biri olmayı başarmıştır. Mücadelede sergilediği performans, halka ve yoldaşlara bağlılık, dürüst, samimi, cesaret ve fedakarlıkla dolu yaşam tarzının yanında, kahramanlık çizgisindeki fedai duruşu, hepimiz için esas alınması gereken hakiki bir düzeyi ifade etmektedir.

Başta ailesi olmak üzere Kürdistan’ın önemli yurtseverlik merkezleri olan Êrkendî, Botan ve tüm Kürdistan halkı bağrından çıkardığı böylesi yiğit evlatları ve kahraman komutanlarıyla ne kadar gurur duysa yerindedir. Yoldaşların yoldaşı olma adına, bu yoldaşların yolunda, onların tavır ve tutumlarının çizgisinde, gerçek bir Apocu zafer gerillası olmayı mutlaka başaracağımızın ve bu kahramanlık çizgisini zaferle taçlandıracağımızın sözünü veriyoruz.”