HSM: Çağdaş Derwêş Dilşêrler var oldukça özgürlük ateşi hiç sönmeyecek!

Şengal’e yönelik soykırımı engelleyen 12 Çağdaş Derwêş’in komutanı olan Hüseyin Acar (Dilşêr Herekol)’ın şehit düştüğünü açıklayan HSM, “Derwêşler, Egîdler ve Dilşêrler var oldukça Kürt halkının özgürlük mücadelesi hep sürecektir” dedi.

Halk Savunma Merkezi(HSM) Karargah Komutanlığı, Hüseyin Acar (Dilşêr Herekol)’ın şehadetine ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Komutanlık açıklamasında şunlar belirtildi:

“18 – 19 Ekim 2020 tarihlerinde işgalci Türk ordusu Hatay’ın Dörtyol ilçesi kırsalındaki Amanos dağlarında bir operasyon başlatmıştır. Bu operasyonda yaşanan çatışma sonucuda Şengal’deki Êzidî halkımıza karşı geliştirilen fermanı durduran ve Şengal’deki tarihi direnişi ilk geliştiren güçlerin komutanı ve Şengal’i özgürleştiren güçlerin de sorumlusu olan değerli komutanımız Dilşêr Herekol (Hüseyin Acar) yoldaşımızın şehadete ulaştığı bilgisi kesinlik kazanmıştır. Başta Dilşêr yoldaşımızın değerli yurtsever ailesine, Êzidî Şengal ve direngen Botan halkı olmak üzere tüm yurtsever Kürdistan halkına başsağlığı diliyoruz. Şehitler ordumuza verdiğimiz, amaçlarını gerçekleştirme ve özgürlük davamızı zafere ulaştırma sözünü, Çağın Derwêş’i olan ölümsüz komutanımız Dilşêr Herekol yoldaş şahsında bir kez daha veriyoruz.

KOMUTAN AGİTLERİN İZİNDE YETKİN BİR GERİLLA KOMUTANI OLDU

Dilşêr yoldaşımız sömürgeci düşmana ilk kurşunun sıkıldığı ve silahlı mücadelemizin başlatıldığı Sêrt’in Eruh ilçesinin Torık köyünde dünyaya gelmiştir. Çırav dağının yamacında, gerilla mücadelesiyle iç içe, yurtsever bir ailede Büyük Komutanımız Agit (Mahsum Korkmaz)’in kahramanlık hikayeleriyle büyümüş, Botan halkının derin yurtseverlik kültürüyle yetişmiştir. Botan dağlarındaki gerilla mücadelesini durduramayan, yurtsever Botan halkını yolundan döndüremeyen sömürgeci soykırımcı Türk devleti Dilşêr yoldaşımızın dünyaya geldiği Torık köyünü koruculuğa zorlamış, büyük bir baskı ve zulüm uygulayarak 1994 yılında boşaltmıştır. Yurtseverlik çizgisinden asla taviz vermeyen ve düşmana boyun eğmeyen Dilşêr yoldaşımızın değerli ailesi bu yüzden Türkiye metropollerine göç etmek zorunda kalmıştır. Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’nin kızgın savaş ortamında gerilla ile iç içe büyüyen, sömürgeci düşmanın Kürt halkına reva gördüğü soykırım siyasetine ve zulmüne bizzat tanıklık eden Dilşêr yoldaşımız 1997 yılında genç yaşta gerilla saflarına katılmıştır.

Amanoslar’da gerilla saflarına katılarak devrim mücadelesine başlayan Dilşêr yoldaşımız dağlı bir Kürt olarak erkenden dağlarla bütünleşmiş, yetkin bir gerilla olmuştur. 1999’daki geri çekilme sürecinde Medya Savunma Alanları’na ulaşmak isterken Suriye devleti tarafından esir alınmış, yaklaşık 3 yıl boyunca tutuklu kalmıştır. 2002 yılında Suriye devletinin zindanından çıkar çıkmaz tekrardan Kürdistan dağlarıyla buluşmuştur. Medya Savunma Alanları’nda bir yıl kaldıktan sonra 2003 yılında Gabar’a geçmiştir. Hareketimizin başlattığı 1 Haziran 2004 hamlesi temelinde Gabar’da önemli bir rol oynayan Dilşêr yoldaşımız 2005 yılında Zap’a geçmiş, Medya Savunma Alanları’nda bir süre kaldıktan sonra 2007 yılında yeniden Botan Sahası’na geçmiştir. Çetin pratiği, zorlu koşulları ve imkansızlıklarıyla bilinen Gabar’ın birçok bölgesinde ve Besta’da büyük bir azimle mücadele etmiştir. Botan’da gerçekleştirilen birçok eyleme öncülük etmiş, düşman operasyonlarına darbeler vurmuş, pusulardan ustalıkla kurtulmuş, iki kez ağır yaralanmış ama hiçbir zaman pes etmeyerek her zaman düşmanın yüreğine korku salmıştır. Botan’da, Komutan Agit’lerin izinde yetkin bir gerilla komutanı olmuştur. Gerilla komutanlığında ve devrimci halk savaşı pratiğinde edindiği engin tecrübeleri partimizin ideolojik eğitimleriyle daha üst bir seviyeye çıkarmak ve yoldaşlarıyla paylaşmak için 2012 yılında Medya Savunma Alanları’na geçmiştir. Kürdistan Özgürlük Gerillası’na çok yoğun katılımların olduğu 2013 – 2014 yılında yeni savaşçıları eğitme ve gerilla pratiğine hazırlama çalışmasında büyük emekler vermiş, koordinasyon ve komutanlığını yapmıştır.

ÇAĞIN DERWÊŞİ OLARAK BÜYÜK BİR EFSANA HALİNE GELDİ

Kürdistan coğrafyasına musallat edilerek TC devleti tarafından Kürt halkına saldırtılan DAİŞ faşizmi 2014 yılında insanlık dışı vahşi katliamlar gerçekleştirmiştir. Kürdistan halkları ve özelde de Şengal’deki Êzidî halkımız üzerindeki soykırım tehlikesini erkenden görerek müdahale etme kararı alan partimiz PKK, 12 yoldaşımızdan oluşan ilk gerilla grubunu Şengal’e göndermiştir. Kürt halkının Çağdaş Derwêşleri 12 Siwarîler olarak Kürdistan dağlarından Musul ovasına inmiş, her türlü engellemeyi aşarak Şengal’deki halkımıza ulaşmışlardır. Kürdistan halkı ve hareketimiz için yüz akı olarak tarihe geçen, büyük bir soykırımı engelleyerek halkımızın onurunu kurtaran, bu tarihi yürüyüşü başlatan 12 Çağdaş Derwêş’in komutanlığını ve sorumluluğunu Dilşêr Herekol yoldaşımız yapmıştır. Şengal’deki halkımızı bilinçlendirip örgütleyerek yaklaşan fermana karşı hazırlamak için büyük bir özveriyle kesintisiz bir şekilde sürekli çaba göstermiştir. Dilşêr yoldaşımız ve beraberindeki 11 yoldaşın bu çaba ve hazırlıkları sayesinde DAİŞ çeteleri 3 Ağustos 2014 tarihinde Şengal’e saldırdığında fermanın soykırımla sonuçlanması engellenmiş, Êzidî halkımız Şengal dağlarına ulaştırılarak savunması sağlanmıştır.

Dilşêr yoldaşımız Şengal dağlarında Êzidî halkımızın seçkin ve onurlu evlatlarından yüzlerce Çağdaş Derwêş ve Edûlêler örgütleyerek Yekîneyên Berxwedana Şengal’in ilk temellerini atmış, YBŞ direniş içerisinde vücut bulan ve aktif mücadele eden Êzidî halkımızın yegâne öz savunma gücü olmuştur. YBŞ ile kendi öz savunma gücüne kavuşan Êzidî halkımız Dilşêr yoldaş öncülüğünde tarihi bir duruş sergilemiştir. HPG ve YJA STAR gerillalarının tarihi müdahalesi ve YPG savaşçılarının desteğiyle Şengal’i özgürleştirme hamlesi başlatılmış ve DAİŞ faşizmi Şengal’de yenilgiye uğratılarak Şengal özgürleştirilmiştir. Büyük emeği, fedakarlığı, cesareti, kararlılığı, savaşçılığı ve yetkin komutanlığı ile Şengal’de başarılı bir pratik sergileyen Dilşêr yoldaşımız 7’den 70’e tüm Êzidî halkımızın gönlünde taht kurmasını bilmiştir. Birçok Êzidî genci komutan Dilşêr yoldaştan etkilenerek mücadeleye katılma kararı almış, Şengal’de yeni doğan birçok çocuğa Dilşêr ismi verilmiş, daha yaşarken Çağın Derwêş’i olarak büyük bir efsane haline gelmiştir.

23 YILLIK APOCU KOMUTANLIK VE MİLİTANLIK

Kürt halkının onurlu yiğit bir evladı, Apocu militan ve tecrübeli bir gerilla komutanı olarak Şengal’deki görevini başarıyla yerine getiren, Şengal’in öz savunmasını Êzidî halkının onurlu evlatları olan YBŞ’ye devrederek Şengal’den ayrılan Dilşêr yoldaşımız 2016 yılında Medya Savunma Alanları’na dönmüştür. DAİŞ faşizminin asıl örgütleyicisinin, destekçisinin ve akıl hocalığını yapanın sömürgeci soykırımcı TC devleti olduğunu bilen ve buna dikkat çeken Dilşêr yoldaşımız, Türk devletinin Ortadoğu halklarına dayattığı faşizmi ve onun soykırım rejimini kaynağında bitirmek için Amanos dağlarına geçme önerisi yapmıştır. Bu temelde Amanoslar’a geçerek burada Amanos Saha Komutanlığı üyesi olarak önemli bir görev üstlenmiştir.

Değerli komutan Dilşêr yoldaş, sahip olduğu yurtseverlik duygusu, devrimci bilinci ve yüksek öngörüsü ile aynı zamanda savunma ve saldırı taktiklerini akılcı bir biçimde koordine etmede yüksek başarı göstermiş yiğit bir Apocu komutandı. Onun mücadelede sergilediği performans, halka ve yoldaşlara bağlılık, dürüstlük ve samimiyet, cesaret ve fedakarlıkla dolu yaşam tarzının yanında sergilediği fedai duruşu, hepimiz için hakiki bir örnektir. Amanoslar’dan sömürgecilerin zindanlarına, Medya Savunma Alanları’ndan Botan’a, Botan’dan Şengal ve yine Amanoslara kadar mücadele ile dolu, nefes nefese 23 yıllık başarılı Apocu komutanlık ve militanlık örneğini sergilemiştir. Dilşêrler gibi halkı için her an Kürdistan’ın her yerinde mücadele etmeye hazır olan, düşmanına korku halkına umut olan, eşsiz yoldaşlık ve komutanlık örneğini duruşuyla yaşamsallaştıran Çağdaş Derwêşlere sahip olduğumuz için yoldaşları olarak büyük bir gurur duyuyoruz.

Başta Botan halkı ve Êzidî halkımız olmak üzere tüm Kürt halkı Dilşêr ile ne kadar gurur duysa, yüceltse yerinde olacaktır. Derwêşler, Egîdler ve Dilşêrler var oldukça Kürt halkının bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi hep sürecek ve Kürdistan dağlarındaki özgürlük ateşi asla sönmeyecektir. Çünkü artık ölüm nereden gelirse gelsin gam yenilmeyeceğini, kesinleşen Kürtlüğün ve özgür yaşamın ebedi gerçeklik olduğunu Önder Apo bizlere müjdelemiştir. Biz de halkına umut olan hakiki Apocu yoldaşların yoldaşı olmaya çalışarak, kahraman şehitlerimizin izinde yürüyerek, Apocu zafer gerillacılığını mutlaka başararak özgürlük davamızı zaferle taçlandıracağımızın sözünü veriyoruz.”