Katledilen Bedriye Gümüş’ün failleri soruldu

Kayıp yakınları, 1992 yılında Nusaybin’de koruculuk baskısına karşı düzenlenen yürüyüşe askerlerin açtığı ateş sonucu katledilen Bedriye Gümüş’ün faillerini sordu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" talebiyle her hafta sürdürdükleri eylemin 630’uncusunu yaptı.  

Online üzerinde paylaşılan videoda, Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı Kuşkaya (Gurik) köyünden 17 Şubat 1992’de Yardere köyüne koruculuk baskısına karşı yürüyüş yaparken askerlerce açılan ateş sonucu yaralanan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Bedriye Gümüş’ün hikayesine yer verildi. 

Gümüş’ün öyküsünü İHD Amed Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Ezgi Sıla Demir anlatı.

‘ASKERİN AÇTIĞI ATEŞ SONUCU KATLEDİLDİ’

Gümüş’ün ikamet ettiği Kuşkaya köyünün askerlerce hep basıldığını, halkın korucu olmaya zorlandığını ve köylülerin buna başkaldırma amacıyla yaptıkları protesto yürüyüşü sonucunda 5 köylünün olay yerinde katledildiğini belirten Demir, Gümüş’ün Mardin’de bir hastaneye kaldıktan sonra yapılan müdahalelere yaşamını yitirdiğini kaydetti.  

Demir, “Bedriye Gümüş evli ve iki çocuk annesiydi.  Ailesinin anlatımlarına göre; yaşadığı Kuşkaya köyüne sürekli askerler tarafından evlere baskınlar düzenlenmekteydi. Köylülere sürekli olarak korucu olmaları yönünde tehditler ediliyordu. Devlet güçlerince yapılan baskın ve tehditlerden dolayı, köy halkı durumu protesto etmek için 17 Şubat 1992 yılında yaşadıkları Kuşkaya köyünden, Yardere köyüne doğru bir yürüyüş gerçekleştirmek istediler. Köylülerin yapmış oldukları yürüyüş, belli bir mesafeden sonra askerler tarafından engellenmeye başlandı” şeklinde konuştu. 

5 KİŞİ OLAY YERİNDE YAŞAMINI YİTİRDİ VERDİ

Demir, köylüleri durduran askerlerin, yürüyüşü sonlandırmamaları halinde müdahale edeceklerini söylediği ve olumsuz hava koşullarına rağmen yürüyüşlerinde ısrar eden köylülerin üzerine askerlerce silahla ateş açıldığını dile getirdi.  Açılan ateş sonucu Abdulselam Acet, Seyfettin Kopçak, Ali Ölmez, Abdulselam Özbey, A. Hakim Gölan adlı 5 köylünün olay yerinde can verdiğini, bunlardan 2’sinin askerlikten izne gelen kişiler olduğunu kaydeden Demir, olay yerinde yaralanan Gümüş ise askeri bir araçla Mardin’deki bir hastaneye kaldırıldığını ifade etti. Demir, “Ailesinin beyanlarına göre, Bedriye Gümüş hastaneye götürülürken askerler tarafından yakınlarına olayın örgütçe gerçekleştirildiğini söylemelerini ısrarla istemişler. Kendisine birçok kurşun isabet eden Bedriye Gümüş hastanede ameliyata alınır. Bedriye Gümüş, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirir” ifadelerine yer verdi. 

‘HER HANGİ BİR SORUŞTURMA BAŞLATILMADI’

Gümüş’ün yakınlarının girişimlerine dikkat çeken Demir, “Yapılan başvuruya göre; olayın yaşandığı esnada Ramazan isminde bir Binbaşı ile Mehmet Göçmen adlı yüzbaşı görevliydi. Derneğimizin her fırsatta yapmış olduğu tüm çağrılara rağmen halen olayın faillerine ilişkin herhangi bir soruşturma başlatılmadı” diye kaydetti.

Demir, kayıp yakınlarının, 90’lı yılardan bugüne kadar kaybettiği çocuklarının akıbetini sormak için verdiği mücadelede insan haklar savunucuları olarak destek ve dayanışma göstererek adalet arayışlarını yineleyeceklerini söyledi.