KCDK-E: Şengal'e sahip çıkmak ulusal bir görevdir

Şengal Asayiş Güçlerine Irak Merkez hükümetinin yaptığı tehdide ilişkin Şengal’e sahip çıkma çağrısı yapan KCDK-E, “Gün Şengal’e sahip çıkma günüdür” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan KCDK-E şunları kaydetti: “Türk devletinin özelikle DAİŞ zihniyetli Erdoğan büyük fedakarlık ve bedellerle Êzidî halkımızın Şengal’de yarattığı kurumlar ve savunma güçlerine karşı saldır ve kirli politikalarla yeni bir katliam gerçekleştirmek istemektedir. Diktatör Erdoğan doğrudan hayata geçiremediğini, Irak hükümeti ve KDP eliyle gerçekleştirmek istemektedir. 9 Ekim 2020’de Bağdat ile Hewler (KDP) arasında varılan anlaşma, Şengal’i (Êzdixan) toptan işgal etme ve Êzidîleri katliamdan geçirme projesidir.

TC Savunma Bakanı Hulusi Akar, Irak ve Hewlêr ziyaretleri sonrası yaptığı açıklamada Irak hükümeti ile Şengal’e dönük saldırıyı görüştüklerini dile getirdi. Bu açıklamasının sonrasında, Irak Merkezi Hükümeti’nin 10 Mart tarihinde Şengal Asayiş Güçleri’ne yaptığı, ‘24 saate kadar silahlarınızı bırakarak şehri terk edin’ uyarısı yeni bir ferman çağrısıdır. Şengal’i DAİŞ katliamı ile baş başa bırakan BM, Irak ve KDP, Şengal’i savunan ve koruyanlardan ‘kurtararak’ yeniden teslimiyet ve ihanet şebekesinin denetimine vermek istiyorlar.

Şengal Özerk Meclisi (MXDŞ) Yönetimi 10 Mart’ta yaptığı açıklamada konuyla ilgili şunları belirtmiştir:

‘DAİŞ’in Şengal'deki yenilgisinden bugüne kadar, Şengal halkına karşı birçok komplo düzenlendi. Halkımız evlerine ve topraklarına döndüğünde durumları düzeldi ve hayatlarını yeniden planlamaya başladılar. Şengal halkı artık özyönetim düzeyine ulaştı ve Şengal’in çocukları artık kendi topraklarını savunabilecek konumda olduklarını dile getirdiler. Bizler kendimizi yönetmek ve korumak istiyoruz. Bu da Irak Anayasası’na aykırı değildir.

Bağdat-Erbil Anlaşması’yla, bizden köleliği kabul etmemiz isteniyor. Bu anlaşma diyor ki, ‘Biz sizin varlığınızı kabul etmiyoruz, kimliğinizi tanımıyoruz.’ Bize açıkça diyorlar ki ‘Êzidîler toprağınızı, vatanınızı terk edin.’ Biz de diyoruz ki, ‘Şimdiye kadar Şengal halkına hiçbir hizmette bulunmadınız. Êzidî halkına sadece komplolar hazırladınız.’

Tüm dünya bilmelidir ki adaletsizliği asla kabul etmeyeceğiz. Taleplerimizden, toprağımızdan vazgeçmeyeceğiz.

Şengal üzerinde hiçbir hak ve hüküm sürdürme meşruiyetine sahip olmayan Bağdat ve Hewler, Êzidî Kürtlere haksız ve hukuksuz bir dayatmada bulunmaktadır. DAİŞ’in ve açık şekilde faşist, emperyalist bir siyaset güden Erdoğan’ın dayatmalarına boyun eğen bu iki hükümetin, Êzidî halkımıza karşı güç kullanmaya çalışması kabul edilemez.

Êzidîler; özgürlük, özerklik talep etmekte ve kendi kendilerini savunmak istemektedirler. Bundan daha meşru ve doğal bir talep olamaz. Bunu zorla bastırmaya çalışmak bin bir zahmetle, emekle, fedakarlıkla ve bedelle oluşturulan demokratik iradeyi yok saymak, toplumun iradesini hiçe sayarak ve halka rağmen hegemonya kurmaya çalışmak faşistliktir ve insanlık dışı bir anlayıştır.”

KCDK-E olarak tüm halkımıza ve dostlarımıza çağrımızdır:

Başlatılan bu uğursuz, kirli ve katliamcı siyasete karşı seferberlik ruhuyla bulunduğumuz her yerde ayağa kalkalım, sokaklara akalım. Her yerde düzenleyeceğimiz eylemlerle Şengal’e ve Êzidî halkımıza karşı geliştirilmek isteten yeni katliamlara DUR! diyelim.

Gün Şengal’e sahip çıkma günüdür!”