KCK: Direniş dışında Êzidîxan’ın özgürlüğünü sağlamak mümkün değildir!

Türk devletinin Şengal’e saldırısına için açıklama yapan KCK, “Direniş dışında Êzidîxan’ın özgürlüğünü ve özyönetimini sağlamak mümkün değildir. Belki bedeller ödenecek, ancak direnildiğinde Êzidîxan’ın özerkliği ve özyönetimi mutlaka sağlanacaktır” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, işgalci Türk devletinin Şengal’e yönelik gerçekleştirdiği saldırıya ilişkin yazılı açıklamada bulundu.

KCK, “Türk devleti bir daha Şengal’e saldırarak DAİŞ’in ortağı olduğunu göstermiştir. DAİŞ saldırısına karşı en ön saflarda direnen, DAİŞ’in soykırım saldırısının önüne geçen Êzidî öncülerinden Seid Hesen’in arabasına savaş uçaklarıyla saldırılmıştır. Bu saldırıda Êzidî halk önderi Seid Hesen ve YBŞ savaşçısı yeğeni Îsa Xwededa şehit düşmüştür. Değerli ailelerine ve tüm Êzidî halkına başsağlığı diliyor, özlemleri olan özgür ve özerk Êzidîxan’ın gerçekleşeceğine inanıyoruz. Bu saldırıdan bir gün sonra Şengal’de bir hastaneye yapılan saldırı sonucunda şehit düşen YBŞ savaşçıları Hemîd Sadun (Qîran Sîba), Xidir Şeref (Pîr Xidir),  Ramî El Salim (Ronî), Meytem Xidir Xelef  (Serhed Zemar), ile sağlık çalışanları Elî Reşo Xidir, Sedo Îlyas Reşo, Hecî Xidir ve Muhlise Sîdar’ın ailelerine ve tüm Êzidî halkına başsağlığı, yaralanan 4 kişiye de acil şifalar diliyoruz” dedi.

ŞEHİT SEİD HESEN ÖNDERLİĞİN DÜŞÜNCELERİNE İNANDI

“Êzidî halkının siyasi ve askeri önderlerinden olan Şehit Seid Hesen Önderliğin düşüncelerine inanmıştı” denilen açıklamada, şunlar belirtildi:

“Rêber Apo’nun Êzidîlere verdiği değer onda büyük bir bağlılık yaratmıştı. Êzidîleri Rêber Apo’nun düşünceleri doğrultusunda eğitmek ve örgütlemek için TEVDA(Tevgera Azadî û Demokrasi a Ezdîya)’nın kuruculuğuna öncülük etmiştir. 2004 yılından 2014 yılına kadar TEVDA’nın sorumluluğunu yaparak Êzidîler’de özgürlük ve demokrasi bilincini geliştirme çabası içinde olmuştur.

Êzidî halkının önderi olan Şehit Seid Hesen DAİŞ karşısında gösterdiği tutumla gerçek bir Êzidî önderi olduğunu kanıtlamıştır. DAİŞ Şengal’e saldırdığında DAİŞ’in soykırım saldırısını durduran 12 gerillanın yanında yer almıştır. Ailesi ve aşiret çevresiyle birlikte Êzidî halkının Şengal’de kalmasına öncülük etmiştir. Soykırım saldırısına karşı Êzidî halkının var olma iradesi olarak Şengal’de gerillalarla omuz omuza direnerek çağdaş Derweş duruşunu ortaya koymuştur. Eğer on bin kadar halkla birlikte soğuk kış, kavurucu sıcak demeden her türlü imkansızlık ortamında Şengal dağında kalınmasaydı Êzidî halkının toprakları sahipsiz kalacaktı. Belki de bir daha Êzidîler Şengal’e dönemeyeceklerdi. Bu açıdan DAİŞ soykırımını püskürten gerillalarla birlikte çağdaş Derweş olan Şehit Seid Hesen Êzidîler tarafından hiçbir zaman unutulmayacaktır.

Büyük gerilla komutanları Dilşer, Agit ve Nujin’le birlikte omuz omuza DAİŞ’e karşı savaş yürütmüştür. DAİŞ’i durduran kahraman gerillalar Şehit Seid Hesen’e dayanarak hem DAİŞ’e karşı direndiler hem de Êzidî halkını anayurtları olan Şengal’de tuttular. Bu gerçeklik Êzidî halk önderi Şehit Seid Hesen Êzidî halkına, 72 Fermanda şehit düşen Êzidîlere ne kadar bağlı olduğunu göstermiştir. Şehit Seid Hesen başta kızı Şehit Berivan Şengal olmak üzere birçok akrabasını Êzidîxan’ın özgürlüğü mücadelesinde şehit vererek Êzidî halkının özgür ve özerk Êzidîxan’ı yaratmak için neler yapması gerektiği konusunu bir de bu tutumuyla ortaya koymuştur.

ÇAĞDAŞ DERWEŞ SEİD HESEN

Çağdaş Derweş duruşu gösteren Şehit Seid Hesen, Dılşer, Agit ve Nujinlerle birlikte DAİŞ’i Şengal’den atma mücadele sürecinde YBŞ’yi kurarak Ezidxan’ı özsavunmaya kavuşturmuşlardır. Bugün Êzidîlerin özsavunma gücü varsa bunda Türk devletinin saldırısında şehit düşen Seid Hesen’in büyük rolü olmuştur. Şehit Seid Hesen YBŞ’nin kuruluşunda rol oynadığı gibi, Şengal meclisinin kurulmasında da Êzidîlerin Mam’ı Zeki Şengal’iyle birlikte öncü rol oynamıştır. Kongre divanı olarak meclisin kuruluşunu da sağlayarak hem özsavunma hem de özyönetim kurucusu olarak Êzidî tarihindeki ölümsüz yerini almıştır. Tüm Êzidîler Şehit Seid Hesen’in bu öncülüğünü ve emeğini unutmayacaklardır. Onun çabaları mutlaka Özgür Êzidîxan’la taçlandırılacaktır.

ÊZİDÎLERİN TÜMDEN SOYKIRIMA UĞRATILACAĞI BİR ŞENGAL YARATILMAK İSTENMEKTE

Irak başbakanı Kazimi’nin Şengal’e geleceğinin söylendiği bir zamanda bu saldırının gerçekleşmesi planlı olduğunu göstermektedir. TC’nin baskısı, KDP’nin şantajları sonucu Irak’la KDP arasında bir anlaşma yapılmıştı. TC’nin saldırılarıyla Êzidîlerin iradesi kırılıp bu anlaşma uygulanarak Êzidîxan 3 Ağustos 2014 74. Ferman öncesi duruma döndürülmek istenmektedir. Türk devletinin saldırısı sonrası Irak başbakanı Kazimi’nin Şengal anlaşması uygulanmalı, demesi, yine Türk savaş uçaklarının Şengal’de bir hastaneyi savaş uçaklarıyla vurması tamamıyla Êzidîlerin özyönetiminin ve özsavunmasının tasfiye edilerek Êzidîlerin tümden soykırıma uğrayacağı bir Şengal yaratılmak istenmektedir. Bu durum karşısında tüm Êzidî halkına, dostlarına, vicdanlı ve adaletli insanlığa düşen görev bu saldırılar karışışında direnmektir. Direniş dışında Êzidîxan’ın özgürlüğünü ve özyönetimini sağlamak mümkün değildir. Belki bedeller ödenecek, ancak direnildiğinde Êzidîxan’ın özerkliği ve özyönetimi mutlaka sağlanacaktır.

Kuşkusuz Şengal içinde işbirlikçi ihanetçiler olmasaydı bu saldırılar bu biçimde gerçekleşmezdi. Şengal’de bir ihanet şebekesi örgütlendirilmiş; bunlar da DAİŞ gibi farklı inanç ve kimliklere düşman Türk devletine istihbarat vermektedirler. Şehit Seid Hesen DAİŞ’in yaptığı katliamlara ve binlerce Êzidî kadının kaçırılmasına çok öfkeliydi. İşbirlikçiliğe ve ihanete karşı çok öfkeliydi. Bu nedenle Êzidî halkının önderi olan Seid Hesen hedef alınmıştır. Bu gerçeklik bir daha tüm Kürt halkı için işbirlikçilik ve ihanetin büyük bir yara olduğunu gözler önüne sermiştir. Bu yaranın tedavi edilmesi açısından da Özgür Êzidîxan’ı gerçekleştirmek gerekmektedir.

BU SALDIRI IRAK VE IRAK HALKLARINA SARDIRIDIR

Kazımi’nin geleceği bir zamanda bu saldırının gerçekleşmesi sadece Şengal’e ve Êzidîlere yönelik bir saldırı değildir. Bu saldırı aynı zamanda Irak’a ve tüm Irak halklarına saldırıdır. Bu açıdan Şengal’e saldırı karşısında Irak’ın bir tutum koyması gerekmektedir. Irak’ın parçası olan Şengal’e karşı saldırıya karşı çıkmamak Şengal’e ikinci bir DAİŞ saldırısı yaşatmak olur. Bu açıdan Êzidîler de tüm halklar da vicdanlı ve adaletli olan herkes de Irak’tan TC’ye karşı tutum koymasını beklemektedir.

ŞENGAL’E SALDIRIDAN ABD’DE SORUMLUDUR

Şengal’e yönelik bu saldırıdan ABD de sorumludur. Resmi olarak Irak denetiminde görülse de hava sahasının esas kontrolü ABD’ye aittir. Bu açıdan Şengal’e yönelik her hava saldırısında yaşanan can kayıplarından ABD de sorumludur. DAİŞ’in saldırısına uğramış Êzidî halkına ve bu soykırıma karşı direnen bir Êzidî halk önderine yapılan bu saldırıya sessiz kalmak DAİŞ saldırısına sessiz kalmak anlamına gelir. Zaten TC, DAİŞ’in yaptığını şimdi bu saldırılarla tamamlamak istemektedir.

Türk devletinin bu saldırıları bir daha göstermiştir ki, Êzidîlerin özerkliği ve özsavunması hem Irak tarafından kabul edilmeli, hem de uluslararası kurumlar tarafından kabul edilmelidir. Bu saldırıların önü ancak böyle alınabilir. Türkiye artık bölgenin ve dünyanın eşkıya devleti, çete devleti haline gelmiştir. Êzidîler ve Kürtler başta olmak üzere, farklı inanç ve halklara karşı TC’nin bu soykırım saldırılarına artık bir dur, denilerek bu suçlara ortak olunmamalıdır. Êzidîlerin soykırıma uğradığı genel insanlık ve birçok devlet tarafından kabul edilmektedir. O zaman bu halkın özerkliği ve özsavunması da kabul edilmelidir. Binlerce Êzidînin katledilmesinin, binlerce Êzidî kadının kaçırılmasına, Êzidîlerin soykırıma uğratılmasına karşı insanlık olarak görevimizi böyle yerine getirmiş oluruz.

Değerli Êzidî halk önderi Şehit Seid Hesen’i ve tüm Êzidî şehitlerini bir daha minnet ve saygıyla anıyoruz. Değerli ailesi ve tüm Êzidî halkına da dün olduğu gibi bundan sonra da her türlü desteği sağlayacağımız sözünü veriyoruz.”