Roboskî Katliamı’nın 9’uncu yıldönümüne ilişkin yazılı bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, “Soykırımcı sömürgeci ve Kürt düşmanlığında öncü bu devlet öyle bir devlettir ki, katlettiklerini suçlamaktadır. Ya da katledilenlerin aileleri üzerinde baskı kurmaktadır. Katledilen Roboskîliler için tek bir kişiye bile ceza verilmemiştir. Ancak Roboskîli aileler, bu katliamın peşini bırakmadığı için karakol ve mahkeme kapılarında süründürülmektedir” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasında şunları belirtti: “Bundan 9 yıl önce 34 çocuk ve genç Roboskîli savaş uçaklarıyla katledildi. Vücut parçaları toplanan ve katırlarla taşınan bu 34 insanımızı saygı ve minnetle anıyoruz. Kürdistan'ın hiçbir yerine sınırların konulmadığı, sınırların anlamsızlaştırıldığı, Kürdistan'ın bir yerinden diğer yerine giderken insanlarımızın öldürülmediği Özgür Kürdistan’ı yaratacağımız yönündeki sözümüzü yineliyoruz.

Soykırımcı sömürgeci Türk devleti böyle yüzlerce katliamın sorumlusu bir devlettir. Bu Türk devleti için Kürtleri öldürmek normaldir. Hatta bu tür öldürmeler Kürtleri korkutmak ve sindirmek için bilinçli ve planlı yapılmaktadır. 34 çocuk ve genç bizzat Tayyip Erdoğan’ın verdiği emirle katledilmiştir. Bu nedenle hiçbir soruşturma yapılmamış; hiç kimse cezalandırılmamıştır. Çünkü emri bizzat Tayyip Erdoğan vermiştir. Bu katliamla tüm Kürt halkına gözdağı verilmiştir. Aldıkları bir istihbaratla bu 34 kişinin içinde bir HPG’linin var olabileceği bilgisi verilmiş; Erdoğan’a ‘bu 34 çocukla ve gençle birlikte öldürelim mi’ diye sorulmuş; Erdoğan da ‘öldürebilirsiniz’ demiştir. Erdoğan işte böyle ahlaksız, vicdansız, hiçbir insanlık değerine sahip olmayan bir katildir. Böyle onlarca katliamın emrini vermiştir. 2006’da Amed’te halk serhıldanı geliştiğinde kadın da olsa çocuk da olsa gereğini yaparız, demiştir. Bu sözlerden sonra birçok çocuk katledilmiştir.

Türkiye demokratikleşip ve Kürt sorununun çözümü gerçekleşip bu tür katliamlardan hesap sorulmadıkça bu tür katliamlar, cinayetler sürecektir. Bakurê Kürdistan’da Kürdü öldürmeyi kendi egemenlik hakkı olarak görmektedir. Rojava’da, Başurê Kürdistan’da ve Şengal’de yaptığı hava saldırıları sonucu kadın, çocuk, yaşlı ayrımı yapmadan yüzlerce Kürdü katletmiştir. Türk devleti Kürdü öldüren, katleden bir devlettir. Erdoğan’la çok iyi anlaştıklarını söyleyen Trump bile Türkiye’nin Kürt düşmanı olduğunu söylemiştir. Zaten şimdi de tüm dünya Türk devletini Kürt düşmanı ve Kürtleri katleden bir ülke olarak görmektedir. Hatta tüm siyasetinin ve diplomasisinin Kürt düşmanlığı üzerinde kurulduğunu bilmeyen yoktur.

Soykırımcı sömürgeci ve Kürt düşmanlığında öncü bu devlet öyle bir devlettir ki, katlettiklerini suçlamaktadır. Ya da katledilenlerin aileleri üzerinde baskı kurmaktadır. Katledilen Roboskîliler için tek bir kişiye bile ceza verilmemiştir. Ancak Roboskîli aileler, bu katliamın peşini bırakmadığı için karakol ve mahkeme kapılarında süründürülmektedir. Bazı Roboskîli aileler gözaltına alınmış, hatta tutuklanmıştır. Roboskî katliamını protesto edenler de gözaltına alınmış ve zindana atılmıştır. Tayyip Erdoğan, her kürtaj bir Roboskî’dir, diyerek bir katliamın yapıldığını itiraf etmiştir. Ancak bu katliamın üstünü, kendisine dokunacağından örtmüştür. Sadece bir hata olmuştur, diyerek sanki 34 karınca ezilmiş gibi geçiştirilmiştir.

Anneler, Roboskî’de ölen çocuklarını hatırladıklarında ‘uyuyamıyoruz, hasta oluyoruz’ demektedirler. Katiller cezalandırılmadığı sürece bu aileler travma yaşamaya devam edeceklerdir. Bu durum, ailelere her gün, her ay, her yıl ve yıllarca işkence yapmaktır. Çatışmada öldürdükleri gerillaya sıktıkları merminin parasını bile ailelerden almak isteyen bu devlet, çocukları paramparça eden katillerden hesap sormuyor. Kemal Kurkut’u kameralar karşısında öldüren polise ceza vermeyen bir devlet zaten Kürdü öldürene ceza yoktur demektedir. Böylece asker ve polisine rahatlıkla her Kürdü öldürebileceklerini söylemektedirler. Zaten onlarca yıldır, yüz yıldır görülen gerçeklik budur.

Roboskî katliamını tüm Kürt halkı unutmamalıdır. Bu katliamın peşini bırakmamalıdır. Bu katliamdan hesap sormak en başta da demokrasi mücadelesini geliştirmek ve Kürt halkını özgürleştirmekle olur. Roboskî katliamını yapanlar Kürt halkını haşere olarak görüyorlar. Roboskî katliamını yapan, yaptıran bu iktidara karşı mücadele yükseltilmezse Kürtler ezilmesi gereken haşereler olarak görülecektir. Cezasızlık politikası sürecek, Kürtler öldürülmeye devam edilecektir.

Roboskî katliamı unutulmayacaktır. Unutmak ahlaksızlıktır. Unutmak vicdansızlıktır. Unutmak ihanettir. Bu nedenle ne unutacağız ne de unutturacağız. Özgür Kürdistan’ı gerçekleştirip Kürt halkını özgürleştirerek onları ölümsüzleştireceğiz. Soykırımcı sömürgeci katiller mutlaka döktükleri kanda boğulacaklardır.”