KCK, Kobanê’deki katliamı şiddetle kınadı

Kobanê'deki katliamı şiddetle kınayan KCK: Türk devletinin bu insanlık dışı saldırı ve katliamlarına karşı başta halkımız olmak üzere bütün halklar ve demokratik, özgürlükçü, sosyalist güçler ve dostların tepkilerini daha güçlü dile getirmeleri gerekir.

KCK AÇIKLAMA

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklaması şöyle:

“Kobanê'nin Berxbotan köyünde bir eve, Türk devletinin SİHA ve toplarla gerçekleştirdiği saldırı sonucunda aynı aileden yedisi çocuk olmak üzere dokuz kişi katledilmiştir. Bu korkakça ve alçakça saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Saldırıda şehit düşenleri saygıyla anıyor, halkımıza başsağlığı diliyoruz. Yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Bu saldırı bütün Kürt halkında büyük üzüntü ve öfkeye yol açmıştır. Bizleri de son derece üzmüş ve öfkelendirmiştir. Bu katliamla Türk devleti işlediği insanlık suçlarına yenisini eklemiştir. Nasıl olur da bir aile anne-baba ve çocuklarıyla birlikte yok edilebilir? Bir aileyi anne-baba ve çocuklarıyla birlikte hedef almak ve yok etmek nasıl bir vicdan, ahlak ve aklın sonucu olabilir? Böyle bir durumu insanı tarif eden kelimelerle ifade etmek kesinlikle mümkün değildir. Bu ancak insanlık dışı kör karanlık bir zihniyetin işi olabilir. Miskal kadar ahlak ve vicdan sahibi olanların yapacağı bir iş olamaz. Kürt düşmanlığı Türk devletini işte böyle kör karanlık bir zemine düşürmüş, canavar hale getirmiştir.

Saldırının yapıldığı Berxbotan köyü daha önce DAİŞ tarafından büyük bir katliamdan geçirilmişti. Şimdi ise Türk devleti savaş uçaklarıyla yeni bir katliam yapmıştır. Bu durum Türk devletinin nasıl bir planın sürdürücüsü olduğunu ortaya koyması bakımından son derece önemlidir. Her hareketinden anlaşılıyor ki Türk devleti DAİŞ'in yarım bıraktığı planı tamamlamak istiyor.  

Bu saldırı kamuoyu tarafından işlendikten sonra ve buna karşı biraz tepki gelişince Türk devletinin katliamı üstlenmekten kaçınması tamamen bir aldatmacadır. Türk devleti öteden beri Rojava'ya saldırıyor, katliamlar gerçekleştiriyor. Tek bir gün bile yoktur ki saldırı yapmasın, cinayet işlemesin. Kendileri açıkça her yeri vuracaklarını, yerle bir edeceklerini bizzat söylemişlerdir ve dediklerini yapmak için sürekli saldırmışlardır. Suriye'de Baas rejimi yıkıldıktan sonra ise saldırılarını daha da arttırmıştır. Bu da gösteriyor ki Türk devleti Suriye'de sorunların çözülmesini, Suriye'nin bütün farklılıklarıyla bir arada yaşayacağı demokratik bir sisteme kavuşmasını istemiyor. Suriye'de sorunların çözülmemesinin, çatışma ve savaşın sürmesinin nedeni Türk devletidir.   

Türk devletinin bu insanlık dışı saldırı ve katliamlarına karşı başta halkımız olmak üzere bütün halkların ve demokratik, özgürlükçü, sosyalist güçlerin ve dostların tepkilerini ortak ses halinde daha güçlü dile getirmeleri gerekir. Türk devletinin işlediği insanlık suçları karşısında devletlerin ve başta BM olmak üzere sorumlu kurumların sessizliği de kabul edilemez. Bu sessizliği sürdürmek işlenen suçlara ve katliamlara ortak olmak anlamına gelir. Bu tutumun artık değiştirilmesi, Türk devletinin işlediği suçlara karşı tutum alınması gerekiyor.”