Son Dakika: Stêrk TV ve Medya Haber TV'ye baskın: Polisler tüm binayı talan etti

Kürt Dil Platformu konferansı: Devlet değil, biz adım atmalıyız

Kürt Dil Platformu’nun konferansında yapılan sunumlarda, "Devletin adımları beklenmemeli" denildi. Sunumlarda, Kürtçe konuşma kararı alınması gerektiği belirtildi.

Kürt Dil Platformu’nun, Amed'in Sur ilçesindeki bir otelde düzenlediği “Dilimiz kimliğimizdir, dilimiz varlığımızdır” konferansı sunumlarla devam ediyor. Konferansta, DBP İl yöneticisi Hayrettin Altun “Dil ve eğitim”, KKP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek “Dil ve halk”, Platform sözcüsü Şerefxan Cizirî “Dil ve aydınlık” ve PSK’den Hasan Dağtekin ise, “Dil ve resmiyet” konularında sunum yaptı.

'DEVLET BEKLENMEMELİ'

PSK’den Hasan Dağtekin, dilin resmi olması için devletin atacağı adımları beklemeden harekete geçilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Uluslararası yasaların dayatılması gerektiğini söyleyen Dağtekin, Kürt dili çalışmalarında atılan her adımın önemli olduğuna işaret ederek, Kürtçe çalışmalara halkı katmanın önemine değindi.  

'KÜRTÇE KONUŞMA KARARI ALINMALI'

Konuşmasına Amed sokaklarında gördüklerini anlatarak başlayan KKP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, "Esnaf ile Kürtçe konuştuğumuzda şaşkınlık veren bir yüz ile karşı karşıya kalıyoruz. Otobüste aramızda Kürtçe konuştuğumuzda bizi dinleyenler, daha önce konuştuğu Türkçe dilini Kürtçeye çevirdi. Bu örnekler, yaşamın her alanında Kürtçenin konuşulması gerekliliğinin önemini gösteriyor" diye konuştu. Konferansa katılan tüm kurumların, aralarında Kürtçe konuşma kararı alması gerektiğini belirten Çiftyürek, bunun topluma yansımasının olacağını kaydetti.  

'ANNELERİN ÖNEMİ BÜYÜK'

 DBP il yöneticisi Hayrettin Altun ise, 12 Eylül'de işkence altında dayatılan “Türkçe konuş, çok konuş" sözünü hatırlatarak, "O dönemde ana dilinde ısrar edenlerin bıraktığı mirasa sahip çıkılması" çağrısında bulundu. Ana dilin gelişiminde annelerin rolüne değinen Altun, "Üniversite okuduğum dönemde eve geldiğimde Türkçe konuştuğumda annemin 'ha ev tirkî ji ku derket - Bu Türkçe nerden çıktı' tepkisi ile karşılaştım. Haklıydı, Türkçenin eve girmesini istemiyordu. Çünkü her yerde Türkçe konuşuluyordu. Kürtçe üzerinde ise yoğun baskı vardı. Halen de var. Aslında yaşadıklarımız bize Kürtçenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor" şeklinde konuştu.

'BİLGİNİN KALICI OLMASI İÇİN...'

Platform Sözcüsü Şerefxan Cizırî de "Marx'ın Kürtçe kitabı yok. Başka dillerde Marx'ı okuyorduk. Bilgi almaya Türkçe ile başladık. Daha sonra çıkan Kürtçe dergi ve kitaplardan faydalandık. Tabii yine yoğunluk Türkçe oldu. Ana dilimiz Kürtçedir. Bilgi akışını ana dilinde alırsan bilginin kalıcı olması daha da etkili olur" dedi.  
Konferans devam ediyor.