Süleymaniye Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Akademisyen Hewjin Mele Emin yaptığı açıklamalarla Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü sağlamak amacıyla KCK tarafından başlatılan "Dem Dema Azadiyê ye" kampanyasına destek verdi ve herkesin destek vermesini istedi.

Mele Emin, açıklamasında Kürt Halk Önderi Öcalan’ın davasının sadece onun davası olmadığını, bir ulusun bir halkın, Ortadoğu'da verilen özgürlük ve demokrasi mücadelesinin davası olduğunu belirterek, "Sayın Öcalan’ın içinde olduğu durum ve koşullar bir kişinin yaşadığı durum ve koşullar değil. Kişisel bir sorun değil. Sayın Öcalan şahsında özgürlük zindandadır. Sayın Öcalan şahsında demokrasi zindandadır. Sayın Öcalan şahsında Kürt davası, Kürt sorunu zindandadır. Bundan dolayı sayın Öcalan'ın özgürlüğü için mücadele etmek bir kişinin özgürlüğü için mücadele etmek değil. Bir halkın özgürlüğü, Ortadoğu halklarının özgürlüğü için, en genelde halkların birlikte ve barış içinde kardeşçe yaşamaları için, demokrasi için mücadele etmektir" dedi.

BAŞURLU AYDIN VE AKADEMİSYENLER BU KONUDA DUYARLI OLACAK

Başurê Kürdistan'ın aydın, yazar ve akademisyenleri olarak Öcalan'ın özgürlüğü için bir imza kampanyası başlattıklarını, Başur ve yurtdışından Kuzey ile Rojhilatê Kürdistan’dan da kampanyaya büyük bir ilgi gösterildiğini söyleyen Mele Emin, imza verenler sadece Kürt değil, aralarında çok sayıda Arap, Fars, Türk, Türkmen, Azeri ve Avrupalı aydın, yazar ve akademisyen de olduğunu ifade etti.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için sadece imza kampanyasının yeterli olmayacağını vurgulayan Mele Emin, "Daha çok ve zengin yöntemlerle çalışmamız lazım. Bu çalışma ve çabalarımız sayın Öcalan özgürlüğüne kavuşana kadar, onun şahsında tutsak edilen Kürt sorunu bir çözüme kavuşana kadar devam ettirmemiz gerekir" diye konuştu.

‘ABDULLAH ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KENDİ ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ OLARAK GÖRÜRSEK BAŞARIRIZ!’

Mele Emin, bölge ve uluslararası konjonktürel alandaki gelişmelerin Öcalan'ın özgürlüğü için gerekli koşullara sahip olduğuna inandığını kaydederek sözlerini şöyle sonlandırdı: "Biz dur durak bilmeden devam ettirsek sonuç alırız diye düşünüyorum. Eskiden bazı uluslararası güçler ve ülkeler sayın Öcalan’ın davasının bir siyasi dava olduğunu söylüyorlardı bir biçimde. Ama gelinen aşamada uluslararası kamuoyu ve birçok ülke artık sayın Öcalan’ın davasının ve mücadelesinin meşru bir dava ve mücadele olduğunu görüyor.

Sayın Öcalan’ın davasının Ortadoğu halkları ile Kürt halkının davası olduğu, barış, özgürlük ve demokrasi davası olduğunu artık herkes kabul ediyor. Uluslararası kamuoyunun bu konuda ciddi bir desteği var. O yüzden biz de bunu iyi değerlendirmeliyiz diyorum. Bu çalışma ve talep hepimizin, tüm halkımızın özgürlükçü, barışçı tüm dünya hakları ile biz aydın, yazar, akademisyenlerin görevi olduğunu bilmeliyiz. Şunu açıkça söylüyorum Öcalan’ın özgürlüğü özgürlüğümüzdür ve hepimiz bunu söyleyerek ona göre çalışmalıyız."