Mücadeleci gazeteci... Gerilla

Jiyan, gazetecilikle savaşçılığı bir arada yapıyor. Gazetecilik hayatı YPJ güçlerine katılmasıyla başlayan Gerilla Jiyan, Kobanê’deki mücadeleci gazeteciliğin örneklerinden birisi.

Jiyan, gazetecilikle savaşçılığı bir arada yapıyor. Gazetecilik hayatı YPJ güçlerine katılmasıyla başlayan Gerilla Jiyan, Kobanê’deki mücadeleci gazeteciliğin örneklerinden birisi. Savaşı, çatışmaları yakından görüntüleyerek, gazetecilik hayatına adım atan Gerilla Jiyan ilk haberini de Batı Kobanê’deki Talik ve Degirman köylerinde 15 Eylül’de yaşanan çatışmalarda yaptı.

DEGİRMEN’DE TANKLARIN GÖRÜNTÜSÜ

Degirmen köyünde YPG savaşçıları kalaşnikof, BKC ve RBC’ler ile tanklara karşı savaştılar, YPG basın çalışanı Gerilla Jiyan da bu savaşın tanıkları ve kaydedicileri arasındaki yerini aldı. Jiyan, ilk haber ve kameramanlık deneyiminde çetelerin suikast yaptıkları bir alanda sıkışan ve “acaba kamerayı mı kullansam, kalaşnikovu mu” çelişkisini söylüyor. Kendisi bu çelişkileri yaşarken, çetelerin tanklarının cephede bulunduğu bölüme yöneldiğini belirten Jiyan o anları şöyle anlatıyor: “İlk düşüncem ve hareketim kamera kullanmaktı. Ama bu kararım içime hiç sinmedi. Bende bu durumun çetelerden korkmak anlamına geldiği hissi uyandı. Çatışmanın bu sıcak anlarında ben hem çetelere karşı savaştım hem de kendimle bir mücadele içerisindeydim. Zaten kısa bir süre sonra tanklar yeniden bulunduğum yere yönelince silahımı sırtımdan indirdim. Kameramı da uygun bir yere yerleştirip hem YPG/YPJ savaşçılarının hafif silahlar ile tanklara kaşı mücadelesini görüntüledim hem de yakından çekim yapma fırsatım olduğu için kendime güvenim yerine geldi. Tankları çekmek benim açımdan bir gazetecilik başarısı oldu.”

ADIM ADIM YPG SAVAŞÇILARININ İZİNDE

Gerilla Jiyan, savaşçıların mevzilerinde yaralı bir halde çatışmaya devam ettiklerini, yağmur altında, uykusuz bir halde günlerce savaştıklarına da şahit oldu. Savaş mevzilerinde uykusuz ve yemek yemeye fırsatı bulamayan savaşçıları bir an olsun yalnız bırakmadı.

Hawar Haber Ajansı’na (ANHA) Kobanê direnişine ilişkin verdiği bir söyleşide, “Direniş anları bir dizi film gibi gün be gün gözlerimin önüne geliyor. Çatışmaların şiddetlendiği anlarda canlarını dişlerine takarak, savaşan savaşçıların yanından uzaklaşmayı hiç istemiyordum. Ama kameramın hafıza kartı her dolduğunda mecburen o arkadaşları bırakıp yerime dönmek zorunda kalıyordum. Bu gidiş gelişlerin her birinde yaralıları ve şehit düşen savaşçıları gördükçe, öfkem kabarıyordu ve hızlıca hevallerin mevzilerine koşuyordum” diyor.

ŞEHİRDE İKİ DEFA ÇETE KUŞATMASINDA KALDI

Kobanê direnişini dünya kamuoyuna duyuran basın emekçilerinden olan Agirî Yılmaz doğu cephesini takip ederken, Gerilla Jiyan da güney cephesindeki gelişmeleri takip ediyordu. Şehir savaşının başlaması ile birlikte Jiyan da YPG savaşçıları ile birkaç defa DAİŞ çetelerinin kuşatması altında kaldı. Jiyan zorlukla kurtuldukları kuşatmalarından birini şöyle anlatıyor: “İki YPG savaşçısı ile DAİŞ çetelerinin çemberine girdik. Bizi kuşatmışlardı, karnas mesafesineydik ve bizi vurabilirlerdi. Bizi canlı ele geçirmeye çalıştıklarını anladık. Bir süre sonra arkadaşlar bizim kuşatmaya girdiğimizi anlayıp yardıma gelince kurtulduk. On anlar benim için yıllar gibi geldi.”

Bu direnişte yer almanın ve direnişte yaşananlara tanıklık etmenin büyük bir gurur olduğunu söyleyen Gerilla Jiyan; “Bu direnişte yer aldığım için çok mutluyum. Bu direnişte birçok tecrübe kazandım. Beni en çok üzen ise arkadaşların şehit düşmesidir. Ben o arkadaşlara çok bağlanmıştım şehit düştüklerinde çok ağırıma gitti” diyerek devam ediyor.

Jiyan Kobanê direnişi ile birlikte kamerasını artık bir arkadaş gibi gördüğünü de ekliyor sözlerine.

...