Öcalan paradigması ile özsavunma yapıyorlar
Kader Ortakaya Çadır Kenti’nde asayiş komisyonu sorumlusu olan Mehmet Hebip (46), öz savunma, ya da asayişin bir halkın değerlerini, halkın kendisini korumaya dönük bir örgütlenme olduğunu belirtti.
Kader Ortakaya Çadır Kenti’nde asayiş komisyonu sorumlusu olan Mehmet Hebip (46), öz savunma, ya da asayişin bir halkın değerlerini, halkın kendisini korumaya dönük bir örgütlenme olduğunu belirtti.
Suruç ‘taki Kader Ortakaya çadır kentinin öz savunmasında yer alan Mihemed Hebip, “Öcalan, bir gülün bile dikenleriyle öz savunmasını kurduğunu ve dikenlerin gülün kolay bir şekilde koparılmasını engellediğini aktardı. Herkesin kendi öz savunmasını kurması gerektiği bilinci edindirdi” diyerek, kimseye saldırmadan, silah taşımadan huzur ortamı yarattıklarını ifade etti.
On binlerce Kobanêlinin yaşadığı Suruç’ta kurulan çadır kentlerindeki günlük yaşam, Rojava Devrimi’yle hayat bulan demokratik modernite paradigması ile devam ediyor. Çadır kentlerde günlük yaşam içerisinde oluşabilen küçük çaplı sıkıntılardan tutalım da tüm yaşamsal ihtiyaçlara kadar her şey komünal bir şekilde karşılanıyor. Çadır kentlerin güvenliği de, Rojava Devrimi ile ön plana çıkan öz savunma mekanizması olan asayiş güçleri ile sağlanıyor. Bu mekanizma çadır kentlerde oluşan huzurlu ortamın, silah taşımadan, savaşmadan ya da saldırmadan da sağlanabileceğini gösteriyor. Suruç’ta kurulan çadır kentlerden birisi olan Kader Ortakaya Çadır Kenti’nde asayiş komisyonu sorumlusu olan Mehmet Hebip (46), öz savunma, ya da asayişin bir halkın değerlerini, halkın kendisini korumaya dönük bir örgütlenme olduğunu belirtti.
‘BİLİNÇ EDİNDİRİYORUZ’
Olumsuz davranışta bulunanların yakalanıp cezalandırılması yerine, olumsuz davranışların sebebini, nasıl engel olunacağını, haftalık eğitimler ile halkta bilinç oluşturma yolu ile çözmeye çalıştıklarını söyleyen Hebip, göç etmeden önce Kobanê Kantonu’nun güney sınırında bulunan köylerde asayiş biriminde çalıştığını ifade etti. Sağlık sorunlarının çetin savaş koşullarında kalmasına engel olması nedeniyle Suruç ilçesine gelerek, burada kurulan Kader Ortakaya Çadır Kenti’nde asayiş komisyonunda yer aldığını dile getiren Hebip, Kobanê’de edindiği birikimlerle Suruç’a yerleşen Kobanêlilerin güvenliğini sağlamak için emek harcıyor.
‘DEĞERLERİMİZİ KORUMAYI ESAS ALIYORUZ’
Bulundukları Kader Ortakaya Çadır Kenti’nde Kobanêli olarak beraber gece ve gündüz saatlerinde nöbet tuttuklarını, halkın bilinçli yaklaşımlarıyla hiçbir sıkıntıyla karşılaşmadıklarını belirten Hebip, “Madem ki bir toplumda yaşayan herkesi ilgilendiren konuların düzeni sağlanacaksa, neden bunu belli başlı insanlar yapsın? Esas olan her bir bireyin yaşanabilecek olumsuzluklara karşı kendisini sorumlu hissetmesi ve olumsuzluklara sebebiyet veren durumları ortadan kaldıracak bilinci yaygınlaştırmasıdır” diyerek özsavunmanın temel mantığını aktardı. Öz savunma mekanizmasının silah taşıyarak sağa sola saldırmak olmadığını, esas olanın kimseye zarar vermeden değerlerine, halkına sahip çıkabilmek olduğunu ifade eden Hebip, “Bizlerde bu temelde kimseye saldırmadan değerlerimizi korumayı esas alıyoruz. Değerlerimize karşı herhangi bir saldırı girişiminde de, talan etmek yerine sadece değerlerimizi korumayı esas alıyoruz. Bu nedenle bu anlayışın hakim olduğu Rojava’da huzurlu bir ortam hakimdir” şeklinde konuştu. Hebip, sadece nöbet tutmadıklarını, halkta öz savunma bilinci yaratabilmek için eğitim çalışmaları da yaptıklarını söyledi.
‘ÖZSAVUNMAYI ÖCALAN’DAN ÖĞRENDİK’
En büyük şanslarının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Kobanê’de bulunmuş olması ve kentin Öcalan’ın ideolojisinden etkilenmiş olması olduğunu söyleyen Hebip, “Öcalan, bir gülün bile dikenleriyle öz savunmasını kurduğunu ve dikenlerin gülün kolay bir şekilde koparılmasını engellediğini aktardı. Herkesin kendi öz savunmasını kurması gerektiğini belirtti” diyerek, Öcalan paradigmasının hayat bulduğunu ifade etti. DAİŞ’in Kobanê’ye dönük saldırılarıyla beraber öz savunmanın öneminin bir kez daha ortaya çıktığını belirten Hebip, “Başta Türkiye olmak üzere birçok devletin desteklediği bu çetelerin saldırılarına karşı var olan öz savunma gücünün daha fazla artırılması gerektiğini anladık” şeklinde konuştu. Kobanêlilerin baskılara rağmen, dillerini, kültürlerini ve geleneklerini koruduğunu dile getiren Hebip, “Bu saatten sonra bütün kobanêliler saldırılara karşı kurdukları öz savunma mekanizmasıyla, canlarını ortaya koyarak karşı duracaklardır” dedi.