PKK-PAJK Zindan Komitesi: Ortak, yaratıcı eylemlerle direnişi büyütelim

PKK-PAJK Zindan Komitesi, 15 Şubat Komplosu'nun yıl dönümünde yaptığı açıklamada, zindan direnişini selamladı, "AKP-MHP-Ergenekon faşist iktidarına karşı tek ses olup, direniş ateşini büyüten yaygın, kitlesel, yaratıcı ortak eylem ve etkinlikler yapılmak

PKK-PAJK Zindan Komitesi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük uluslararası komplonun yıl dönümünde yazılı açıklama yaptı. Komite, zindanlardan Gare'ye büyüyen direnişin zaferi getireceğini belirtirken,  "15 Şubat Komplosu ile Türkiye halklarını karanlığa sürükleyen AKP-MHP-Ergenekon faşist iktidarına karşı tek ses olup, direniş ateşini büyüten yaygın, kitlesel, yaratıcı ortak eylem ve etkinlikler yapılmak durumundadır" dedi.

Açıklamanın tamamı şöyle:

"Karanlık 15 Şubat Komplosu'nun tarihi ağırlığını hissettiğimiz 22. yıl dönümünde Önderliğimiz etrafında kendilerini ateşten çember yaparak komployu boşa çıkarmanın ilk adımını atan Güneşimizi karartamazsınız şehitlerimizi saygıyla, minnetle anıyor, mücadele çizgilerini esas alacağımızın sözünü yineliyoruz. Bu temelde komplonun 22. yıl dönümünde uluslararası komployu şiddetle kınıyor, komplonun gerçekleştirilmesinde parmağı olan güçleri lanetliyoruz. Başta Bakur halkımız olmak üzere onurlu Kürt ve Kürdistani halkların, bulunduğu her alanda komplocu güçlere lanet okuyarak Önderlik etrafında kenetlenip tarihi direnişler geliştireceğine inanıyoruz.

'TÜRK DEVLETİ HALKLARIN İMHASINI ESAS ALIYOR'

Türk devlet sistemi, varlık gerekçesini halkların ve inançların imhası-kırımı üzerine kurgulamıştır. Bu amacını gerçekleştirirken kimi zaman fiziki kimi zaman kültürel kırım politikasını uygulamaktan çekinmemiştir. Her iki faşizan yöntemi bir arada uygulayarak birçok inancı ve halkı kendisi olmaktan çıkartmış, soykırıma tabi tutmuştur. Bu anlamda hayli kabarık bir kirli sicile sahiptir. Dönemin ihtiyaçları ve kullanım avantajlarına bakılarak soykırımın kimliği kah milliyetçilik rengine bürünerek kara faşizm olmuş kah dincilik rengine büründürülerek yeşil faşizm olmuştur. İçinden geçtiğimiz dönem gibi, halkların direnişi karşısında yetersiz kalınınca bu faşist odakların ittifak hallerine de rastlıyoruz. Bu dönemde bu ittifakın adı; kendisini cumhur yani halk ittifakı olarak adlandıran, gerçekte ise genelde halkları soykırımdan geçirme ittifakı olup özelde Kürtlerin imhasını hedefleyen AKP-MHP faşist ittifakı olmaktadır. Tüm bitirme, yok etme çabalarına karşı varlık ve özgürlük mücadelesinden vazgeçmeyen Kürt halkı bu faşist ittifakın en öncelikli olarak yok edilmesi gereken hedefi halindedir. Günaşırı bu ittifakın kanlı ağızlarından bu hedefi gerçekleştirmenin yeminlerini duyuyoruz. Ancak Şark Islahat Planlarından çöktürme planlarına kadar kaybeden faşist ittifaklar olurken muazzam direniş gelenekleriyle Kürtler bugün Önder Apo ve PKK öncülüğünde varlık ve özgürlük mücadelesinin en güçlü halini yaratmaktadırlar.

'PKK SOYKIRIM SALDIRILARINI YENİLGİYE UĞRATIYOR'

PKK, mücadele tarihi boyunca gerçekleştirilen soykırım saldırılarını hamleci karakteriyle yenilgiye uğratmayı hep başarmıştır.  İçinde bulunduğumuz bu süreçte 'Tecride, İşgale, Faşizm Son; Özgürlüğü Sağlama Zamanı’ hamlemiz ile 'Kadın Kırımına Karşı Özgür Kadın ve Toplumu Savunma Zamanı’ hamlemiz Önder Apo'nun fiziki özgürlüğü gerçekleştirilerek zafere ulaşacak tarihi hamleler olmaktadır. Faşist AKP-MHP bloku, işbirlikçi-ihanetçi Kürde dayanarak, uluslararası güçlerden icazet alıp özgür Kürdü imhaya yönelse de dört parça Kürdistan’dan Avrupa şehirlerine, zindanlardan özgürlük dağlarına kadar her yerde Kürtler, hareketimizin başlattığı 'Özgürlük Zamanı’ ve ‘Toplumu Savunma Zamanı’ hamleleriyle zafer yürüyüşünü her geçen gün büyütmektedir. Özgür Önderlik-Özerk Kürdistan hedefine kilitlenmiş, faşizmi yıkmayı hedef edinmiş Kürdistan özgürlük gerillalarının, işgalci faşist T.C. ordusunu Gare zaferiyle bozguna uğratması özgürlük zamanı hamlemizin çok önemli bir aşamasını ve başarısını ifade etmektedir. Açığa çıkan bu başarı ve motivasyonla mücadele temposunu daha da yükselterek AKP-MHP faşizmini yıkıma uğratacağız.

'ZİNDAN DİRENİŞİ BÜYÜK ZAFERİ GETİRECEK'

Faşizme karşı büyük mücadelenin yürütüldüğü direnişlerin geliştiği alanlardan biri de özgürlük hamlemizin devamı olduğu 'Tecridi Kıralım, Faşizmi Yıkalım, Kürdistan'ı Özgürleştirelim’ hamlesinin öncülüğünü üstlenen ve başarıya taşıyan zindanlar olmaktadır. Faşist T.C. rejimi her gün onlarca, yüzlerce Kürt siyasetçisi, kadın özgürlük savunucusunu, yine sol sosyalist demokrat kesimleri tutuklayarak toplumu faşizm sarmalında boğarak teslim almak istemektedir. Bugün dışardaki mücadelesini teslim olmayarak içeride devam eden binlerce tutsak yine binlerce PKK-PAJK militanı faşizme karşı önderliğinin özgürlüğünü hedefleyen bir direniş içerisindedir. 27 Kasım'dan bu yana içeride yakılan direniş meşalesi bugün dört parça Kürdistan'ı aydınlatmaktadır. Bu temelde her koşulda büyük bedeller ödemesi pahasına önderliğinin özgürlüğü için mücadele etmekten vazgeçmeyen, yine 'olacaksa bir yaşam ancak önderlikle özgür bir yaşam olabilir' şiarıyla bedenini açlığa yatıran binlerce tutsağın direnişini selamlıyor, direnişlerinin büyük zaferler geliştireceğine sonsuz inanıyoruz.
Onurlu bir yaşamın savunucuları olan bizler bulunduğumuz her yerde faşizme karşı direnmekten vazgeçmeyeceğiz. Faşizme karşı mücadele etmek, özgür yarınları yaratma iddiasında olmak, bu temelde eyleme geçmek her PKK-PAJK militanının görevi olmak durumundadır. Ancak bunu yaparken mücadelemizin dili önderliğin özgürlüğünü haykırmak olurken, eylemi örgütlü ve kolektif olmak durumundadır. Mücadele tarihimiz örgütlü direnişlerin, kolektif eylemlerin yarattığı büyük zaferlerle doludur.

'BİREYSEL DEĞİL, KOLEKTİF EYLEMLER ESAS ALINMALI'

Tarihi hamlemiz kapsamında zindanlarda muazzam bir direniş gelişirken ama aynı zamanda bireysel eylemler de yapıldığı yansımaktadır. Biz Önderliğin ve halkının özgürlüğü için yapılan her eyleme büyük anlam biçerken, bireysel eylemleri tasvip etmediğimizi belirtmek istiyoruz. Önderliğimiz, 15 Şubat Uluslararası Komploya karşı onun etrafında bedenleriyle ateşten çember olan 'Güneşimizi Karartamazsınız' eylemcilerine ‘eyleminize büyük değer veriyorum, büyük anlam biçiyorum ama eylem biçiminizi tasvip etmiyorum. Bu tür eylemler beni zorlamaktadır’ demişti. Bizler Önder Apo’nun fedai militanları olarak onun tasvip etmediği eylem biçimlerini değil, Önderliğimizin komplocu güçlerin işkence ve tecrit sistemi İmralı zindanında geliştirdiği tarihi İmralı direnişini kendimize esas almalıyız. Bu temelde zindanda büyük direnen yoldaşlarımızın bireysel eylem biçimlerini değil örgütlü kolektif eylem tarzlarını esas alarak direnişi büyüteceklerine inanıyoruz, kendilerine tekrardan başarılar diliyoruz.

'DİRENİŞ ATEŞİNİ BÜYÜTELİM'

Halk ve hareket olarak bulunduğumuz her alanda direniyoruz. Bir alanda geliştirdiğimiz her direniş bulunduğumuz diğer alandaki yoldaşlarda ve halkımızda büyük bir moral ve coşku yaratmaktadır. Nasıl ki Önderliğimizin fedaileri HPG ve YJA STAR gerillaları Gare’de uluslararası komplocu güçlerin maşası TC ordusuna karşı geliştirdikleri tarihin direnişin ruhunu, moral ve coşkusunu zindanlardaki yoldaşların direniş ruhundan aldıysa bugün zindanlardaki yoldaşlar Gare'deki tarihi direnişten aldıkları ruhla büyük direneceklerdir.

27 Kasım'da zindanlarda yakılan direniş ateşi 15 Şubat'ta Gare’de, Heftanîn’de gürleşerek bütün Kürdistan'ı aydınlatmaktadır. 15 Şubat karanlık komplosunu boşa çıkartacak tek şey bu direniş ateşinin yaratacağı aydınlık olacaktır. Bunun için her alanda 15 Şubat Komplosu ile Türkiye halklarını karanlığa sürükleyen AKP-MHP-Ergenekon faşist iktidarına karşı tek ses olup, direniş ateşini büyüten yaygın, kitlesel, yaratıcı ortak eylem ve etkinlikler yapılmak durumundadır. Çünkü zafer ancak direnenlerin olacaktır. Bu bilinçle başta kadınlar olmak üzere herkesi 'Özgürlük Zamanı’ ve 'Kendimizi Savunuyoruz’ hamlelerini sahiplenmeye, direnişi büyütmeye çağırıyoruz."