Savaşın yalanları, gerillanın tokadı -1-

Gerillanın eylemleri devam ettikçe Türk devletinin yalan söyleme ve kamuoyunu manipüle etme arayışları da artıyor. Yapılan eylemler ne kadar büyük olursa olsun devlet yalanlarla bunu gizlemeye çalışıyor.

Geçmişten günümüze hiç değişmeden sürekli duyduğumuz devlet naralarının başında "Gerillayı bitirdik, kaçıyorlar, eylem yapacak meziyetleri kalmadı" gibi sözler geliyor. Tabi bu durum attıkları yalanların genel, kalıplaşmış hali oluyor. Gerillanın eylemleri devam ettikçe Türk devletinin yalan söyleme, kamuoyunu manipüle etme ve yalanlarını çeşitlendirme arayışları da oldukça artıyor. İtiraf etmek gerekir ki bu konuda oldukça ilerlemiş durumdalar. Gerilla eylemlerini yalan ve dolanla öyle çarpıtıyorlar ki sanki eyleme gelen gerilla her seferinde kaçarak canını zor kurtarıyor! Çoğu zaman yapılan gerilla eylemleri ya hiç olmamış gibi lanse ediliyor, ya da kamuoyunda tepki yaratmaması için farklı şekillerde servis edilip, çıkabilecek sesler engellenmeye çalışılıyor.

Aslında bu konuda da çok alışılmış sözleri var devletin. Ya gerilla "400-500 kişi" ile saldırıyor, bu da olmazsa ‘haince saldırdılar’ deniliyor. Birbirini tamamlayacak bir şekilde onlarca kurum ve yetkili başlıyor konuşmaya. Tek amaç, yapılan eylemi ya olmamış gibi göstermek, ya da çok gelişkin yalan söyleme yetenekleriyle sonuçlarını ters bir şekilde basına yansıtmak. Tabi kim ne derse desin elimizde yapılan açıklamalar yani belgeler var. Bunun yanında en büyük kanıt olarak gerillanın kamerasıyla çekilmiş, yapılan eylemlerin görüntüleri var. Bu belgelere dayanarak Kürdistan’daki gerilla savaşının gerçeklerini ve devletin yalanlarını yansıtmaya çalışacağız.

GERİLLA GÜN ORTASINDA SIZMA YAPIYOR

Tarih 4 Mayıs 2019, yer Şemzinan Bêzokê karakolu. Öğlen saat 14:10 sularında silahlar patlıyor ve gerillanın sloganları askerlerin çığlıklarını bastırmaya başlıyor. Gerilla, Bêzokê karakolunun güvenliğini tutmaya çalışan bir üsse gündüz vakti sızıyor ve yakın mesafeden yıldırım hızında bir vuruş gerçekleştiriyor. Hatırlatmak gerekir ki Bêzokê karakolu Türk ordusunun işgal harekatı başlattığı Barzan mıntıkasında bulunuyor.

Yani eylem alanının her yanı askerler tarafından tutulmuş tepeler ve karakollarla dolu. Tabi böyle bir eylemde aklımıza gelen ilk şey Türk devlet yetkililerinden gelen "Barzan mıntıkasını temizledik" açıklaması oluyor. Kahraman askerlerin temizlediği bir alanda gündüz vakti askerlerin içine kadar sızma olamaz denilebilir fakat ortada yapılan eylemin görüntüleri var.

GERİLLA MEVZİLERE GİRİYOR

Yapılan eylem bir gerillanın B7 silahıyla mevziyi imha etmesiyle başlıyor ve ardından bomba ve silah sesleri yankılanıyor. Gerilla oldukça rahat bir biçimde tepede hareket ederek mevzileri imha etmeye başlıyor. Hatta Gerilla TV’nin yayınladığı görüntüler dikkatli bir şekilde izlenirse askerlerin çığlık sesleri ve iniltilerini duymak mümkün.

Sızma ile başlayan ve yıldırım hızında saldırı ile devam eden eylemin sonucunda gerilla mevzilere girip, asker cenazelerinin üzerinden silah kaldırıyor. Eylemin görüntülerinde askerlerin cenazeleri görünüyor ve görüntü sayesinde nasıl imha edildikleri oldukça açık. Asıl mesele bundan sonra başlıyor zaten. Yapılan açıklamalar ve eylemin sonucu-görüntüleri arasında dudak uçuklatan mesafe açılmaya başlıyor.

Yapılan eyleme ilişkin HPG’nin yaptığı açıklamanın bir bölümü şöyle: "Üs bölgesine sızarak, yakın mesafeden yıldırım tarzında gerçekleştirilen bu eylem sonucunda 3 düşman mevziisi tamamen düşürülerek güçlerimizin eline geçmiştir. Toplam 7 düşman ölüsünün üzerine gidilerek silahlarına el konulduğu bu eylemde 7 düşman askerinin de yaralandığı tespit edilmiştir. Ölü ve yaralı düşman sayısının daha fazla olduğunun değerlendirildiği bu eylem sonucunda 5 adet G-3 ferdi silah, 1 adet BKC tam otomatik makineli tüfeği, 1 adet G-3 rextı, 1 adet BKC zinciri ve 1 adet asker kaskı güçlerimiz tarafından el konulmuştur."

KAYIP SAYILARI GİZLENİYOR

HPG’nin yaptığı açıklamadan oldukça farklı olarak Türk Millî Savunma Bakanlığı bir açıklama içine birkaç yalanı birden sığdırmayı başarıyor. Açıklamanın bir bölümü şöyle: "Bugün Hakkari sınır bölgesindeki bir üs bölgemize teröristler tarafından Irak kuzeyinden yapılan havan atışları neticesinde üç kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, bir kahraman silah arkadaşımız ise yaralanmıştır."

Yapılan açıklamada 3 askerin öldüğünden bahsediliyor fakat yaralı olduğu söylenen askerin daha sonra hastane de yaşamını yitirdiği ekleniyor ve ölü asker sayısı 4 olarak karara bağlanıyor. Tabi bu yalana sadece Savunma Bakanlığı değil, Hakkari Valisi de ortak oluyor. Aynı açıklama yani aynı yalanlar Valilik tarafından da tasdik ediliyor. Tabi yapılan açıklamalara ve eylemin görüntülerine bakınca yalanların boyutunu daha iyi anlamak mümkün. Gerilla gündüz vakti sızma yapıp mevzilere giriyor ve silah kaldırıyor fakat Türk yetkili kurumlarından gelen açıklamalarda saldırının Güney'den havan ile yapıldığı söyleniyor.

Gerillanın saatlerce yürüyüp, sızma yaptığı eylem, havan topuyla yapılmış bir saldırı olarak basına yansıtılıyor. Ama gerçekler çok farklı. Ayrıca ölen asker sayısı 4 olarak veriliyor ama HPG’nin verdiği ölü asker sayısı 7. Bunları da bir kenara bırakıp elimizdeki görüntülere bakalım. Eylemi yapan gerillaların askerlerin üzerinden kaldırdığı silahlar var, onlara ne demeli. Yani yalancı kurumlar nereden yamalayıp, gizlemeye çalışsalar da tutmuyor. Çünkü gerçekler çok farklı ve gerillanın attığı tokat oldukça sağlam.

AMAÇ GERİLLAYI ZAYIF GÖSTERMEK

Yapılan eylemler ne kadar büyük olursa olsun bir şekilde yalanlar ile üstü örtülmeye ve gizlenmeye özen gösteriliyor. Gerillanın bomba ve ferdi silahlarıyla yaptığı eylemler saptırılarak, bambaşka bir biçimde kamuoyuna yansıtılıyor. Eklemek gerekir ki söyledikleri bu yalanların asıl nedeni, büyük yalanlarını yani üzerinde kendilerini yaşattıkları yalanları saklamak içindir. Faşist AKP-MHP hükümetinin asıl ve temel yalanı Kürt Özgürlük Hareketini bitirdiklerini söylemeleridir. ‘Gerillayı bitirdik, eylem yapamazlar’ söylemi bu yalanın dışa vurum halidir. Bu temel yalanlarının ortaya çıkmaması için mecburen bunu koruyacak başka yalanlar üretmek zorunda kalmaktadırlar. Sonuç olarak ortaya çıkan “Etrafı yalanlarla sarılmış yalanlar” olmaktadır.

Sormak gerekiyor ki; gerilla havan ile eylem yapmış ise tepede dolaşanlar kimlerdir? Tepe içerisinde patlayan bombaları kim atıyor? Ya da tepede ki ‘Em şervanên Rêber Apo’ne’ sloganını askerler mi haykırıyor? Kuzey Irak’tan yani uzaklardan atılan havanlar askerleri öldürmüşse silahları kim kaldırıyor askerlerin üzerinden? Demek ki gerilla gizlice tepeye geliyor ve hiçbir şey yapmadan askerlerin silahlarına el koyup gidiyor. Askerler de bu duruma ses çıkarmadan silahlarını gerillalara teslim ediyor herhalde.

Bütün bu yalanlarla kamuoyunda oluşturulmak istenen algı gerillanın zayıf düştüğü algısıdır. Bundan kaynaklı sürekli, "Uzaktan havan atıyorlar. Askerlerimizin karşısına çıkamıyorlar. Güçleri kalmadı. Terörün belini kırdık" yalanlarını yutturmaya çalışsalar da HPG-BİM’in yaptığı açıklamalar ve Gerilla TV’nin kamuoyuyla paylaştığı eylem görüntüleri her şeyi net bir biçimde gözler önüne seriyor.

EYLEM SONRASI BİLE YALAN

Eylem ile ilgili atılan yalanlar yetmezmiş gibi son yalanlarını da eylem sonrasına saklıyorlar. Anlaşılan yalanlarını serpiştirip daha fazla etki yaratmak istemiş ve böylece yalanlarının daha inandırıcı olmasını sağlamaya çalışmışlardır. Ne kadar uğraşsalar da gerilla bunu da boşa çıkarıyor. Eylem sonrası ile ilgili Milli Savunma Bakanlığı şu açıklamayı yapıyor: "Olay sonrası teröristlere ait hedefler meşru müdafaa hakkı kapsamında bölgedeki kara ateş destek vasıtalarımız ile derhal ateş altına alınmış olup, hava harekâtı ile desteklenen operasyonlar da başlatılmıştır."

Yapılan açıklamada sanki gerillanın peşine düştükleri algısını yaratmaya çalışsalar da burada da durum biraz farklı. HPG’nin eylem sonrası açıklaması ise şöyle: "Gerçekleştirilen bu eylemde ağır darbe alan işgalci TC. unsurları, eylem alanının etrafı ile Sîrvan ve Helena Köylerini Kobra tipi helikopterler ve ağır silahlarla bombalamış, ardından ise araziye çıkıp arama yapmak istemiştir. Bu esnada, araziye çıkan düşmanın bir birliğine yönelik olarak güçlerimiz tarafından sabotaj taktiği ile bir eylem gerçekleştirilmiştir."

Eylem sonrası araziye çıkmaya çalışan askerler bile gerilla tarafından vuruluyor ve askerler sonuç alamadan geri çekiliyor. Gerilla askerlerin araziye çıkmalarına bile izin vermiyor fakat ‘İntikamlarını alıyoruz, peşlerindeyiz” yalanları gelmeye devam ediyor. Savaş meydanındaki yenilgilerini yalanları ile örtbas etmeye çalışsalar da gerillanın attığı tokat her şeyi gün yüzüne çıkarıyor.

* Devam edecek...