Temelli: Kürt meselesi küresel bir meseleye dönüştü

HDP Van İl Örgütü'nün kongresinde konuşan Eşbaşkan Sezai Temelli: Kürt meselesi küresel bir meseleye dönüştü. Çözümün yolu İmralı'dır.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van İl Örgütü, “Onurlu bir yaşamı örgütlüyoruz” şiarıyla 2’nci Olağanüstü Kongresi'ni gerçekleştirdi. Royal Düğün Salonu'nda yapılan kongrede “Kadınlar, özgürlüğü için faşizme karşı örgütleniyor”, “Em ê qeyd û bendan bişkînin faşîzme hilweşînin” pankartları asıldı. Kongreye, HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli, HDP milletvekilleri, belediye eşbaşkanları, Gençlik Meclisi, Barış Anneleri Meclisi, Tevgere Jinen Azad (TJA), İnsan Hakları Derneği (İHD), Van Barosu üyeleri, Özgür ve Hukukçular Derneği (ÖHDP) avukatları, İnsan ve Özgürlük Partisi yöneticileri, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu’na (KESK) bağlı sendika üyeleri ve birçok yurttaş katıldı.

"Bijî Berxwedana Rojava" sloganlarının atıldığı konferans, şarkılar eşliğinde çekilen halay ve zılgıtlarla başladı.

Divan seçimi, saygı duruşu ve HDP İl Örgütü'nün faaliyetlerinin anlatıldığı sinevizyon gösteriminin ardından konuşan HDP İl Eşbaşkanı Ümit Dede, onurlu bir mücadelenin neferi olmaktan fedakar, özverili bir çalışmanın içinde bulunmaktan onur duyduğunu dile getirdi. 2 yıl önce arkadaşlarıyla birlikte bu görevi devraldığını belirten Dede, “Elimizden geldiğince partimize ve halkımıza laik olmaya çalıştık. Bu kentte ne yaptıysak birlikte yaptık. Başta barış anneler olmak üzere tüm kurumlarımızla çalıştığım arkadaşlarımıza teşekkür ederim. Özellikle halkımıza görev yaptığımız süre boyunca bizi yalnız bırakmadığınız ve yanımızda olduğunuz için teşekkür ederim” dedi.

Alkış ve sloganlar eşliğinde konuşmasına başlayan HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli, bu mücadeleyi verenlerin boyun eğmediğini ve diz çökmediğini söyledi. Söz konusu kararlı duruşun iktidara dert olduğunu belirten Temelli, seçilecek yönetime başarılar diledi. Tutuklu bulunan HDP İl Eş Başkanı Yadişen Karabulak’ı da anarak tüm tutuklara selam yollayan Temelli, haklı mücadelelerinin amacına ulaşacağını vurguladı. Omuz omuza vererek bir kez daha mücadeleyi Van’dan tüm Türkiye’ye yayacaklarını söyleyen Temelli, "Türkiye bu kabustan çıksın" diye halkın kapısını çalan tek partinin HDP, Kürt halkı ve özgürlük mücadelesi verenler olduğunu dile getirdi. "Uyan Türkiye, uyan bu karanlığı parçala, bu faşizme son verin" diyen Temelli, "Bugün Türkiye bir tehdit kabusundadır. Bu tehditle ülkeyi yönetmek isteyenler, tehditle İmralı'nın sesini kısmak isteyenler tam 5 yıldır bu ülkeye bu kabusu yaşatıyor. Ne hukuk kaldı ne de hukuk devleti. Hatta devlet bile kalmadı. Her yerde zorbalık, her yerde barbarlık. 2013-2016 yılları arasında bütün Türkiye aslında bu kabustan uyanmıştı. Umuda uyanmıştı. Ama mutlak tecritle beraber yine Türkiye karanlığa sürüldü. Bu yüzden diyoruz ki gelin bu kabustan uyanın, bu tecridi kırın. Siz mutlak tecrit uyguluyorsunuz diye fikirler tehdide sığar mı? Sayın Öcalan'ın fikirleri hala her yere ulaşmaya devam ediyor, devam edecek. Çünkü sizler bu ülkeye, bu karanlığı yaşatanlar, zorbalığı dayatanlar hiçbir soruna çözüm üretemediniz" dedi.

Kürt meselesinin içinden çıkılmaz hale getirildiğini dile getiren Temelli, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "Çözemezseniz bu mesele küreselleşir" sözlerini hatırlattı. Öcalan'ın dediğinin olduğunu belirten Temelli, "Şimdi bu küresel meselenin çözümünde siz katkı sağlamak yerine her çözüm üzerine top ve tüfekle, savaş çığırtkanlığıyla, ayrımcılık ve nefretle gidiyorsunuz. Çözümün tek adresi İmralı'dır. İşte diyoruz ki bu mutlak tecrit bitmeli. Sayın Öcalan avukat ve görüşmek isteyen herkesle görüşmeli. Bir çözüm mümkünse bunun yolu İmralı'dan geçiyor. Washington’dan, Moskova'dan değil. Hala bu anlamamış kalın kafalarınızla Türkiye'ye ızdırabı, zulmü yaşatmaya devam ediyorsunuz. Sadece Türkiye'ye mi? Bütün Ortadoğu'yu istikrarsızlaştırdınız. Şiddete, savaşa boğdunuz. Bugün Suriye meselesi bu hale gelmişse bunun sebebi sizsiniz. Yeni Osmancılıklar, anti emperyalist hayaller, Suriye'yi pazara çevirme sevdaları, inşa sektörünü uydurma, kurtarma maceraları. Oraları köy, inşaat yapacaklarmış. Buradaki 4 milyon mülteciyi oraya götüreceklermiş. Kimin yurdunu sen parselliyorsun? Senin hiçbir şeye saygın kalmamış. Bir nüfus politikasıyla bir uluslararası suça imza atıyorsun. Cenevre Sözleşmesi'nden de haberin yok. Kürtleri yerinden yurdundan ederek, aklınca mülteci sorununa çözüm üretiyor. Ürettiğiniz çözümsüzlüktür. Çünkü sizler bu iktidar, Erdoğan rejimi AKP-MHP bloğu çözüm üretmez. Tam tersine zulüm, savaş, şiddet üretir. Savaş politikalarıyla ayakta durmaya çalışıyor. Ayakta durabilecek mi? Bu son savaş bu iktidarın sonunu getirecek. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Bakın bugün debeleniyor, başlatmış olduğu savaştan bir başarı öyküsü çıkarmaya çalışıyorlar. Ortada başarı yok. Ortada başarısızlık, ciddi anlamda yıkım, zalimlik, suç var. Bizler özgürlüğü, demokrasiyi, barışı savunanlar, savaşa karşı çıkanlar. Türkiye, Suriye ve Ortadoğu'da her yerde onurlu bir barışın hayata geçmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.

AKP iktidarının en kısa zamanda kayyumlarını da alıp gideceğini vurgulayan Temelli, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Savaşın bir çözüm getirmeyeceğini, tam tersine bu savaşın aslında bölgeyi çok daha büyük bir felakete sürükleyeceğini devalarca dile getirdik. Bu savaşa karşı çıkmak hepimizin en önemli sorumluluğudur dedik. Bütün Türkiye'ye seslendik. Kimse sesimizi duymak istemedi. O meclise bir kez daha teskere geldi. O teskere meclisten çıktı. Dedik ki 'buna ortak olmayın, bu iktidarın oyunlarına boyun eğmeyin, mecliste dik dururun, halkın iradesine sahip çıkın teskereye onay vermeyin, halkaların özgürlüğü, barışını savunun. Çünkü bugün Rojava'da barış, istikrar, çözüm, bir arada yaşama iradesi vardır. Kürt, Türkmen, Arap ve Süryani'siyle demokrasi mayası vardır. Orayı yaşatmak için çaba gösterin.' Biz bunları söyledikçe HDP'yi suçladılar, saldırdılar. Herkes onurlu bir barışı, demokratik çözümü arıyor. Savaşa karşı mücadeleyi yükselmeliyiz. Eğer çözüm olacaksa Kürtlerle olacak. Bunu artık Esat rejimi, Rusya, Amerika ve Avrupa'da biliyor. HDP'ye düşen görev budur.

Kürtleri yok sayarak ayakta durabileceğini sanıyor. Buradan tüm halkalara sesleniyorum. Kürtlere yönelik saldırı senin de haklarına yapılan saldırıdır. Kürtleri yalnız bırakmayın. Bu ceberut iktidar kadına, işçiye, emekçiye saldırıyor. Her şeyi tüketmek istiyor. Bu kabul edilir bir şey değildir. Kabul edenler sessiz kalanlardır. Kayyumlara karşı çıkın, irade gaspına ses çıkarın. İnsanların düşüncelerini ifade etmelerinden korkuyor. Türkiye geleceği konusunda onurlu barıştan yana karar verecekse 3 şeye son vermeli. Savaşa, tecride ve kayyuma son vermeli. Bu yüzden sıkışmış kalmışlar. 3 gün Meclis'i boykot ettik, çalışmalarına katılmayacağımızı söyledik. 'Bir baş başa kalın ne konuşuyorsunuz' dedi. Yine HDP'yi konuşmuşlar. Çünkü bu halk için çözüm üretecek bir şey yok. Korku öyle sarmış ki milletvekili olduklarını unutmuşlar. Senin sorunlarınla ilgilenmeyen Meclis olamaz. Sokakta halkla birlikte mücadele edene vekil denir. Biz bu kararlıyız, o kürsüyü halkın kürsüsü yapacağız. Tüm halkların hakkını o kürsüde savunacağız.

Bugün burada kongremizi gerçekleştiriyoruz. Bizde eski yönetici yoktur. Hepimize çok büyük sorumluluk düşüyor. Tüm HDP'liler, halkımız kendisini yeniden yetkilendirir. Tecridi kırarak, savaşı sonlandırmak, kayyumları süpürüp atacağız dedik. Bu mahalle, iş yeri, sokak, evleri örgütlenmekten geçiyor. Mahallemizde mahalle meclislerini devreye koymalıyız. Biz radikal demokrasiyi savunuyoruz. En uzlaşmaz olanla bile bir araya gelmeliyiz. Ortak çözümü mutlaka bulmalıyız. Hepinizin yolu açık olsun, başarılar dilerken şuna yürekten inanıyorum dün olduğu gibi bütün cesaret ve gücümüzle faşizm karşısında durmaya devam edeceğiz."

Temelli'nin konuşması ardından faaliyet raporu okunarak, tek listeyle seçime gidildi. Kongre sonucunda Öznur Bartın ve Ökkeş Kava HDP Van İl Eşbaşkanları olarak seçildi.