Tiryaki: Halkımız kayyumlara karşı bizimle

Belediye gasplarını kabul etmediklerini ve buna karşı direnişte olduklarını söyleyen HDP Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, "Tepkilerimizi dile getirmemizde, sokakta da halkımız sonuna kadar bizimle" dedi.

HDP’li 3 büyükşehir belediyesinin gasp edilmesinin ardından 19 Ağustos’tan bu yana halk alanlarda. Halkla birlikte sokaklarda olan HDP’li vekillerden Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, kayyum sürecini değerlendirdi. Bugün yaşanılanın bir bütünü ile siyasi bir darbe olduğunu ifade eden Tiryaki, "Çünkü bu kayyum atanması kararının yasal ve hukuksal hiçbir dayanağı yoktur. Aynı zaman da meşru bir dayanakta taşımıyor. Dolayısı ile kayyum kararını kabul etmiyoruz, bu bir siyasi darbedir ve buna karşı direniyoruz" dedi.

Alına kayyum kararlarının 1 Nisan’da alınmış olduğuna dikkat çeken Tiryaki, "Yani belediye başkanlarımızın yürüttükleri ya da yürütmedikleri, belediye çalışmaları nedeni ile alınmış bir karar değil. Uzun uzun İçişleri Bakanlığı ve diğer hükümet yetkililerinin, belediye başkanlarımızın hukuksuz işler yapmışlar gibi yansıtıyorlar ama kesinlikle doğru değil bu. Çünkü henüz mazbatalarını almadan çok çok önce görevden uzaklaştırılmaları için valilik nezdinde girişimlere başlanmış. 31 Mart tarihinde seçimler yapıldı, belediye başkanlarımız 13-14 Nisan’da mazbatalarını almaya başladı. Fakat bundan çok önce planlamalar yapılmış ve görevden uzaklaştırmak için girişimlere geçilmiş. Dolayısıyla bir suç işledikleri için kayyum atanmadı. Kayyum kararı gayrimeşru bir karardır" diye konuştu.

HDP'YE YÖNELİK ACIMASIZ BİR SALDIRI VAR

“7’den 70’e herkes bu kararın hukuksuz olduğunu biliyor” diyen Tiryaki konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Bu kararın seçme ve seçilme hakkını, demokrasinin en önemli göstergelerinden biri olan sandıkların yok sayılması anlamına geldiğini biliyor. Evet toplumsal tepkiyi bir nebze köreltmiş durumdalar. Çünkü değil bir muhalif etkinliğe katılmak, en yasal, en demokratik, en haklı etkinliğe bile katılan insanlar hakkında da işlem yapıldığı için, halk tepkilerini sokakta göstermekten çekinebiliyor.

Bizim tepkilerimizi dile getirmemizi, sokakta olmamızı halkımız sonuna kadar destekliyor. Biraz mahcubiyetle, biraz da üzülerek her karşılaşmamızda bunu dile getiriyorlar. Bunun yanına şunu da söylemek gerekir, sokaktaki destek de her geçen gün artıyor. Diyarbakır’da da Van’da ve Mardin’de de bizim yanımızdan geçenler, araçlarının kornasına basarak direnişimizi selamlayanlar var. Bu şekilde toplumsal bir duyarlılığın oluştuğunu da söylemek mümkündür."

Kendilerine yönelik çok acımasız ve haksız bir saldırının olduğunu ifade eden Tiryaki, "Bizim yaptığımız işlerin evrensel hukukun içerisinde yer aldığına şüphe yok. Demokrasiye yönelik darbeye karşı, direniş hakkımızı meşru sınırlar içerisinde koruyoruz. Toplumsal yaşamı kötü etkilediğimizi kimse iddia edemez. Tam tersine 50 kişinin bir parti içerisinde yapılan açıklamaya tüm yollar ve kaldırımlar kapatılarak, halkın parka giriş çıkışları kapatılarak engelleniyor. Bu tam tersine Mardin halkının günlük yaşamı engelleniyor" dedi.

60 MİLYONLUK BORCU 600 MİLYONA ÇIKARDILAR

Belediye eşbaşkanları ve çalışanlarının, hukuksuz işler yapan kişiler gibi haklarında açıklamalar yapıldığını kaydeden Tiryaki, bunların hiçbirinin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Tiryaki, "Tam tersine bu hukuksuzlukların içerisinde olanlar geçen dönem kayyum olarak görev yapan kişilerdir. 2 buçuk yıl içerisinde belediyenin 60 milyonluk borcunu 600 milyona çıkarmışlar. Milyon liralık yemek faturaları ve bakanlara, cumhurbaşkanına binlerce liralık hediyeleri de yine fatura diye belediyelere yansıtmışlar. Belediyenin bütün kaynaklarını bir şekilde idareye peşkeş çekmişler. Halka hizmet için kullanılması gereken paraları bakanlara hediye diye harcamışlar.

Ve şimdi de bizim henüz 5 ay bile görev yapamamış belediye başkanlarımızı hukuksuz işlere bulaşmış gibi gösteriyorlar. Ellerinde buna dair tek bir bilgi, tek bir kanıt bile yok. Varsa bunları bizim sunduğumuz gibi kamuoyuyla paylaşmalarını bekliyoruz. Biz bir bütün olarak, HDP olarak, halkımız ile birlikte bu karara sonuna kadar direneceğiz. Hükümetin bu konuda bir geri adım atmasını bekliyoruz. Bu bir nihai karar değil, geçici görevli atama kararıdır. Yani eşbaşkanlarımızın görevden alınması söz konusu değildir. 2 ayda bir bu karar gözden geçirilecek. Hükümetin, devletin bu kararı gözden geçirmesi, bu hatadan dönmesi mümkündür. Halkımız bu kararı beklemektedir" diyerek konuşmasını tamamladı.