İmralı Adası’nda 25 yıldır ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan ve 34 aydır da hiçbir haber alınamayan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle tutsak yakınlarının başlattığı Adalet Nöbeti, devam ediyor. Amed’de 4 Aralık 2023’te başlayan nöbete her gün yeni tutsak yakınları dahil olurken, anneler tüm hastalıklarına rağmen nöbete gelmekten vazgeçmiyor. 

Amed’de Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Bağlar İlçe Örgütü binasında nöbet tutan annelere gün içinde yoğun ziyaretler gerçekleşirken, anneler tek taleplerinin tecridin kırılması olduğunun altını çiziyor. 

BARIŞIN YOLU İMRALI’DIR

Tutsak yakınlarından Halime Topuz, Abdullah Öcalan’ı ve tüm Kürt halkını selamlayarak konuşmasına başladı. Halime Topuz, 25 yılı aşkındır Kürt halkının aynı taleple direndiğini ifade ederek, “25 yıl önce Önderimizi tutukladıklarında tüm Kurdistan’da sokaklara aktık. Kürt halkı, Önderi’nin tutsak edilmesini kabul etmedi ve bugün de aynı şekilde kabul etmiyoruz. Aradan 25 yıl geçmesine rağmen talebimizden hiçbir şey değişmedi. İmralı kapılarının açılmasını ve Önderliğin fiziki özgürlüğünün sağlanmasını istiyoruz. Bugün tecrit sadece İmralı’da değil tüm dünyada var. Tecrit kalkmadıkça bu topraklara barış gelmez. Tecrit doğanın üzerinde de var, tecrit tüm halkların üstünde de var, tecrit kültürümüzün, dilimizin, sanatımızın üzerinde de var ve en önemlisi barış da tecrit altında. Barışın yolu İmralı’dır. Erdoğan gidip o kapıları açıp Sayın Öcalan’la görüşsün” diye belirtti. 

KİMLİĞİMİZİ İSTİYORUZ

Halime Topuz, birçok hastalıklarının olduğunu ancak buna rağmen her gün eyleme geldiklerini söyleyerek, “Biz Sayın Öcalan’ın ve çocuklarımızın hatırına buradayız. Evde duramıyoruz, duvarlar üstümüze geliyor. Buraya gelip oturmak, slogan atmak bile evde boş durmaktan iyidir. Tüm annelere, sanatçılara, yazarlara, siyasetçilere çağrımdır; gelin siz de bir saat de olsa burada bizimle oturun. Bizimle beraber bu zulme yeter deyin, gelin tecridi kıralım. Biz sadece tecridin kalkmasını ve kimliğimizi istiyoruz. Çocuklarımız açlık grevinde, biz çocuklarımıza bir şey olsun istemiyoruz. Anaların yüreğinin yandığı yeterdir. Artık çözüm istiyoruz. Topraklarımızda özgürce yaşamak istiyoruz. Tecrit insanlık suçudur. CPT gidip gördü, açıklama yapmadı. Zulme ortak oldu. Artık kandırmasınlar, oyalamasınlar bizi. O kapılar açılsın, Kurdistan’a da Türkiye’ye de barış gelsin” ifadelerini kullandı. 

TECRİDİ KABUL ETMİYORUZ

Tutsak yakını Emine Al ise; “Tecrit Kürt halkına düşmanlığın en büyük göstergesidir” diyerek, tecridin sonlanmasının Kurdistan topraklarına barışı, özgürlüğü getireceğini belirtti. Tüm annelere seslendiklerini söyleyen Emine Al, cezaevlerinin cenazelerin çıkmasını istemediklerini dile getirerek, “Biz burada açlık grevinde değiliz, adalet nöbetindeyiz. 25 yıldır süren adaletsizlik son bulsun. Önderimiz üzerinde devam eden tecrit hepimizin üzerinde devam ediyor. Gönlümüzce konuşamıyoruz, evimizde bile rahat oturamıyoruz. Tecridi hepimiz yaşıyoruz. Tüm annelerden bize katılmalarını istiyoruz. Gelsinler çocukları için onlar da burada bizimle otursunlar. Bu tecride karşı ses çıkarsınlar. Tecridi kabul etmiyoruz., tecridi mücadelemizle kıracağız. Tecrit suçtur. Eylemimiz için herkesten destek bekliyoruz” diye konuştu.