Başur'da nasıl bir hükûmet ve başbakan olacak?

Başur’da 30 Eylül'de yapılan bölgesel seçimlerden sonra dün resmi bir şekilde yeni hükûmeti kurma çalışmaları başladı.

Başûrê Kurdistan’da 30 Eylül’deki seçimlerin üzerinden tam 45 gün geçtikten sonra, birçok partinin itirazlarına rağmen ilan edilen seçim sonuçlarının olduğu gibi kabul edilmesi seçimlere gölge düşürdü. Bu haliyle birinci parti çıkan KDP, yeni hükûmeti kurma çalışmalarını resmen başlattı. Görüşme sonrasında iki parti heyetleri, yeni hükûmet kurmak için anlaştıklarını söyleseler de satır aralarında anlaşma konusunda sorunların yaşandığı seziliyordu. 

Eğer açıklandığı gibi anlaşmaya varılmışsa, YNK'nin ve KDP'nin görüşmeler başlatılmadan önce ileri sürülen şartları da kabul edilmiş oluyordu. KDP’nin şartları, "Birlikte hükûmet kuracağımız partiler en başta bizim programımızı kabul etmeli, ayrıca hükûmet ortağı olan partiler şartlar ne olursa olsun hükûmetten ayrılamaz" şeklinde açıklanmıştı. Bunun anlamı, hükûmet programı yerine parti programının kabul edilmesi. Ayrıca KDP’nin hükûmet adına pratikleştireceği uygulamalar ne olursa olsun hiçbir parti itiraz etmeyecek ve hükûmetten de çekilmeyecek anlamına geliyor. Başta YNK olmak üzere hiçbir partinin kolay kolay kabul edebileceği şartlar değil bunlar. KDP tarafından bu şartlar ileri sürüldükten sonra başlatılan görüşmelerin ardından yapılan açıklamalar, anlaşmaya varıldığı yönünde. Ancak aldığım bilgiler bunun doğru olmadığını işaret ediyor.

Zira KDP’nin olduğu kadar YNK’nin de hükûmette yer almak için bazı talepleri vardı. Taleplerinin başında, Parlamento Başkanlığının YNK’ye verilmesi geliyordu. Ayrıca alınan oy oranı ve çıkarılan milletvekili sayısı ne olursa olsun kabinede eşit temsil isteniyordu. Güvenilir kaynaklardan aldığım bilgiler, YNK’nin KDP’nin görüşmeler başlamadan önce ileri sürdüğü şartları kabul etmediği yönünde. Ayırca YNK’nin taleplerinin de KDP tarafından olur görmediği şeklinde. Ancak buna rağmen bir anlaşmaya varıldığı belirtiliyor. 

KDP heyetii YNK ile görüşmeden sonra Goran Hareketi'yle de görüştü. Goran Hareketi hükümette yer alıp almama konusunda bir şey söylemekten çok, KDP’nin hükümette yer almasını istediği yönünde bir açıklama yaptı. 

HEYETLERDE GÖZE ÇARPAN...

KDP tarafından yeni hükûmeti kurmak için görevlendirilen heyet her zamanki heyeti değildi. Normal koşullarda şimdiki Başbakan Nêçirvan Barzani'nin bu görüşmeleri başlatması gerekirdi. Zira Barzani halen bölgesel başbakan olarak geçiyor. Ayrıca KDP’nin genel başkan yardımcısı görevi de sürüyor. Ancak nedense son zamanlar çok fazla görünürde yok. ABD ve dış heyetlerle görüşmelerin ondan çok Mesrur Barzani ile Mesud Barzani üzerinden yürütüldüğü bariz bir şekilde görülüyor. KDP içinde uzun süreden beri başlayan çelişkiler, bu görüşmeleri başlatan heyetle de daha görünür hale geldi. O yüzden Nêçirvan Barzani yerine, KDP içinde Mesud Barzani’ye çok yakın hatta kendi yetiştirmesi olarak kabul edilen ve seçimlerde de liste başı olarak aday gösterilen Hêmin Hewrami ile başlatılmış olması, "geleceğin bölgesel başbakanı acaba Hêmin Hewrami mi olacak" gibi bazı soru işaretlerini uyandırdı. Böyle olması durumunda KDP içindeki çelişkilerin daha da derinleşeceği görüşünde olanların sayısı az değil. KDP heyetinde yer alan diğer önemli bir değişiklik ise Azad Bervari’nin heyette yer alması. Bervari de Mesud Barzani’ye yakın bir isim. Ancak şu ana kadar siyasi konulardan çok askeri konularda öne çıktı. Bervari’nin heyette yer alması, "askeri baskı mı yapılmak isteniyor" diye düşündürüyor.

YNK heyetinde ise Lahor Şeyh Cengi Talabani’nin yer alması fazlasıyla dikkat çekti. Şeyh Cengi, son dönemlerde KDP basınının hedefinde. Zira KDP'nin tartışmalı bölgeler ve Kerkük olaylarından YNK içinde sorumlu tuttuğu kişilerden biri. Şeyh Cengi Talabani de siyasi konulardan çok askeri konularla ilgileniyor. Her iki partiden diğerlerine oranla genç kuşak sayılabilecek ve askeri konularla ilgilenen kişilerin hükûmet kurma heyetlerinde yer alarak görüşmelerde bulunmaları, karşılıklı askeri konularda sınanma olarak da değerlendiriliyor. 

GÖRÜŞMELERDEN NET BİR SONUÇ ÇIKMADI

KDP tarafından başlatılan yeni hükûmet kurma çalışmaları kapsamında yapılan görüşmelerden net bir sonuç çıktığını söylemek zor. Başurlu birçok yazar, aydın, siyaset uzmanının birleştikleri görüş bu. Zira iki parti arasındaki önemli sorunlardan biri olan, Kerkük Valisinin kim ve hangi partiden olacağı için de süre giderek daralıyor. Uzmanlar Kerkük Valiliği sorunu çözülmeden yeni hükûmetin kurulmasının mümkün olmadığı görüşünde. Ancak ne kadar da uzarsa uzasın, sonunda yeni bir hükûmet kurulacak. Kurulacak hükûmeti ise dev sorunlar bekliyor. Bunların başında Irak ile yaşanan siyasi, ekonomik ve tartışmalı bölgeler sorunu geliyor. Kurulacak bir hükûmetin bu sorunları çözme gücünde olması biraz zor. Zira partilerin Irak ve uluslararası güçler ve Türk işgaline karşı duracak bir hükûmet kurmasının beklenemeyeceği görülüyor. Bunun yanı sıra, Bağdat ile süren ve bir türlü üzerinde anlaşmaya varılamayan ve KDP tarafından yeniden gündeme sokulan bütçe oranındaki sorunu da gündemde olacak. Diğer bir sorun ise bölede süren ekonomik sorunlar ve onun beraberinde getirdiği Başur’dan göç meselesi.

Bütün bunlar bir araya getirilirse; Başûrê Kurdistan’da yaşanan ekonomik, toplumsal, siyasal sorunların çözülmesi bir yana, derinleşerek süreceği görülüyor. 

Yaşanan ve çözüm bekleyen diğer önemli bir sorun ise Türk devletinin Başur'a yönelik işgal saldırılarına karşı KDP’nin sessiz kalması. Ayırca Türkiye’nin Başur’u ikiye bölme planları. Zaten Başur halkı partilerin bu konudaki tepkisizliklerinden ötürü seçimleri protesto ederek sandık başına gitmemişti. KDP başta olmak üzere partilerin kendi içlerinde yaşayacakları iç sorunlar ise bölgedeki sorunları artıracak.