Gerillalar ‘Agir kete erşê Romê’ sözüyle Newroz’u karşılıyor

Girê Cûdî ve Girê Amediyê devrimci operasyonlarında yükselen “Agir kete erşê Romê” sözü tarihi bir tespit ve intikam alma şeklidir. Aynı zamanda felsefi bir anlam da vardır. Var olanı yok etmedikçe yeniyi inşa edemez veya yeşertemezsiniz.

Newroz’un tarihsel ölçekte nasıl bir tanımlama içerdiğini ve nasıl bir ruha sahip olduğunu en iyi bilen, bu ruhu ve anlam bütünlüğünü günümüze kadar zulme karşı başkaldırının temeli haline getirenler hiç şüphesiz Kürt halkıdır. Tarih boyunca direngenliğin ve mücadelenin eksik olmadığı bir kaderi yaşayan Kürt halkı, sömürüye ve tiranlığa karşı toplumsal başkaldırı ruhunu her zaman diri tutmuş ve pratikleştirmiştir. Yakılan ateşler başkaldırının simgesi olmuş, tiranlara karşı olan öfkenin ateşten çıkan kıvılcımlar gibi zalimleri yakıp kül edeceğini hissettirir insana. Bundandır ki Newroz öze dönüşün başlangıcıdır. Doğa ve onun en temel parçası olan insanın kendi özüne dönüşünü simgeler. Her şey yenilenir, serpilen ölü toprağı atılır ve yeni bir yaşamın ilk filizleri çıkar yeryüzüne.

Her ne kadar işgalci Türk devleti eliyle diğer her şey gibi çalınarak kendilerine aitmiş gibi çarpık bir şekilde topluma kabul ettirilmeye çalışılsa da tüm dünya Newroz’un Kürt halkının özgürlük yolunda ilk başkaldırısı olduğunu biliyor. Özellikle 90’lı yıllardan itibaren Türk devleti bunu bir devlet politikası olarak kullanmış ve Newroz gerçekliğini çarpıtmak için elinden geleni yapmıştır. Newroz ruhunun direnişe temel olduğunu gören Türk devleti kendi yalanlarına bunu da katarak içerisini boşaltmak istemiştir. Buna karşın Kürt halkı da her yıl Newroz’u bir serhildana dönüştürerek düşmana darbe vurmuş ve faşizme gereken cevabı vermiştir.

Kürt özgürlük hareketinin tarih sahnesine çıkışıyla beraber Newroz gerçek anlamına kavuşmuş ve mücadele ateşinin yeri göğü kapladığı bir direniş günü ve aynı zamanda öze dönüşün sevinciyle bir bayram gibi kutlanan bir gün oluştur. Bu mücadele en gerçek anlamını gerillanın mücadelesinde bulmuş ve bugüne kadar da büyüyerek gelmiştir. Bundan dolayı Kurdistan özgürlük gerillası 40 yıldır sürdürdüğü emsalsiz direniş ile Newrozlaşan bir halk gerçekliği yaratmıştır. Bunun mimarı bugün düşünceleri tüm dünyaya yayılan ve halkların önderi haline gelmiş olan önder Apo’dur. Bu Newroz ile birlikte 51. Önderlik yılını tamamlayacağız. Yarım asrı aşan önderliksel mücadele ve onun ışığında ilerleyen özgürlük hareketi bugün yokluktan varlığın yaratıcılığını yapmaktadır.

Yüzyıllardır sömürgecilerin eliyle yok edilmek istenen ve adım adım kimliksizleştirilmek istenen mazlum Kürt halkı Önder Apo'nun felsefesi ile kendi özünü buldu ve bu felsefeyle örgütlenerek özgürlük paradigması etrafındaki yürüyüşünü ilk günden şimdiye kadar kararlı adımlarla yılmadan gerçekleştiriyor. Önder Apo yarattığı bu paradigmayla bedeni bin yıllardır yok edilmek istenen ve türlü yöntemlerle köleleştirilen kadın için özgür kadın çizgisini yarattı. Kürt halkı için özgür bir yaşam olacaksa kuşkusuz ki bu paradigma çerçevesinde olacaktır. Kurdistan Özgürlük Gerillaları bunun öncü gücüdür. Bu uğurda verilen bedeller bir halkın kaderini tayin edecek ve özgür yarınlarda Newroz ateşi etrafında özgürce halaya duracağımız yarınları var edecektir. Bunun yolu mücadeleyi geliştirmekten ve her alanda devrimci halk savaşı stratejisi temelinde öz örgütlüğü oluşturarak işgalcilere karşı mücadele etmekten geçer. Zap, Avaşîn, Metîna, Xakurkê ve diğer bütün gerilla alanlarında yürütülen fedai gerilla direnişi bu temelde yürütülmektedir.

Gerilla güçleri işgalci Türk devletinin topyekun imha saldırılarına karşı yokluktan varlığı yaratıyor. Bunu salt fiziki mana da anlamak oldukça yetersiz olacaktır. Gerilla güçleri mücadele ateşiyle birlikte bir halkın fikirsel inşasını gerçekleştiriyor. Sömürgeciliğin her bir zerresine kadar nüfuz etmeye çalıştığı ve bu temelde üzerinde muazzam bir kirli savaş yürüttüğü Kürt halkının tümüyle özgürleşmesi ve akılcı bir toplum inşası için öncülük misyonunu sonuna kadar yüklenmektedir. Bundan dolayı gerillanın yaktığı Newroz ateşi mana bakımından çok derindir. Bu bir güne veya bir zaman kesitine sığdırılabilecek bir gerçeklik değildir.

Kurdistan dağlarında bu yıl da önceki yıllarda olduğu gibi ilk Newroz ateşi Kürt halkının yiğit evlatları olan gerillalar tarafından yakıldı. Ama bu sıradan bir ateş değildi. Bu ateş düşmanın kirletmeye çalıştığı bu kutsal topraklarda onlara ait ne varsa gerillanın darbesiyle tarumar edildikten sonra ateşe verilmesiyle yakılan özgürlük ateşidir. Bu büyük bir anlam ifade ederken aynı zamanda tarihi bir direniş çağrısıdır. Kürt gençliği buna kulak vermeli ve bu tarihi çağrıya kayıtsız kalmayarak öncülük misyonunu yüklenmelidir.  Girê Cûdî ve Girê Amediyê devrimci operasyonlarında yükselen “Agir kete erşê Romê” sözü tarihi bir tespit ve düşmandan intikam alma şeklidir. Burada felsefi bir anlam da vardır aynı zamanda. Var olanı yok etmedikçe yeniyi inşa edemez veya yeşertemezsiniz. Özgür bir insan ve toplum yaratmak için işgalcilerin bütün aygıtlarıyla yok edilmesi ve temizlenmesi gerekir ki yerine öz olanı yeşerebilsin. Bundan dolayı gerilla Newrozlaşan halk gerçekliğini mücadele ateşiyle işgalcileri bulundukları ve adım attıkları her karış Kurdistan toprağında yakıp kül ederek temizlemekte ve yerine özgürlüğü ekmektedir. Bu açıdan bu yıl ki Newroz gerillanın coşkusu ve mücadele azmiyle dört parça Kurdistan’da ülke dışında sömürgecilere büyük bir cevap olmalıdır ki Newroz ateşiyle direnişin öznesi haline gelmiş olan Kürt gerçekliği tüm dünya tarafından kavranabilsin. Gerilla güçlerinin bu mücadele azmiyle yaktıkları Newroz ateşleri önümüzü aydınlatacaktır. Şu anda herkesin bilmesi gerekir ki gerilla alanlarında direnişin türküleri eşliğinde halaya duruluyor. Gerilla güçlerinin moral ve motivasyonu her zamankinden daha fazla.

İşgalci Türk devleti aldığı yenilgilere doymamış olacak ki Newroz’dan sonra sözde bütün operasyonların anası diye nitelendirdikleri büyük bir operasyonun startını vereceklerinin propagandasını yapıyor. Hiç kimse şimdiye kadar başımıza neden bunlar geldi diye sormazken onlar sanki güç ve kudret sıfatları sadece onlara aitmiş gibi bir hava yaratarak özel bir savaş yürütüyorlar. Lakin gerillanın darbesi onlara o derece ağır gelmiş ki öncesini akıllarına bile getirmek istemiyorlar. Fedaice savaşan gerillaların karşısında lal ü ebkem kesilen askerlerinin akıbetini görmezden gelen işgalci ordu yenilmeye mahkumdur.

Kurdistan özgürlük gerillaları yaktıkları direniş ateşiyle özellikle son 3 yıllık tarihi direnişte olduğu gibi düşmanı her ne olursa olsun yenilgiye uğratacaklarını ispatlamıştır. Kürt halkı da gerilla mücadelesiyle bütünlük kurmalı ve bu yılki Newroz’da faşizme gereken cevabı vermelidir. Gerilla ve halkımızın mücadele bütünlüğü Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünün sağlanması için her şart ve koşulda mücadeleyi geliştirecektir. Bilinmelidir ki Kurdistan Özgürlük Gerillası, Newroz ateşinin sıcaklığıyla ve fedai direniş ruhuyla Kürt halkının yenilmez öncüsü ve koruyucusudur.