HDP Semsûr İl Eşbaşkanı: İnisiyatif aldık, çare olmaya çalışıyoruz

Eşbaşkan Bekir Gündüz, deprem felaketinde Semsûr’un en geç gündem olan ve en geç müdahale edilen bir kent olmasından dolayı can kayıplarının fazla olduğunu ifade etti; bu nedenle de inisiyatif alıp kent insanına çare olmaya çalıştıklarını söyledi.

HDP Semsûr İl Eşbaşkanı Bekir Gündüz, Mereş merkezli yaşanan büyük depremden ağır yaralar alan Semsûr’daki vaziyeti, sivil toplum örgütleri ve HDP’nin çalışmalarını ve kentte kalan depremzedelerin ihtiyaçlarını ANF’ye anlattı.

DEPREMİN MÜSEBBİPLERİ İŞİ ‘KADER’E HAVALE ETTİ

Depremin adeta “geliyorum” demesine rağmen iktidarın “kader” diyerek sorumluluğu üzerinden atmaya yeltendiğine işaret eden Gündüz, Semsûr’daki kayıp ve yıkımın boyutunu şöyle aktardı: “Felaketin müsebbibi veya sorumlusu olan insanlar, kurumlar ve iktidar, maalesef yine işi ‘kader’e havale etti. Bu nedenle Adıyaman halkı büyük bir felaket yaşadı. Bu tedbirsizlikten kaynaklı çok büyük kayıp var, büyük bir enkaz var. Merkezdeki 300 bine yakın insanımızın büyük bir can kaybı yaşamasından ve evlerinin yüzde 90-100’üne yakın büyük bir hasar görmesinden dolayı kışın ortasında, ayazda aç ve çıplak kaldı. Enkaz altında 50 binden fazla olduğuna dair bilgi ortalıkta dolaşıyor. Biliyorsunuz ki bu ülkede resmi kaynakların yaptıkları açıklamaların toplum nezdinde bir itibarı da kalmamış. Çünkü hep manipüle eden bir yöntem kullanıyorlar halka karşı. Doğru ve zamanında bilgi topluma sunulmuyor. Ama kayıpların açıklananın belki iki katından da fazla olduğu yönünde bilgiler var. “

EN GEÇ GÜNDEM OLAN VE EN GEÇ MÜDAHALE EDİLEN KENT

Semsûr’un, ancak depremden iki gün sonra gündeme girdiğini ve geç müdahale edildiğine işaret eden Gündüz, “Bu şehirde yaşayan biri olarak ben bunun bir tanığıyım. En geç gündem olan, en geç müdahale edilen bir kentte yaşıyorum. İki gün sonra Adıyaman’dan söz edildi. Oysa depremde en çok zarar gören kent, Hatay’dan sonra biziz. Bu geç müdahaleden kaynaklı da can kayıplarının fazla olduğunu da halk değerlendiriyor. Aynı zamanda deprem öncesinde tedbirsizlikler ve ihmaller yanında deprem sonrasında da insanlar enkaz altında, kendi enkazlarıyla, kendi ölüleriyle, yaralılarıyla başbaşa bırakıldı” dedi.

İNİSİYATİF ALDIK, ÇARE OLMAYA ÇALIŞIYORUZ

Geç müdahaleden kaynaklı HDP ve sivil toplum örgütleri olarak inisiyatif aldıklarını aktaran Bekir Gündüz, “Bu sistemin gerçekten halkına bir şey sunmadığı iddiasında bulunan biz Adıyaman’daki mevcut sivil toplum örgütleri ve muhalif dediğimiz siyasi partiler olarak bir inisiyatif aldık ve insanımızın yaralarına, açlığına, açıkta kalmasına çare olmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

HDP İl Eşbaşkanı, maddi ve manevi olarak Adıyaman halkına destek olan herkese teşekkür ederek, şunları söyledi: “Bu konuda özellikle bölge insanımız, bölge teşkilat ve kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Türkiye’nin birçok ilinden, uluslararası toplumdan da güçlü bir destek gördük. İktidara rağmen, engellemelere rağmen insanlarımız bir duyarlılık gösteriyor. Bizi bu zor durumda moral olarak, maddi manevi katkı sunmalarından dolayı da ben tüm çevrelere ve özellikle bölge insanına ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum, sağ olsunlar, var olsunlar.”

YARALARIN SARILMASI UZUN ZAMAN ALACAK

Enkazın tahribatının ve yaraların sarılmasının çok uzun bir zaman alacağına işaret eden HDP Semsûr İl Eşbaşkanı Bekir Gündüz, buna dönük taleplerini aktardı: “Bu 10 günlük süre içinde yeniden yaşama tutunmak için gerekli olan ihtiyaçlarımızı hemen hemen karşıladık. Hemen hemen tüm köy ve ilçelerimize ulaştık ve hala devam ediyoruz. Ama sonrasına dair erzak, özellikle çadır ve hijyen malzemelerine en az bir yıl daha bu halk için temin etme sorumluluğumuzun olduğu bilincindeyiz. Bu nedenle diplomasi ilişkilerimizi sürdürüyoruz. Tüm çevrelere, yerelde, Türkiye’de ve uluslararası çevreler de bizi duyuyorlarsa -ki duyacaklar- bize katkı sunmaya devam etsinler. Çünkü yüz binlerce insan bu durumdan etkilenmiştir. Biz bunların en az bir yıllık ihtiyaçlarını tedarik etmekle karşı karşıyayız. Bu nedenle çadır istiyoruz, ısınma, temel gıdalar ve hijyen malzemeleri istiyoruz.

Ancak tabii ki çadırlar zorunluluktan ötürü kalınması gereken yerlerdir. Çadırların bizi ne kadar sıcaktan ve soğuktan koruyacağı, hijyenik olacağı belli. O yüzden konteynırlara ihtiyaç var. Belli bir zaman diliminde toplu yemek ikramı yapabiliyoruz ama bir süre sonra bu olmayacak; biliyoruz. İnsanların kendi beslenmelerini karşılaması konusunda konteynırlar öncelikli ihtiyaç olabilir. Bu konuda katkı sunarlarsa daha iyi olacaktır.”