Kürt partilerden belediyelerin gasp edilmesine tepki

Kürt Partiler: Kayyum, sadece HDP’nin, Kürdistani seçim ittifakının ve Kürt halkının sorunu değildir; tüm Türkiye halklarının, tüm demokrasi güçlerinin ortak sorunudur.

İçişleri Bakanlığı tarafından Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bedia Özgökçe’nin görevden alınması ve yerlerine AKP’li gaspçının atanmasına tepkiler sürüyor. Halkların Demokratik Partisi’nin yerel seçimler kapsamında ittifak sağladığı, Azadî Hareketi, İnsan ve Özgürlük Partisi (PÎA), Kürt Demokratlar Platformu (KDP), Kürdistan Komünist Partisi (KKP), Devrimci Demokratlar (DDKD) ve Kürdistan Demokrat Partisi Türkiye (TKDP), kayyum atanmalarına karşı HDP Amed İl Binası’nda ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, HDP’li milletvekilleri ve Kürt parti temsilcileri katıldı.

HALKIN İRADESİNE YAPILAN BİR GASP

KKP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek tarafından okunan ortak açıklamada şunlar belirtildi: “Halkın iradesi ile seçilen 3 büyükşehir belediye başkanlarının, İçişleri Bakanlığı’nın gösterdiği gerekçeyle görevden alınıp, bu şekilde yerlerine kayyım atamasını halkın iradesine yapılan bir gasp, hukuka ve demokrasiye yapılmış bir darbe olarak görüyoruz.

2016’dan başlayarak, iki dönemdir başa gelen belediye başkanlarını ekseriyetle, tutarlı hiçbir hukuki gerekçeye dayanmadan görevden alınmaları, yerlerine kayyımların atanmaları, toplumu sivil ve meşru siyasetten, demokrasiden uzaklaştırma çabasıdır. AKP hükümetinin iktidar olduğu günden beri sürekli üzerine vurguladığı halkın iradesinin üstünlüğünü, demokrasi ve adaletin güçlenmesi gerektiği söylemlerini kayyım süreci pratiğiyle kendi ile çeliştiği ve kendi hukukunu çiğnediğini göstermiştir.

AKP iktidarı ortaya koyduğu bu tutum ile demokrasiden umudunu kestiğini göstermiştir. Öyle görünüyor ki Türkiye’de demokrasinin güçlenmesi istenmemektedir. Biz Kürdistani parti ve oluşumlar olarak; bu tür anti-demokratik ve siyasi kararları kınadığımızı ve tanımadığımızı deklare ediyoruz. Bu kayyım kararları Türkiye demokrasisine ve halkımızın iradesine vurulmuş bir darbedir.

Bu sadece HDP’nin, Kürdistani seçim ittifakının ve Kürt halkının sorunu değildir; tüm Türkiye halklarının, tüm demokrasi güçlerinin ortak sorunudur. Bu tutuma karşı suskun kalmak, onaylamaktır. Bizler; uluslararası kamuoyunu, AB Komisyonunu, Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Komitesi’ni ve BM’yi bu anti-demokratik kayyım kararına karşı net tavır almaya çağırıyoruz.”