İşgalci Türk devleti ve çeteleri, 14 Temmuz’da Efrîn’de 35 kişiden oluşan toplu bir mezar bulduklarını açıkladı. Çetelere ve Türk devletine ait Anadolu Ajansı tarafından toplu mezarın YPG-YPJ savaşçıları tarafından öldürüldüğü iddiası ortaya atıldı. Ancak çıkarılan cenazelerin 20 Ocak 2018'de Efrîn'e yönelik işgal saldırısı sırasında şehit düşen YPG-YPJ ve sivillere ait olduğu belirtildi.

Cizre Bölgesi, Efrîn Bölgesi ve Halep Şehit Aileleri Meclisi Türk devletinin kirli politikalarını kınadı.

EFRÎN

Efrîn Şehit Aileleri Meclisi Türk devleti medyasında ortaya atılan asılsız iddiaları bir açıklama ile kınadı.
Efrîn Şehit Aileleri Meclisi Üyesi Avdar Elo ve Menal Şêxo tarafından okunan açıklamada şöyle denildi:
“İşgalci Türk devleti ve çeteleri bir kez daha Efrîn'deki mezarlık ve şehitlere saygısızlık etti. Tekrardan gerçekleri çarpıtarak toplu mezarın YPG-YPJ tarafından öldürülen kişilere ait olduğunu iddia etti.
Toplu mezar, Efrîn’e yönelik işgal saldırıları esnasında işgalci Türk devleti ve çeteleri tarafından yapılan katliamlar sonucu sivil ve YPG-YPJ savaşçılarına aittir.
Efrîn işgali esnasında işgalci Türk devleti aralıksız Efrin ve köylerini top atışları, savaş uçakları ile asker, sivil kaygısı yaşamadan Efrîn’i hedef aldı.
16 Mart’ta Efrîn Mehmûdiyê mahallesine gerçekleştirilen saldırıda mevcut koşullardan dolayı Efrîn Şehit Aileleri Meclisi YPG-YPJ savaşçıları ve sivillerin cenazelerini şehrin dışında saklanamadı. Buna benzer birçok olayla karşı karşıya kalındı. Bu nedenle Efrîn’e bağlı Avrin hastanesi yakınlarında cenazeler toprağa verildi. Belgelerimiz de var. İşgalci Türk ordusuna bağlı medyalarının asılsız iddialarını reddediyoruz. Asılsız iddialarının yalanlamak için elimizde belge var. Belgelerimizi gerekli yerlere sunacağız.”

HALEP
Halep Şehit Aileleri Meclisi ise şu açıklamayı yaptı:
“Komşu ülkeler Türk devletinin müdahale etme, coğrafyayı işgal etme ve başta Kürtler olmak üzere tüm unsurları hedef alma politikasını sürekli uyguluyor.
İşgalci Türk ordusu ve çeteleri 2018 yılında Efrîn’e yönelik işgal saldırısı başlattı ve soykırım gerçekleştirdi. Şehit Aileleri Meclisi yoğun saldırılar altında sivil ve YPG-YPJ savaşçılarının cenazelerini şehitlik ya da köylerde saklayamadı.
Tüm Efrîn halkı da bilir,  Efrîn’den göç edildiği gün bir çok cenaze alelacele saklandı. İşgalci Türk devletinin terörü sınırsızdır, bu örgütlü teröre karşı herkes ahlaki sorumluluklarını yerine getirmelidir."

CİZRE
Tirbespiyê, Girkê Legê, Til Temir ve Qamişlo Şehit Aileleri Meclisi'nin açıklaması da şöyle:
“Türk faşizmi AKP ve MHP liderliğinde bütün dünyaya huzurunda, bütün uluslararası insan hakları kararları ve maddi ve manevi değerleriyle yeniliyor. Halkın, herkesin kendi kimliği ve onuruyla yaşama isteğine karşı her türlü kirli yolu deniyor.  Tarihte şehitlerin mezarlarına saldırma bir örneği yok. Bu kirli yöntem ilk değildir. Aynı şey daha önce Bakurê Kurdistanê ve Serêkaniyê’deki mezarlıklara yönelik yapıldı. Bugün de Efrîn’de aynı yöntemi tekrarlıyor. Şehit mezarlıklarını askeri üs olarak kullanıyor. Ya da Türk devleti şehit mezarlarını açarak, onların cansız bedenine zarar verme aşamasına geldi. Bu yapılanlar DAİŞ’in 2014-2015 yılları arasında yaptıklarını akıllara getiriyor.
Bu da DAİŞ’e destek veren Türk devleti ve DAİŞ arasında hiçbir farkın olmadığını gösteriyor. Ya da halkın iradesine karşı yüzyıllarca yapılan bu saldırıları son on yılda daha da arttırdı. Çünkü ulusal kazanımların elde edilmesi, özellikle de Rojava gibi son yıllar dört parça Kürdistan’daki Kürt halkının Rönesans’ı gibi. Rojava ve halkı, kendi kendilerine yönetebilecekleri toplumsal bir sistemin kurmak için yan yana duruyor. Yine dünya barışı ve huzuruna hizmet edilmesi için yan yana durmaya devam ediyor.  Bütün İnsan Hakları Örgütleri, sivil toplum, demokrasi ve barışseverlere, ezilenlerin yanında olanlara sesleniyor; Türk devletinin ihlallerinin son bulması için destek olsunlar.
Kuzey ve Doğu Suriye’deki binlerce Kürt, Arap ve Süryani şehit aileleri olarak, her yönü ile Türk devleti ve çetelerinin kirli oyunlarını açığa çıkarmaya devam edeceğiz. Her zamandan daha fazla büyük küçük demeden sokaklarda direnmeye devam edeceğiz. Efrîn’in özgürleşmesi için savaşan çocuklarımızın yanında duracağız ve demografik yapının değiştirilmesi sistemine karşı duracağız.”