Kobanê katliamı: DAİŞ yenilgisinin intikamı

Kobanê’nin özgürleştirilmesinden 5 ay sonra DAİŞ çeteleri, Türkiye'nin desteğiyle Kobanê’ye saldırdı. Bu saldırıda 233 sivil hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı.

Türk devleti başta olmak üzere bölgedeki birçok güç tarafından da desteklenen DAİŞ çeteleri, 15 Eylül 2014'te Kobanê ye saldırdı. DAİŞ çeteleri Kobanê’nin 350 köyünü ele geçirmekle birlikte şehir merkezine de saldırdı. Aylarca süren saldırılar karşısında YPG-YPJ güçleri, tarihin en büyük direnişini sergiledi ve 26 Ocak 2015'te DAİŞ, Kobanê'de en büyük darbesini aldı. Bu yenilgi DAİŞ için "bitişin başlangıcı" oldu. Aynı zamanda DAİŞ çeteleri ve destekçileri için büyük bir kırılma oldu.

Ancak DAİŞ’in Kobanê de yenilmesi sadece çeteler için bir darbe olmadı. Aynı zamanda DAİŞ’in komutanlığına soyunan işgalci Türk devleti için de büyük bir hezimet oldu. O dönem "Kobanê düştü düşecek" diyen Tayyip Erdoğan için de tüm planlarının boşa çıkarılması anlamına geliyordu. Bu yenilgiyi hazmedemeyen işgalci Türk devleti ve DAİŞ çeteleri, 25 Haziran 2015 tarihinde Türkiye tarafından Kobanê’ye saldırdı. Bu saldırıda çoğunluğu kadın, çocuk ve yaşlı olan 233 sivil hayatını kaybetti, yüzlerce sivil yaralandı.

BERXBOTAN KÖYÜ

DAİŞ çetelerinin bu saldırısında 27 sivilin katledildiği bir yer de Kobanê’nin Berxbotan köyü. Kobanê’nin 27 kilometre güneyinde bulunan köy, 120 haneden oluşuyor. Yurtseverliği ile bilinen köy, Kürdistan özgürlük mücadelesinde verdiği bedellerle tanınıyor. Rojava devriminin başından itibaren mücadele içinde yerini alan Berxbotan köyü, Cebhed El Nusra ve DAİŞ’e karşı savaşta büyük rol oynadı. Sadece Kobanê savaşında değil, aynı zamanda Serêkaniyê’de Cehhed El Nusra'ya karşı köyün gençleri yerini aldı ve Minbic savaşında da DAİŞ’e karşı savaşarak büyük önemli rol oynadı. Katliam öncesi, Berxbotan köyü DAİŞ ve Cebhet El Nusra’ya karşı savaşta 30’a yakın şehit verdi.

GÖZÜNÜN ÖNÜNDE OĞLUNU KATLETTİLER

DAİŞ çeteleri 25 Haziran 2015 tarihinde Kobanê'ye Türkiye tarafından iki koldan saldırmıştı. Bir grubu Mürşid Pınar Kapısı'ndan saldıran çetelerin, bir kısmı da Berxbotan köyünden saldırmıştı. Saldırıda çoğunluğu kadın, çocuk ve yaşlıdan oluşan 27 sivil katledildi. Katliamın tanıklarından olan ve bir oğlunu katliamda şehit veren Dayika Eyş, o günü şöyle anlattı:
"Ben sahura kalkmıştım. Baktım, 10-15 araba evimizin önünden geçiyor. Sonra mermiler patlamaya başladı. Oğluma nedir bu, arkadaşlar Sirinê’yi mi aldı, diye sordum. Oğlum bana, 'bunlar çete hemen içeri gir' dedi. Ben ona 'sen de gel' dedim. Ancak oğlum, gelmeyeceğini ve sonuna kadar onlarla savaşacağını söyledi. Ben ve torunum içeri girdik. Üç kişi içeri girdi, odaların içine bakmaya başladılar. İçerisi karanlıktı, torunum arkama saklanmıştı, bizi görmediler. Sonra çıkıp komşumuzun evine girdiler. Evin annesini, oğlunu; toplamda yedi kişiyi o evde katlettiler. Sonra arkadaşlar geldi. Oğlum kapı önündeydi, onu da vurdular. Sonra kaçtılar, Kobanê’ye doğru gittiler.

İNTİKAMA GELMİŞLERDİ AMA BİR KEZ DAHA YENİLDİLER

Katliamda eşini kaybeden Mihemmed Hebib de şunları anlattı:
"25 Haziran 2015 bizim için karanlık bir gündü. Kobanê’nin özgürleştirilmesinden 5 ay sonra bu saldırı gerçekleşti. DAİŞ çeteleri Kobanê'de aldıkları yenilgiyi hazmedemiyordu. Çünkü, ilk kez DAİŞ bu kadar büyük bir darbe almıştı ve ilk kez bir yerde yeniliyordu. Bu nedenle bunun intikamını Kobanê'den ve köylerinden almak istediler. Her yerden saldırmaya başladılar. Ramazan ayıydı, köy sahura kalkmıştı. Arabaların geçtiğini gördük ilk olarak, sonra saldırmaya başladılar. Köy halkı onlarla çatıştı. Bu saldırıda köyde 28 kişi şehit düştü ve bunlardan biri de benim eşimdi. Eşim ile birlikte, eşimin ailesinden 4 kişi şehit edildi. Çeteler 4 saat köyde kaldı. Onlar hazırlıklı gelmişti, kendileriyle birlikte getirdikleri malzemelerden anlaşıldı ki bunlar kalmak için gelmişler. Ama köy halkının direnişi ve YPG-YPJ savaşçılarının direnişiyle, köylüler de YPG ve YPJ'ye yardım etti ve sabah sekiz buçukta onlar köyden çıkarıldılar."