MİT ve Barzanilerin Efrîn işgalini meşrulaştırma planları

Türk devletinin Efrîn'deki soykırım ve insanlık suçlarındaki sorumluluğunu örtmek isteyen Barzaniler ve MİT, Efrîn işgalini meşrulaştırma planları çerçevesinde çalışmalar yapıyor.

Türk devleti ve SMO çetelerinin Efrîn işgali üzerinden 4 yıl geçti. Bu süreçte Türk devleti ve çeteleri Efrîn'de infaz, cinayet, insan kaçırma, tecavüz gibi bir çok insanlık suçu işledi. Türk devletinin işgali altında olan Efrîn, 2021 yılında Barzaniler, ENKS ve Türk devletinin oyunlarının merkezinde oldu.

2021 Aralık ayında kendilerini, “Efrîn halkının temsilcileri”, “Efrîn Sivil Meclisi” olarak ilan eden Efrînli Kürtlerden oluşan bir grup, Avrupa’dan Hewlêr’e getirilerek Barzani ve ENKS ile görüştürüldü. Ardından Hewlêr'de başka Efrînlilerin de katılımıyla bir toplantı gerçekleştirdiler. Efrîn’i işgal eden SMO çeteleri, şehirdeki Demirci Kawa heykelinin yıkıldığı 18 Mart 2018 günü Antep’te MİT tarafından organize edilen “Efrin Özgürleştirme Kongresine” katılmıştı.  Bu gruptakilerin Hewlêr'deki girişimlerinin de MİT tarafından organize edildiği açığa çıktı.

Güvenlik gerekçesi ile adının açıklanmasını istemeyen bir kaynak, "MİT, Barzani’yi ziyaret etmemizi ve Hewlêr'de büro açarak kendimizi Efrînlilerin temsilcileri olarak meşrulaştırmamızı istedi" dedi.

EFRÎN’İN İŞGALİ İÇİN ÇALIŞTILAR, İŞGAL HAREKATINA KATILDILAR

Bu grubun basın yüzü olarak seçilen İbrahim Koriş’in geçmişi is,e grubun amacının Rojava Devrimi karşıtlığını ve Efrîn işgalini meşrulaştırmak olduğunu net bir biçimde ortaya koyuyor. Türkiye ve Barzaniler güdümündeki ENKS, 2011 yılından itibaren Türk devleti güdümündeki ÖSO çeteleriyle birlikte hareket etti. 2013 yılında resmi olarak Türkiye güdümündeki Suriye Ulusal Koalisyonu çeteleri bünyesinde yer aldı. Halep’in Kürt mahalleleri Eşrefiye ve Şêx Maqsud’a 2012 yılında geliştirilen ilk saldırılarda Arap çete gruplarıyla birlikte ENKS’ye bağlı Azadi ve Selahaddin gibi çete grupları da yer aldı.

Efrîn’in ilk şehidi Çekdar, devrimin başlamasından kısa süre önce 4 Temmuz 2012 günü Azadi çetelerine bağlı bir aile tarafından işkenceyle katledildi. 27-31 Temmuz 2013’de Türkiye güdümündeki DAİŞ, Cephet El Nusra, Ahrar Şam vb. 21 çete grubunun Halep’in Til Eran ve Til Hasil beldelerinde gerçekleştirdiği Kürt katliamlarında ENKS’ye bağlı Kürt çete grupları da yer aldı. Fakat devrimin her türlü saldırıya karşın giderek büyümesi ve demokratik ulusun demokratik özerk yönetimle bedenleştirmesi ile Rojava'da etkisiz kalan ENKS’liler, Barzanilerin kanatları altında Avrupa ülkeleri, Rusya, Katar, ABD ile Rojava Devrimi aleyhine diplomasi yürüttüler. ENKS'liler Türkiye’nin Efrîn işgalini gerçekleştirmesinde yürüttükleri diplomasi ile önemli rol oynadılar.

KDP’ye bağlı ENKS görünümlü bu çeteler, 2014 Ocak ayında Tel Hemis ve Tel Beraq’a YPG-YPJ'nin DAİŞ'e karşı başlattığı hamle sırasında YPG ve YPJ güçlerine saldırarak kayıp vermesine neden oldu. Bunu o dönem Azadi grubu yönetiminde yer alan Suriye ordusundan eskiden subay olan Efrînli Bewar Mustafa yaptığı açıklama ile duyurmuştu. ENKS Türk devletinin Efrîn işgalinde de aktif rol oynadı. ENKS’ye bağlı 6 çete grubu “Semerkant Tugayı” adıyla SMO çeteleri bünyesinde Efrîn işgal harekatına katıldı. ENKS yetkilileri de daha sonra 4 silahlı gruplarının Efrîn’de YPG-YPJ’ye karşı savaştığını açıkladı.

EFRÎN İŞGAL KONGRESİ, ALİKO’NUN AÇIKLAMASI

Şehir merkezinin Türk devleti çeteleri tarafından işgal edildiği, 300 bin Efrînlinin göç etmek zorunda kaldığı gün MİT, işbirlikçilerine Antep’te bir toplantı organize ettirdi. 18 Mart 2018 günü Antep’de, MİT tarafından ENKS ile ilişkili kişiler bir araya getirilerek “Efrîn Kurtuluş Kongresi” adıyla bir işgal kongresi düzenlendi. Burada “Efrîn Yerel Meclisi” adıyla 30 kişilik kontra bir oluşum kuruldu. Sözcülüğüne de 2011 yılından beri MİT’le ilişki içinde olan,  Efrîn’de çetelerin 2013 yılında gerçekleştirdiği 2 patlamayı organize ederek talimatını veren ENKS'li Hasan Şindi getirildi.

ENKS’liler bu kongre ile ilişkilerini ilk etapta gizlemeye çalışsalar da daha sonra dolaylı olarak kabul ettiler. Mart ayı sonunda Fuat Aliko, Rudaw Tv ekranlarından “Türkiye ile anlaştık. Artık Efrîn'i Efrînliler yönetecek” dedi.

2018 yılı Mart sonunda Hasan Şindi, Efrîn’in Hatay Valiliğine bağlanacağını ve eğitim dilinin Kürtçe değil Arapça olması gerektiği açıklamalarıyla ENKS’nin gerçek niyetinin Efrîn’i Kürt Türkiye’ye bağlamak olduğu bir kez daha açığa çıktı.

 EFRÎN’İ İŞGAL ETTİRDİLER AMA ŞEHİRDE KALAMADILAR

Antep’te kurulan işgalci Türk devletinin Efrînli işbirlikçilerinden oluşturulan sözde meclis üyeleri işgalin ardından Efrîn’e geçmelerine rağmen şehirde fazla kalamadılar. Kimi çete gruplarının baskılarından, kimi Türk devletinin kendilerine söz verdiği işgalin ekonomik paydasından yararlanamamaktan dolayı Avrupa ve Güney Kürdistan’a geçti. Bunlardan biri de Hasan Şindi idi. Hasan Şindi hala Hollanda’da bu oluşuma bağlı olarak özerk yönetim aleyhine kara propaganda ve diplomasi yürütüyor. Yine bu işgal meclisinin diğer birçok üyesi de Almanya ve İsviçre’de örgütlenmeye devam ettiler.

Bu grup 2018 Ağustos ayında Avrupa’da bir toplantı düzenleyerek Efrîn’deki Kürtlerin çetelere karşı haklarını savunuyor ve Efrînli Kürtlerin temsilcisiymiş gibi MİT’in verdiği görevi sürdürdü. Antep’teki kongrede belirlenen sözde Efrîn meclisinde yer alanlardan sadece birkaç tanesi Efrîn’de kaldı. Esasta Efrîn’i Hatay Valisi ve MİT yönetiyor. Şehrin tüm imkanları talan edilirken halkla paylaşılıyor propagandası yapmak amacıyla Nisan 2018’de SMDK’ya bağlı “yerel meclisler” adı verilen işgal oluşumları kuruldu.

Antep’teki işgal kongresinde ve meclisinde yer alan Said Osman’a da “Efrîn Yerel Meclisi” başkanlığı verildi. Said Osman sürekli yandaş Türk medyasında, "Efrîn’de özgürlük havası var" şeklinde propagandalar yürüterek görevini yerine getirdi. Fakat tüm bu propagandalara rağmen Efrin’de ENKS kitlesi, hatta “yerel meclisler” olarak adlandırılan işgal oluşumlarında yer alan bazı ENKS’li Kürtler bile işgalciler tarafından işkence gördü. Birçok ENKS’li de şehirden kaçmak zorunda kaldı. Aralık 2019’da “Efrîn yerel Meclisi” üyeleri Sekwan Hesen ve Bangin isimli iki kişi tutuklandı. Şehirde kalan kimi ENKS’lilere ise yurtsever Kürtleri ihbar etme görevi verildi. Fuat Aliko’nun 2018 Mart ayındaki tüm açıklamalarına rağmen Efrin’in işgal altında olduğu 4 yılda ENKS’lilerin şehirde bir büro açmasına dahi izin verilmedi.

NASIR HARİRİ-BARZANİ GÖRÜŞMESİ

İşgalciyle işbirliğine rağmen hiçbir şey elde edemeyen ENKS, buna rağmen işbirliğini sürdürdü. ENKS’nin büyük bölümü her ne kadar Barzanilerin güdümünde olsa da 2021 yılına  kadar Barzaniler Kürt kamuoyu nezdinde daha fazla tepki toplamamak için Efrîn işgali konusunda perde arkasında kalmayı tercih etti.

20 Ocak 2018’de Efrîn işgal harekatının başlamasından 2020 yılı sonuna kadar işgalciler Efrîn’de en az 637 sivili katledip, 7800’ünü kaçırdı. İşgalciler şehrin demografisini büyük oranda değiştirdi. Fakat 2021 yılı Barzaniler ve ENKS’nin gerek Efrîn, gerekse Güney Kürdistan’daki Türk işgalini meşrulaştırmaya ve Şehba Direnişi’ni dağıtmaya çalıştıkları bir yıl oldu. Türk devleti güdümündeki SMDK’ya bağlı SMO çetelerinin siyasi şefi Nasır Hariri 3 Mart 2021’de Hewlêr’e giderek Mesut Barzani tarafından kabul edildi. Federe Kürdistan’da Mesut Barzani ile görüştü. Heyette ENKS yetkilileri de yer aldı. Hariri, Barzani ile görüştükten sonra Federe Kürdistan Parlamentosu’ndaki toplantıda, “Efrîn, Serêkanîyê ve Gire Spî terörden kurtarıldı” dedi.

Görüşmeye ilişkin ANF’ye konuşan bazı kaynaklar, görüşmede Efr3in’de ENKS’nin büro açtırılması, Newroz kutlamalarının gerçekleştirilmesi, Şehba’da direnişini sürdüren Efrînlilerin Güney Kürdistan ve Efrîn’e göçertilmesi pazarlıklarının yapıldığını belirttiler. Efrîn’de Türk devleti ve SMO çetelerinin Kürtlere dönük insanlık suçları birçok uluslararası raporda yer alırken Hariri’nin Barzani tarafından kabul edilmesi, Efrîn’in yerlilerinin ve Rojava Devrimi’nin suçlanması Kürt kamuoyunda büyük tepkilere neden oldu. Bu tepkiler ve bazı çete guruplarının direnişi üzerine ENKS’nin büro açma planı durduruldu veya ertelendi.

ABDULHEKİM BEŞAR’IN ŞEHBA DİRENİŞİNİ DAĞITMA PLANI

Barzani-Hariri görüşmelerinden bir süre sonra MİT güdümündeki bazı Efrînliler ve ENKS’lilerin Şehba’daki Efrînlileri tek tek arayarak kente geri götürmeye çalıştıkları açığa çıktı. MİT görevlisi Efrînli Ali Sino bu çalışmanın yürütülmesini birebir koordine etti. SMDK Başkan Yardımcısı ve ENKS Yönetim Kurulu üyesi Abdülhekim Beşar Duhok'ta yayın yapan KDP’lilere ait ve pek çok MİT elemanının çalıştığı ARK TV'ye konuşarak Efrîn’de insanlık suçlarına ilişkin raporların asılsız olduğunu iddia etti. ENKS yetkilisi Beşar, “Özerk yönetim yalan söylüyor, Efrîn’de sorun yok” dedi. Abdülhekim Beşar'ın ardından birçok ENKS yetkilisi ve Antep’te kurulan işgalci oluşumda yer alıp şimdi görevlerini Avrupa’da sürdüren birçok kişi benzer açıklamalar yaptılar.

Ajansımıza konuşan Suriye Efrîn İnsan Hakları Örgütü sözcüsü İbrahim Şêxo, MİT ve ENKS’nin Şehba direnişini ve buradaki özerk yönetimi dağıtmak için Efrînlileri işgal altında yaşamaya ikna etmeye çalıştığını, Şehba’dan Efrîn’e götürülen birçok kişinin yeniden çetelerin işkence ve fidye uygulamalarına maruz kaldığını söyledi.

'BİZİMKİLERİ BARZANİ’NİN YANINA MİT GÖNDERDİ'

12 Aralık günü kendilerini “Efrîn halkının temsilcileri” ve “Efrîn Sivil Meclisi” olarak adlandıran bir grup Avrupa’dan gelerek, önce Mesut Barzani’yle ardından Güney Kürdistan’daki ENKS’lilerle görüştü. Bu görüşmelerde Avrupa’dan gelen grupta Fevzî Qedur, Bengin Elo, İbrahim Koriş, Ferid Rewşid ve Berxwedan Mustafa yer alırken, ENKS'den ise  yöneticiler Abdülhekim Beşar, İbrahim Büro,  Nimed Davud, Faysal Yusuf, Şelal Gedo ve İsmail Hesaf hazır bulundu.

Adının açıklanmasını istemeyen bir kaynak, Mesut Barzani’nin hemen hepsi eski ENKS’lilerden olan ve ENKS ile yakın ilişki içinde olan gruba, “Kendinizi herhangi bir siyasi gruba ve partiye bağlamayın. Zaten Rojava halkının temsilcisi ENKS’dir” dediğini aktardı. Toplantıda Abdulhekim Beşar ve İbrahim Büro’nun bu grubun resmi olarak da ENKS’ye katılmasını ve Efrîn halkının bu çerçevede toplanmasını önerdiğini dile getirdi.

Kaynağımız, Abdulkerim Beşar ve Büro’nun bu önerilerine Feysal Yusuf ve Nimed Dawut’un, “Türk devletiyle ve muhalefetle ilişkilerinin çok fazla görünür olmaması gerekir. ENKS içindeki rollerinin zayıflamaması için böylesi daha uygun olur” dediğini aktardı.

Bu oluşumda yer alan Avrupa’dan bir kaynak ise, bu grubun MİT tarafından Barzani’nin yanına gönderildiğini söyleyerek, “Amaç Barzani’yle görüşüp Kürtler içinde bir nebze meşruiyet kazanmak. Hewlêr'de büro açılacak, ekonomik kaynaklardan daha fazla yararlanılacak. Ve böylelikle Efrînli Kürtler, bu grup etrafında daha fazla örgütlenecek” dedi.

Grup Barzanî ve ENKS ile görüşmelerinin ardından 100 kişinin katılımıyla Hewlêr’de bir toplantı gerçekleştirdi. Gruptan Rudaw, Ark News gibi KDP ve MİT medyasına konuşan İbrahim Koriş, Bengin Eli vb. kişiler Hewlêr'de gerçekleştirdikleri toplantının 18 Mart 2018'de Antep’te gerçekleştirdikleri sözde, “Efrîn Kurtuluş Kongresi"nin bir devamı olduğunu açıkladı.

ÖSO’NUN DOSTU, ROJ PEŞMERGESİ, MİT ELAMANI İBRAHİM KORİŞ

Bu görüşmelerin ardından KDP ve MİT medyasında öne çıkarılan isim İbrahim Koriş, oluşumun amaçlarını Rudaw ve Ark Tv’ye anlattı. Koriş neredeyse tüm değerlendirmelerinde tıpkı Barzaniler gibi Türkiye ile ve işgalle bir sorunlarının olmadığını ortaya koydu. Efrînlilerin işgalin ardından geliştirdiği Efrîn Kurtuluş Güçleri’ni (HRE) kente zarar vermekle suçladı. Koriş “Biz savaş istemiyoruz. Barzani’den diplomasi de bize yardımcı olmasını istiyoruz” diyerek, bu oluşumun temel hedeflerinden birinin de özerk yönetim ve direniş karşıtı diplomasi geliştirmek olduğunu ortaya koydu.

İbrahim Koriş'in, Efrîn’in işgal edildiği gün Antep’te kurulan işgal meclisinin sözcüsü olarak belirlenen Hasan Şindi’nin Kürt kamuoyunda çok fazla deşifre olması üzerine ön plana çıkarıldığı düşünülüyor. Fakat İbrahim Koriş’inde geçmişi ve şimdiki duruşu, Hasan Şindi kadar karanlık.

1992 Efrin Cindirese Çolaqa köyünden olan Koriş 2011 yılında Suriye Devrimi başladığında Barzanilere bağlı “Kürdistan Gençlik Hareketi”nde yer aldı. O dönem ENKS’ye bağlı Azadi Partisi içinde çalıştı. ÖSO’ya bağlı Nureddin Zenki ve ENKS’ye bağlı Azadi çete gruplarıyla yakın ilişki içerisindeydi. 2012 yılında ENKS’liler Rojava’da Roj Peşmergelerini kurduğunda Efrîn’de onlara katıldı. Birçok ÖSO grubu ve Cephet El Nusra’yla ilişkileri oldu. 2014 yılında Güney Kürdistan’a geçerek Roj Peşmergesi bünyesinde MİT’ten eğitim aldı. 2014 sonunda yeniden Efrîn’e gelince Rojava Asayişi tarafından MİT ve çetelerle ilişkisi nedeniyle bir süre tutuklandı ve Efrîn’den çıkarıldı. Efrîn’den Türkiye’ye giden burada da MİT’le ilişkilerini sürdüren İbrahim Koriş Türkiye’den de Avrupa’ya gönderildi.

Antep’te 18 Mart 2018’de gerçekleştirilen toplantıya da katılan Koriş'in, Türkiye’nin Efrîn işgali ve Efrîn demografisinin değiştirilmesine siyasi ve maddi destek sunan Katar devletiyle de ilişkileri bulunuyor. Yeminli bir Rojava Devrimi düşmanı olan İbrahim Koriş’in bir kardeşi de Katar’da bulunuyor.

EFRÎN ÖZGÜRLEŞTİRİLMEK ZORUNDA

2021 yılı sonuna gelirken insan hakları örgütleri Efrîn'de yaşanan insan hakları ihlallerine ilişkin bilançolarını açıkladılar. 2021 Aralık ayının ilk haftası bilançosu itibarıyla Efrîn’de 4 yıllık işgal sürecinde en az 8 bin 455 insan kaçırıldı ve yarasının akıbeti belli değil. İşgalciler 4 yılda Efrîn'de en az 486 sivili katletti. İşgalden önce nüfusu yaklaşık 500 bin olan Efrîn’de şu anda Kürtlerin oranı yüzde 15-22 arasındayken şehre işgalciler tarafından 400-500 bin Selefi yerleşimci getirildi. 100 binden fazla Efrînlinin yaşadığı Şehba, hemen her gün Türk devleti ve çeteleri tarafından bombalanıyor.

ENKS ve MİT de Şehba’daki Efrînlilerin örgütlülüğünü ve direnişini dağıtmayı hedefliyor. 2021 yılında Barzanilerin de açıktan dahil olması düşünüldüğünde 2022 yılında Efrîn konusundaki mücadele ve Efrînlilere yönelik özel savaş artacak. Ki Federal Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani’nin Nisan 2021’de Avaşîn, Metîna ve Zap işgal harekatının başlamasından hemen sonra, “Türk devletinin sadece PKK’yle sorunu var” açıklaması, Barzanilerin Efrîn işgal modelinin tüm Kürdistan’da desteklediğini de gösterdi.

Türk devleti Barzanilerin güdümünde olan çetelerin yardımıyla teşhir olan imajını düzeltmeye çalışıp tüm suçu SMO çetelerine yüklemeye çalışacak. Türk devleti Efrîn’de 4 yılda birçok kurumlaşma geliştirdi, Kürtçe yasaklandı. Türk devleti uluslararası sessizlikten yararlanarak Efrîn’i ilhak etmek istiyor.

Bu noktada Kürt kamuoyu, dostları ve demokrasi güçleri Efrîn’in işgalden özgürleştirilmesini desteklemelidir. Efrîn gerçeği sadece Kürtlerin sorunu değildir. Efrîn bugün tüm terörist, cihatçı grupların merkezine dönüştürülmüş ve insanlık bunlarla tehdit edilmektedir.