MSD BM’yi Türk devletine derhal müdahaleye çağırdı

Demokratik Suriye Meclisi (MSD), Türk devletinin yeni işgal tehditleri ardından başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası toplumu “derhal müdahaleye” çağırdı.

Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 23 Mayıs’ta Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik yeni işgal tehdidi ardından MSD yazılı bir açıklama yaparak uluslararası topluma çağrıda bulundu.

MSD, Türk devletinin tehditlerinin Suriye’nin egemenliğine, Suriye’nin diğer bölgelerini işgal etme ve Suriye toplumu arasında karışıklık çıkarmaya yönelik olduğunu belirtti.

MSD, “Suriyelilerin, Suriye’nin kuzeyindeki yerli sakinlerin göçertilmesinin ardından başka bölgelere yerleştirilmeye çalışılmasının amacı Kürt bölgelerinin demografik yapısını değiştirmektir. Bu, mültecilerin dönüşüne ilişkin uluslararası 2254 sayılı karara aykırıdır ve insanlık dışı suçtur. Özellikle Erdoğan’ın bahsettiği 30 km’lik bölge Kürt, Süryani, Ermeni ve Êzidîlerin bölgesidir. Bu bölgede ayrıca tutuklu DAİŞ’liler ve aileleri bulunuyor” dedi.

GÜVENLİ BÖLGE KURMUYORLAR, SUÇ İŞLİYORLAR

Türk devletinin Efrîn, Idlib, Girê Spî, Bab ve Serêkaniyê’de “güvenli bölge” oluşturmadığını, aksine yerli halka karşı suç işlediğini ve Suriyelileri dışarıdaki savaşlarda çete olarak kullandığını belirten MSD devamla şunları ifade etti:

“Türk devletinin bir emirlik inşa edip tüm aşırılık yanlılarını ve çetebaşlarını orada toplamak istediği açıktır. Bununla Suriye’nin kuzeyini İslam halifeliği destekçileri için bir sığınak haline getirmeyi amaçlıyor. Özellikle Kuzey ve Doğu Suriye bölgeleri DAİŞ çetelerinin dönüş tehdidi altında ve burada hücreleri aktif faaliyet gösteriyor. DAİŞ çeteleri birkaç ay önce Hesekê’nin Xiwêran Mahallesi’ndeki Sinaa Cezaevi’ne saldırdı. Bu saldırıyla Hol Kampı’nda bulunan 60 bin DAİŞ çetelerinin ailelerini kurtarmak, bölgenin kontrolünü ele geçirmek ve tüm aşırılık yanlılarını toplamayı amaçlamıştı.”

BM VE ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI

Türk devletinin tehditlerinin uluslararası ve bölgenin geleceği ile barışı üzerinde ciddi tehlikeler oluşturduğu konusunda uyaran MSD, ayrıca Türk devletinin “teröre karşı bütün çabaları boşa çıkaracağının” altını çizdi.

MSD şunları ekledi: “Bu aynı zamanda Suriye’de siyasi çözümün geleceği için ciddi tehdit oluşturuyor. Teröristleri ve aşırılık yanlılarını muhalefet adı altında jeo-politik olarak güçlendirip Suriye’nin geleceğinde çalışmalara dahil etmek istiyor. Muhtemel her türlü askeri operasyonu kınıyoruz. AKP, Suriye’deki barış çabalarını ve uluslararası istikrar çabalarını bozmaya çalışıyor. DAİŞ’e karşı Uluslararası Koalisyona dahil olan ülkelerin büyük bir sorumluğu var. Türk devletinin insani felaketlere, göçe, etnik soykırıma ve özellikle Êzidîlere, Kürtler ve Hıristiyanlara karşı müdahalesini durdurabilirler.

Uluslararası topluma ve BM’yi Türk devletinin tehditlerine karşı ciddi tutum göstermeye, derhal müdahale etmeye ve Suriyelilerin siyasi çözümün hayata geçirilmesi için geriye kalan hayallerini korumak için güçlü ve kararlı duruş sergilemeye çağırıyoruz. Ayrıca Suriye halkını ve temsilcilerini ulusal sorumluluklarını siyasi çıkarların üstünde tutmaları ve Suriye krizini çözmek için diyaloğu esas almaları çağrısında bulunuyoruz.”