MSD ve Özerk Yönetimden işgale karşı açıklama

MSD ve Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Efrîn işgalinin yıl dönümünde açıklama yaparak, "Türk devleti Efrîn'i terör yerine çevirdi" dedi.

Demokratik Suriye Meclisi (MSD) ve Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Türk devleti ve çetelerinin Efrîn işgalinin 3’üncü yıl dönümüne ilişkin açıklama yaptı.

MSD: EFRÎN'DE HER GÜN KANUNSUZLUK YAPILIYOR

MSD, "Efrîn işgali, Suriye halkının amaçları için 10 yıl önce başlattığı ayaklanmasını zayıflatmak için gerçekleştirildi. İşgalci Türk devleti ve çeteleri, 3 yıl içinde Efrîn’in kendi halkına karşı düşmanca plan ve politikalar yürüttü.  Bölge halkının yüzde 80’ini göç ettirdi. Ayrıca sistematik bir şekilde Türkleştirme politikası yürüterek, bölge halkının kimliğini, alt yapısını değiştirdi ve kenti Suriye’nin diğer kentlerinden ayırdı. Bununla birlikte Efrîn’de her gün kanunsuzluk yapıyor" dedi.


Açıklamada şöyle denildi:


"İşgalci Türk ordusu ve çeteleri halka yönelik hırsızlık, talan, yağmalama gibi suçları işlemek için 3 yıl önce bölgeye girdi.
Birçok uluslararası taraf ve hukuk örgütü Efrîn’deki etnik soykırımı ve çetelerin varlığını raporlarla belgeledi. Fakat uluslararası toplum halen de BM’nin kanunlarına, insan onurunu savunan uluslararası kanunlara ve ülkelerin egemenliğine saygı duyma kapsamında ciddi bir tutum göstermedi."
MSD, açıklamasının devamında Türkiye’nin ulusal güvenliğini bahane ederek Efrîn işgalini meşrulaştırdığını, bunun uluslararası insan hakları kanunlarına ve Cenevre Anlaşması’nın 4’üncü maddesine aykırı olduğunu kaydetti.
Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi ve Avrupa Parlamentosunun Türk ordusunun Suriye’nin kuzeyindeki varlığı işgal olarak tanımla çağrısında bulunan MSD, “Türk işgalinin sonlandırılması, Efrîn’in işgalinden önceki sürece geri dönüşünün sağlanması, Türk devletine Kürt halkına karşı yürüttüğü düşmanca siyasetin sona erdirmesi için baskı yapılması ve BM’nin 25’inci maddesine göre hareket etmesi gerekir” vurgusunu yaptı.
BM Genel Sekreterliği’ne de çağrı yapan MSD, Türk devleti ve çetelerinin Efrîn’de işlediği suçların araştırılması, Efrînlilerin güvenli bir şekilde dönüşünün sağlanması ve bütün yabancı çetelerin bölgeden çıkarılması için uluslararası bağımsız bir araştırma komitenin kurmasını istedi.
Açıklamasının sonunda bütün Suriyelilere çağrı yapan MSD, işgalcilerin Suriye toprağından çıkarılmasını istedi. MSD bunun, Suriye krizinin çözülmesi ve Suriyelilerin çektiği acıların sona ermesi için başlangıç olacağını işaret etti.

ÖZERK YÖNETİM: ÖZGÜRLÜK DIŞINDA SEÇENEĞİ KABUL ETMİYORUZ

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Efrîn işgalci Türk devleti ve çeteleri tarafından işgal edilmesinin 3’üncü yıl dönümüne ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada, “Türk devletinin Suriye topraklarını da kapsayan işgali, Suriye’nin bedeninde bir hançer gibidir” denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Efrîn Rusya ile Türk devleti tarafından gerçekleştirilen uluslararası bir komplo ile işgal edildi. ABD, Uluslararası Koalisyon ve diğer taraflar da işgal karşısında sessiz kaldı.
Suriye krizinin 10 yıldır devam ediyor olmasının nedenlerinden biri de Türk devletinin bölgeye yönelik devam eden işgalidir.  Bu işgal tüm imkanlarını kullanarak Suriye topraklarını ve halklarını parçalamaya çalışıyor. Ayrıca Efrîn’in demografisini değiştirerek Kürt kimliğinin yoğun olduğu bölgeleri değiştirmek istiyor. Suriye üzerinde büyük bir yüke dönüşen çete ve teröristlere destek veriyor.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi olarak, Efrîn’in, Kuzey ve Doğu Suriye devriminin inşa ettiği güçlü bir kale olarak kalmaya devam edeceğini belirtiyoruz.
Efrîn’in işgal edilmesi yalnızca bölge üzerinde değil tüm Suriye üzerinde büyük bir tehdittir. Çünkü Efrîn manevi ve tarihi bir değere sahiptir. Efrîn ve diğer bölgelerin özgürleştirilmediği sürece güvenlik, istikrar ve devrimin başarısından bahsetmek mümkün değildir. Bu kapsamda tüm hukuk ve insan hakları örgütlerini, BM’ye bağlı kurumları, Suriye’deki aktif güçleri işgalci Türk devletinin Efrîn’e yönelik suçlarına karşı net bir tutum sergilemeye ve sorumlulukla hareket etmeye çağırıyoruz.
İşgale karşı sessiz kalan güçler harekete geçmeli ve tutumlarını netleştirmeliler. Bu trajedi ve kirli uygulamalara ortak olmasınlar. Demografik değişim, sistematik soykırım Efrîn’deki Kürtlere ve Suriye kimliğine yöneliktir. İşgalci Türk devletinin Efrîn’deki ve işgal edilen birçok bölgedeki suçlarının gerçekliğinin görülmesi için tarafsız bir soruşturma komitesinin oluşturulması çağrısında bulunuyoruz. Türk yetkilileri de dahil suç işleyen herkes uluslararası mahkemelerde yargılanmalıdır.
Dünya kamuoyuna, sivil toplum kuruluşlarına, demokrat, barışçıl ve kadın özgürlüğü için mücadele eden kurumlara, Efrîn halkının yanında yer alma ve Efrînlilere yönelik suçları durdurma çağrısı yapıyoruz. Efrîn’de bütün değerler ayaklar altına alınıyor. Türk devletinin Efrîn’e müdahalesine karşı net tutum sergileyen bütün dostlarımıza, barışçıl ve demokratik güçlere teşekkür ediyoruz. Türk işgalinin suçlarını ortaya çıkarmak için sonuna kadar yanlarında olduğumuzu belirtiyoruz.
Efrîn direnişi, kurtuluşun yolu olacak. Efrîn’in özgürlüğü dışında hiçbir seçeneği kabul etmiyoruz. Efrîn ve Şehba’daki direnişleri selamlıyoruz. Göçertilen halkımız zorlukların ve engellerin önünde durmaktadır. Efrîn’e onurlu bir şekilde dönmek için Çağın Direnişindeki mücadelesine devam ediyor.
YPG ve YPJ savaşçılarının yürüttüğü direniş, Efrîn halkının güçlü sahiplenişi ve fedakarlıkları, bizim ve halkımız için onurlu, iradeli ve özgür geleceği için tarihi bir mirastır.”
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi açıklamasının sonunda, bütün imkanları ve gücü ile Efrîn’in kurtuluş mücadelesinin yanında yer alacaklarını belirtti.