Silêman: Öncelikli hedef demokratik-ademi merkeziyetçi bir Suriye

Rojava Kürt Müzakere Heyeti üyesi Ehmed Silêman, Rojava Kürt heyetinin öncelikli hedefinin demokratik, ademi merkeziyetçi bir Suriye çerçevesinde anayasal hakların garanti altına alınması olduğunu vurguladı.

Suriye'de iç savaşın ardından hâlen netleşmeyen siyasi tabloya rağmen, Rojava Kürtleri tarihi bir adım attı. 

26 Nisan 2025’te düzenlenen “Kürt Birliği ve Ortak Tutum Konferansı” sonrası, Suriye Kürtlerini temsil edecek birleşik bir müzakere heyeti kuruldu. 

Bu heyet, Şam yönetimiyle Kürtlerin anayasal hakları temelinde müzakere yürütme görevini üstlenecek. 

Heyetin önemli isimlerinden biri olan, Suriye Kürt İlerici Demokratik Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Ehmed Silêman, gelişmelerin perde arkasını ve sürecin önemini Numedya’ya anlattı.

YENİ BİR BAŞLANGIÇ

Silêman, 2011’den bu yana sürdürülen başarısız birlik girişimlerinin nedenlerini değerlendirirken, bu yeni sürecin farkını ortak vizyon belgesinin varlığı ve geniş katılımla oluşturulan heyette görüyor. Bu belgede,  Kürtlerin ulusal haklarına dair ortak talepler ve Şam’la yürütülecek müzakerelerde temel alınacak ilkeler yer alıyor.

BELİRLEYİCİ DESTEK

Silêman, yeni heyetin kurulmasında Demokratik Suriye Güçleri'nin Komutanı Mazlum Ebdi'nin girişimi ve ABD, Fransa gibi uluslararası aktörlerin destekleyici rolünün belirleyici olduğuna dikkat çekti. Silêman, "Diğer parçalardaki Kürt partilerinin ve güçlerinin, özellikle Kürdistan Demokratik Partisi (KDP), Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (YNK) rolü büyük. Bu,  anlaşmaya varılmasında önemli ve olumlu bir etki yarattı. Bundan sonra da Kürtler arası ortak anlayışı derinleştirmede olumlu bir rol oynamaya devam edeceğini düşünüyorum. Bu olumlu ortamın korunmasına ve Suriye’deki Kürt sorununa bir çözüm için bölgesel ve uluslararası destek sağlamaya katkıda bulunmaya devam edeceklerini umuyoruz" dedi.

STRATEJİK FIRSAT

Silêman, bu heyetin geçmişteki girişimlerden farkının sadece sembolik değil, işlevsel olduğunu vurguladı. Heyetin hedefi, Kürtlerin sadece Rojava’da değil, tüm Suriye’de meşru haklarına kavuşmasını sağlamak ve bu süreci anayasal temelde güvence altına almak. Bu bağlamda, müzakerelerde kırmızı çizgiler yerine karşılıklı ikna sürecine dayanan bir yaklaşım benimsenecek.

Silêman, “Son 14 yıldır Suriye’yi çeşitli düzeylerde harap eden bu savaş, şüphesiz Kürtler meşru ulusal haklarına kavuşmadan bitemeyecek ve barış girişimleri başarılamayacaktır. Bu heyeti farklı kılan şey, misyonunun Şam hükümetiyle ve Suriye nüfusunun çeşitli bileşenleriyle diyalog ve müzakerede vücut bulmuş olmasıdır” dedi. 

Silêman, “Heyet üyelerinin dar parti odaklı farklılıkları aşarak Suriye’deki tüm Kürt halkını temsil eden birleşik bir ekip olarak çalışmaları esas alınmalıdır” diye ekledi. 

ÖNDER APO’NUN ÇAĞRISI VE TÜRKİYE’NİN TUTUMU

Ehmed Silêman, Önder Apo’nun 27 Şubat 2025 tarihli çağrısının Rojava üzerinde doğrudan olumlu etki yarattığını belirtti.

“Sayın Abdullah Öcalan’ın çağrısı, çok önemli ve bir o kadar da tarihi bir zamanda yapıldı” diyen Silêman, bu çağrının ardından Türkiye’nin Rojava’ya yönelik sert tutumunda azalma gözlemlendiği ve uluslararası koalisyonun yardımıyla ateşkes sağlandığını ifade etti.

Silêman, “PKK’nin kararının Rojava Kürtleri üzerinde doğrudan ve olumlu bir etkisi olması da dikkat çekicidir. Çünkü Türkiye’nin Rojava Kürtlerine ve bölgelerine yönelik pozisyonu bu çağrıdan sonra açıkça değişmiştir” ifadelerini kullandı. 

Çağrı ve ateşkesin baskıların önemli ölçüde azaldığına işaret eden Silêman, “Türkiye’nin Kürtlere ve DSG’ye yönelik tutumunda açık, elle tutulur bir değişim gözle görülüyor” dedi. 

Silêman,  “Suriye’nin Türkiye de dahil olmak üzere kendisiyle ve komşularıyla barış içinde yaşayan bir ülke olmasını umuyoruz” şeklinde konuştu. 

ÇÖZÜM ÇABALARI

Silêman, ABD, Fransa ve uluslararası koalisyon artık sadece Fırat’ın doğusuyla sınırlı kalmayıp, Şam üzerindeki etkilerini de artırmış durumda olduğuna dikkat çekti.  Özellikle Mazlum Abdi ile Suriye geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara arasında sağlanan anlaşmanın, Kürt meselesinin çözümünde uluslararası aktörlerin yapıcı rol oynayabileceğini gösterdiğini ifade etti. 

Silêman, “Suriye Kürtlerinin ulusal rolünü, yasal ve anayasal temellerde eşitlik ve gerçek ortaklık arayışlarını koruyan adil ve hakkaniyetli çözümler bulma yönünde ilerlediğimizi göstereceğiz.” vurgusunda bullundu. 

KÜRT HEYETİNİN MİSYONU

Silêman, Kürt heyetinin misyonuna dair ise şunları ifade etti:

“Müzakere heyetinin öncelikli hedefi, Suriye’deki Kürt sorununun demokratik, ademi merkeziyetçi bir Suriye çerçevesinde, anayasal haklarının garanti altına alınması. Bu surette bir çözüm ve Şam ile bir anlaşmaya varılması için gerekli tüm faktör ve koşulları sağlamaktır.”