Türkmen yönetici: İrademize bağlıyız

Türkmen Birliği Üyesi Cuma Eli Heyder, halkların iradesini temsil eden Özerk Yönetim ve kendi çocuklarından oluşan QSD’ye bağlı olduklarını söyledi.

Minbic Özek Yönetim Meclisi Eşbaşkan Yardımcısı, “Tüm saldırı, kirli ittifak ve komplolara karşı kendi projemize, ilkelerimize ve kazanımlarımıza bağlıyız” dedi.

Minbic Özek Yönetim Meclisi Eşbaşkan Yardımcısı ve Türkmen Birliği Üyesi Cuma Eli Heyder, ANF’ye konuştu.

Barış, istikrar ve demokratik bir yaşam istediklerini ve bunun için mücadele ettiklerini belirten Eli Heyder, ancak işgalci Türk devletinin kesintisiz saldırılarla bölge halkının iradesini kırarak, kaos yaratmaya çalıştığını söyledi.

Kuzey-Doğu Suriye’nin kimseye saldırmadığını, Abdullah Öcalan’ın “Dünyanın tüm tekniği ve gücü kontrolümüzde olsa da hiç kimseye saldırmayacağız ama bize yapılacak her türlü saldırıya karşı kendi öz savunmamızı da yapacağız. Kendimizi koruma hakkımız var” ilkesini benimsediklerini kaydeden Eli Heyder, şöyle devam etti: “Türk devleti, bölgedeki istikrarı bozmak, ekonomiyi çökertmek, halklar arasında oluşturulmuş ortak yaşamı bozmak ve tasfiye etmek istiyor. İşgal etmek ve tüm bölgede kendi egemenliğini kurmak istiyor. Ben sınır hattındaki bir köyde yaşıyorum. Hemen her gün Türk devletinin saldırılarına maruz kalıyoruz. Aslında Türk devletinin bu kadar saldırgan olmasının nedeni, Özerk Yönetim projesine karşı duyduğu büyük korkudur.”

DENGELERİN DEĞİŞMESİ YANSIYOR

Ukrayna ve Rusya savaşının başlamasından sonra tüm devletler ve güçler arasındaki dengeler değiştiğini savunan Eli Heyder, şöyle konuştu: “Rusya, Şam iktidarının Türk devleti ile uzlaşması için baskı oluşturuyor. Bizim talebimiz ve istemimiz, Kuzey-Doğu Suriye haklaları olarak eğer bir anlaşma ya da görüşme olacaksa tüm Suriye halkları ve tarafları arasında olsun. Suriye halkları tüm taraflarıyla bir araya gelip tartışmalı ve özgür bir Suriye için karar vermeli.”

KENDİ TOPRAKLARIMIZI SAVUNMAK İÇİN

Suriye’de istikrar ve kalıcı barışı isteyen, demokratik sistemi destekleyen herkesle diyaloga, çözüme hazır olduklarını belirten Eli Heyder, “Türkmen halkı ve çocukları olarak bizler de tüm Kuzey-Doğu Suriye halkları gibi demokratik, özgür ve barışçıl bir yaşamı arıyoruz. Arayışlarımız, demokratik ulus projesi içinde ifadesini buluyor. Demokratik sistem içinde tüm halklarla birlikte kendi topraklarımızda yaşama çabasındayız. Biz şimdiye kadar hiçbir halka ya da devlete saldırmadık. Herkes görüyor; Türk devleti işgalci bir devlettir ve her gün her saat alanlarımıza saldırıyor. Bu ülke bizimdir, bu topraklar bizimdir. Topraklarımızı kimseye bırakmayacağı” şeklinde konuştu.

SAVUNMA GÜÇLERİMİZİN YANINDAYIZ

Halkların iradesini temsil eden Özerk Yönetim ve kendi çocuklarından oluşan QSD’ye işaret eden Eli Heyder, şunları ekledi: “Kendi çocuklarımızın yanında ülkemizi savunacağız. Ben kendi köyümde görüyorum. Türk devleti her gün saldırıyor. Topraklarımızı ve evlerimizi vuruyor, ancak halk günlük olarak yaşamına devam ediyor, hiçbir uğraşını ertelemiyor. Bu da gösteriyor ki; hiçbir şekilde düşman irademizi kırmayı başaramayacak. Tüm saldırı, kirli ittifak ve komplolara karşı kendi projemize, ilkelerimize ve kazanımlarımıza bağlıyız.”