Çarşema Serê Nîsanê

Ezdalık, evren ve sonrasında Dünya’nın tüm oluşum aşamalarını bayram olarak kutlar ve kutsar. Bunlardan bir tanesi de Çarşema Serê Nîsanê’dir.

Her inancın kendine has felsefi bir yanı vardır. Anlamına kavuşmuş her inanç toplumsaldır. Toplumun inancı olarak gördüğü ideoloji ya da yaşam felsefesi, zamanın akışı içerisinde ritüellerle canlı tutulmaya çalışılır. Ezdalık inancı da kendi toplumsallığını korumak için evrenin oluşumuyla başlayan, sonrasında zamanın döngüsünü anlatan inançsal ritüellerle kendini canlı tutmaya çalışır. Ezdalık inancının en dinamik yanı evrendeki her oluşumu bayram coşkusuyla karşılamasıdır. Ezdalık, evren ve sonrasında Dünya’nın tüm oluşum aşamalarını bayram olarak kutlar ve kutsar. Bu açıdan Ezdalıkta bayramlar çoktur. Bunlardan bir tanesi de Çarşema Serê Nîsanê’dir.

Êzidîlere göre dünyanın zaman döngüsü 1 Nisan’da başlıyor. Dünya’nın oluşumunun Nisan ayına denk gelmesi, yeni yılın başlangıcı anlamına geliyor ki Êzidîler Çarşema Nîsanê bayramını Çarşema Serê Salê olarak da kutlar. Ezdalığa göre Dünya, ilk oluşum evresini 7 günde tamamlar. Önce doğa hayat kazanır, sonra hayvanların hücreleri canlanır ve en sonunda insanlar yeryüzüyle buluşur. Çarşema Serê Nîsanê, evrende var olan enerjinin maddeye dönüşmesi, maddenin form kazanıp Dünya’nın oluşması ve canlıların hayat bulması, Ezdalık inancına göre kutsal ve büyük bir mucize olarak görülür. Dünyanın oluşumundaki uyum ve denklem olağanüstü görülür ve bu olağanüstülük kutlanır.

ZITLARIN BİRLİĞİ VE HAKİKATİN TEMELİ

Aslında dünya zıtların birliğinden oluşur. İyi-kötü, karanlık-aydınlık, uzun-kısa, sıcak-soğuk, hatta insanın oluşumunda da zıtların birliği vardır. Kırmızı ve beyaz kan insana hayat verir. Kırmızı Allah’ı, beyaz kan da Tawusê Meleği temsil eder. Bundan kaynaklı Êzidîlerde kırmızı ve beyaz renginin kutsallığı vardır. Allah ve Tavusê Meleğin birliği de böyle bir şeydir. Zıtların birliğine olan inanç Ezdalık inancını Kuantomik kılıyor. Dünya zıtların bir aradalığı ile oluşmaya başlar. Bu açıdan Ezdalık inancı, evrenin ve dünyanın oluşumunu, hakikatin temeli olarak görür ve bu da Ezdalık inancının köklerinin ne kadar eskiye dayandığını bize gösterir. Êzidîlerin birçok Qewillerinde evrenin oluşumu, buzulların erimesi, suyun ve toprağın ayrıştığı dönemler, aşama aşama anlatılır: “Güneş! Sen Laleş’e doğunca tüm canlılar yeşerdi/Yeryüzündeki her şey renk kazandı.”

DÜNYANIN BİÇİMİ VE YUMURTA

Çarşema Serê Nisan’ın sembollerinden en önemlisi de yumurtadır. Êzidîler, başından beri Dünya’nın yumurta biçiminde olduğuna inanır. Dünya, form kazanmadan önce su, toprak, hava sıvı bir enerjidir ve iç içedir, çiğ bir yumurta da Dünya’nın form kazanmamış haline benzetilir. Dünya, toprak ve suyun ahenginin oluşmasıyla oluşum evresini yani evrimini tamamlamaya doğru gider. Kaynatılmış yumurta da Dünya’nın oluşum evresini tamamlamış haline benzetilir.

Êzidîler, ‘Dünya karanlıktan aydınlığa çıkınca; yani güneşi görünce renk kazandı ve bahar geldi’ derler. Yumurtaların boyanması da Dünya’nın renklerle buluşmasını ifade eder; ki bu da bahar ayı olan Nisan’a denk geldiği için yumurtalar bahar renklerine boyanır. Bir Êzidî sözünde (Sebaqe Qewil) güneşe hitaben “Ku Laleş helate şin bu nebate, pê zeyînê çiqas kinyate / Güneş sen Laleş’e doğunca tüm canlılar yeşerdi, yeryüzündeki her şey renk kazandı” der. Güneş olmadığında yeryüzünün karanlık ve soğuk olduğu, doğuşuyla ısındığı ve renklenmesiyle güzelleştiği söylenir. Dünya’nın güzelliği güneşin doğuşuyla görülür. Bunun için de Êzidîler dünyanın renk kazanmasını, renklendirdikleri yumurtalarla anlatır. Pişirilmiş yumurtanın sarısı yerküre, beyazı da güneş olarak görülür. ‘Yumurtanın sarısı beyazın etrafında döner, tıpkı Dünya’nın güneş etrafında dönmesi gibi” denilir.

DÜNYA’NIN OLUŞUMUNDAKİ PATLAMA

Kaynatılmış ve renklendirilmiş yumurtalar, Çarşema Serê Nîsanê bayramının en önde gelen sembolüdür. Sepetlere doldurulan renkli yumurtlar, bayram sabahında başlanarak akşam saatlerine kadar birbirine vurularak, kıranın zaferi ve keyfi, gün boyunca paylaşılır. Yumurta avuçta sıkıca tutulur, karşıdan bir başkası elinde tutuğu yumurtayı avuçta sıkıca tutulan yumurtanın ucuna denk gelecek biçimde bir vuruşla kırmaya çalışır. Vuruş esnasında kimin yumurtası kırılırsa ‘sen dünyayı patlattın’ derler. Yani dünyanın oluşumundaki patlamadan bahsedilir. Yumurtayı kıran kişi, dünyanın oluşumuna yardımcı olan patlamayı yaptığı için mutlu olur. 

Êzîdîler, dünyanın büyük bir patlamayla gerçekleştiğine inanır. Atomun zerresine inanç vardır. Birçok yaşlı ve bilge Êzidî, atomun en küçük parçasını “Zır” olarak tarif eder, yani en küçük parça olarak ifadelendirilir. Zerre kadar küçük olan her şey ‘Zır’dır. Yumurta kırıldığında yumurta sarısı açığa çıkar, Dünya’nın da bir patlamadan sonra çatladığını ve yerkürenin açığa çıktığına inanılır. Yumurtanın kalın ve sert yüzeyi kırıldığında ince bir tabaka açığa çıkar. Êzidîler, buna “Azon” derl Bu da Ozon tabakasını ifade eder. Bu haliyle Êzidîler dünyanın oluşumu ve varlık bulmasını yumurta ile ifadelendiriyor. Felsefik olarak böyle görüyorlar. Êzidîler, ‘Dünya’nın oluşum hakikatini çok uzakta arama, dünya sana çok yakın, bu hakikati anlaman için bir yumurtayı anlaman yeter’ diyor. 

BAYRAMIN ADI ÜZERİNE

Bayram için yaptıkları tanımlamalar “Çarşema Nîsanê”, “Çarşema Serê Salê” “Çarşema Sor”, “Çarşem Çarşem”, “Uxur Çarşem” ve “Qera Çarşem” şeklindedir. Êzidîlere göre bu bayram ilk olarak Çarşema Nîsanê ismini alır, bayramın ilk günü olan Nisan ayının ilk çarşambasından kaynaklı bu ismi almıştır. Aynı zamanda “Çarşem Çarşem” ismi de bu anlamdan kaynaklı gelişir. Çarşema Serê Salê de Nisan ayı dünyanın oluşumunda başlangıç olarak görülerek yeni yılın da başı olarak kabul edilir. 

“Çarşema Sor” için de iki ayrı tarif vardır. Bir tanesi; insan bedenine akmaya başlayan kanın renginden kaynaklıdır. Dünya oluşmaya başladığında ilk olarak yeşeren çiçek Nisan çiçeği olur. Nisan çiçeğinin renginin kırmızı olması ve insan kanın kırmızı olması aynı görülür ve bu oluşuma “Çarşema Sor” denilir. 

İkinci tarif de “Qera Çarşem” için yapılan tarifle aynı. Fermanlar tarihiyle birlikte geliştiği söyleniyor. Qera Çarşem, Êzîdîlere dönük geliştirilen fermanları ifade eder. Dinler tarihinin başlamasıyla özellikle Mesih döneminde Ezdalık inancında Çarşema Nîsanê’nın metafizik ve bilimsel yanına karşı baskı, yasaklar, zor, katliamlar başlar. Qera Çarşem ve Çarşema Sor isimlerinin o dönem de geliştiği söylenir.

HRİSTİYANLAR BAYRAMI YASAKLAR

Hristiyanlık döneminde Êzidîlere Çarşema Serê Nîsanê bayramı yasaklanıyor ve bu bayramı kutlayan her Êzidî katledilecek diye ferman çıkarıyorlar. Bunun üzerine Çarşema Serê Nîsanê ritüeline ait olan yumurtalar, Êzidîlerin elinden alınmak isteniyor. Hristiyanlar, yumurtaların dünyanın canlanmasını temsilen boyanmasından etkilendiğini ve bunun için paskalyada bir sembol olarak kullandıkları söylenir, fakat Êzidîler, ‘Hristiyanların onları katledip yok ederek, inançlarını almak istediklerini’ söylerler. 

Paskalya bayramında her ne kadar renkli yumurtalar farklı bir anlamla kullanılsa bile, Ezdalık inancında yumurta ile dünyanın oluşumunu tarif etme ve kuantumik ele alma gibi derin bir anlam atfedilememiştir. 

Hristiyanlar, Êzidîlerin renkli yumurta sembolünü kendilerine ait kılmak için Êzidîlerin Çarşamba Serê Nîsanê bayramını yasaklar. Êzidîler de bu yasak üzerine inançlarını korumanın yollarını arar. Her Êzidî inancını koruduğunu ve her şey için kapısının tüm Êzidîlere açık olduğunu göstermek için kapısının ön bölümüne üç tane Nisan çiçeği, yumurtanın renkli kabukları ve hamuru iç içe geçirerek yapıştırır ve bu bir işaret olarak görülür. Bayramlaşma ve birliği sağlamak için kapılara yapılan işaretler yol gösterici olmuştur. Êzidîlerin dünyanın 1 Nisan’da oluşmaya başlamasına karşı  ‘Siz yalan söylüyorsunuz, yılbaşı Nisan’la değil İsa’nın doğuşuyla başlar’ derler. Hatta öyle ki İsa’nın doğuşu başlangıç olarak kabul edilir. Bunun üzerine 1 Nisan yalan söyleme günü olarak ilan edilir ve bu önce Hristiyanların ve sonrasında tüm dinlerin Êzidîlerin inancını boşa çıkartan bir çabası olarak günümüze kadar gelir.

NİSAN’DA BAŞKA KUTLAMA YAPILMAZ

Êzîdîler, Nisan ayı boyunca evlenmez ve hiçbir biçimde düğün ya da başka bir kutlama yapmaz. Yaptıkları tek kutlamalar Nisan ayını tarif ediyorsa kabul görür. 

Ezdalığa göre Dünya, bir kadındır ve Nisan ayı boyunca yeryüzüne sunduğu her şey muhteşem ve en güzelidir. Onun ötesinde kadından bir şey istenmemeli. 

Çarşema Serê Nîsanê bayramının ritüellerinde baş rol kadındır. Ayrıca kadının tüm Dünya için bir güzelliği varken sadece bir insana kendini güzelleştirmesi Nisan ayına gölge düşürür. Nisan ayı boyunca yapılacak tüm güzellikler, Dünya’nın oluşumuna akmalı. Bu ay içerisinde kimse doğaya dokunamaz ve zarar veremez. Tomurcuk açmış hiçbir ağaca dokunulmaz. Nisan ayında dünyaya gelmiş çocuklar çok şanslı görülür. 

Êzidîler, Rêber Apo’nun doğuşunu da Nisan ayının bir mucizesi olarak görür.

BAYRAM GÜNÜ RİTÜLLERİ

Çarşema Serê Nîsanê bayramından bir gün önce gruplar halinde doğaya açılarak kırmızı gelincikler toplanır. Toplanan kırmızı gelincikler, boyanmış yumurta kabukları ve hamur, sabah güneş doğmadan kapıların üstlerine yapıştırılır. Sonra kaynatılmış yumurtalar rengarenk boyanır ve sepetlere bırakılır. Yemekler ve tatlılar pişirilir. Bayram sabahı herkes güneş doğmadan önce uyanır ve her Êzidî'nin evinde asılı olan bohçalar (kutsal taş, toprak, Basımbar, Tıberk dedikleri her şeyin toplandığı cepleri olan ve üzeri işlemeli kumaş parçalarıdır) önünde dualar okunur. Sonra mezarlıklar (Zehman) ziyaret edilir ve öncelikle ölülerin bayramı kutlanır. Gün içinde ev ziyaretleri yapılır, herkes birbirinin bayramını kutlar. O gün birbirine küs ve dargın olanlar barıştırılır. Öğleden sonra da dağların eteklerine akın akın insanlar gidip bayram eğlencesi yapar.

Çarşema Serê Nîsanê, Ezdalık inancına göre Nisan ayının ilk çarşambasında kutlanmalı. Bugün Êzidî toplumunda bunu bir tek Faqîrler tabakası ve bir kesim Êzidî kutluyor. Çarşema Serê Nîsanê ay, güneş ve yıldızların döngüsüne göre belirlenir. Ayrıca Êzidîlerin ruhani lideri Baba Şêx’in bayramı olarak da tanımlanan Çarşema Serê Nîsanê, Baba Şêx’in devletin takvimine göre belirlediği tarihte de kutlanır. Bu da genelde Faqîrlerden bir çarşamba sonrası olur. Her yıl Nisan ayının ilk çarşambasını Faqîrler, ikincisini de tüm Êzidîler bayram kutlaması yapar. Baba Şêx, bu yıl farklı bir şey yaptı ve araya iki çarşamba aldı. Bu konuda Baba Şêx’i eleştirenler de var.