Besicilik doğal yaşam ve sağlık için tehdit

Büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinin dünyadaki biyo çeşitlilik için en büyük tehdit olduğu ve birçok salgında önemli faktörlerin başında geldiği uyarısı yapılıyor.

Fransa’nın Montpeiller Üniversitesi’nden araştırmacı Serge Morand’ın yaptığı çalışmada, dünyada salgınlar ile büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinin artışı arasındaki bağlantıya dikkat çekiliyor. Çalışma kapsamında 1960-2019 yılları arasında tüm dünyada 254 farklı bulaşıcı hastalığın neden olduğu 16 bin 994 salgının meydana geldiği tespit edildi.

Çalışmanın bünyesinde yapıldığı Fransa Ulusal Bilimsel Araştırmalar Merkezi (CNRS) tarafından yayınlanan basın açıklamasında, dünya üzerindeki biyo çeşitliliğin azalmasıyla paralel olarak salgınların da arttığının altı çizildi. Buna göre, bitki ve hayvan türlerinin sayısı ile salgınların sayısının artışı arasındaki bağlantı oldukça dikkat çekici boyutlarda.

Vahşi hayvanların sayısı azaldıkça salgın riskinin yok olmadığına işaret edilen çalışmada, besi hayvanlarının sayısının artmasının salgın riskini arttırdığı tespit edildi. Salgınların olduğu bölgelerdeki besi hayvanı artışı buna örnek gösterildi.

Bu artışın doğal sonucu olarak besicilik sektörünün bitkisel protein talebinin arttığı vurgulanan çalışmada, dünyanın birçok bölgesinde faunanın zaten hassas olduğu ifade edildi.

Söz konusu çalışmada besi hayvanlarının vahşi yaşam ile insanlar ve evcil hayvanlar arasındaki enfeksiyonlarda tam bir köprü rolü oynadığı gerçeğine yer veriliyor.

Çalışmayı yürüten araştırmacı Serge Morand, hayvan besiciliğinin insan yaşamındaki yeri ve sürekli artış göstermesi üzerine ciddi biçimde düşünülmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Daha önce yapılan araştırmalar da, hayvan besiciliğinin artmasının küresel ısınmaya neden olan sera etkili gazların başında gelen karbondioksit ile metan gazlarının salınımını arttırdığını gösteriyordu. Araştırmalar, birçok ülkede bu amaçla soya veya diğer besi ürünlerinin ekimi için yoğun orman katliamı yapıldığı gerçeğini de ortaya koyuyor.