'Mevsimlik tarım işçiliği toplumun yarası'

Tarım Orkam-Sen Genel Başkanı Ahmet Keleş, zorlu şartlar altında çalışan mevsimlik tarım işçilerinin sorununun toplumun en temel yarası olduğuna dikkat çekti.

Tarım Orkam-Sen Genel Başkanı Ahmet Keleş, hükümetin tarım politikalarını eleştirerek, mevsimlik tarım işçilerinin yaşadığı zorlukları ANF’ye anlattı.

Keleş, işçilerin özellikle pandemi de çok zorlu koşullarda çalıştığının altını çizdi. Kürt işçilerin ırkçı saldırılara maruz kaldığını da belirten Keleş, saldırıların sebebinin iktidarın ayrıştırıcı politikaları olduğunu da kaydetti.

‘UCUZ İNSAN EMEĞİ’

"Mevsimlik tarım işçilerinin sorunu, toplumun en temel yarası olmalıdır" diyen Keleş, şunları söyledi:

“Mevsimlik tarım işçilerinin gezici olmaları, bize yaşam koşullarını ifade ediyor. Kendi evlerinden kalkıp başka yerlere gittiklerinde yaşamsal bir sorunla karşı karşıya kalıyorlar. Bazı işçiler, sermaye sahiplerinin onlar için yaptığı evlerde yaşayarak daha korunaklı olabiliyorlar. Ama bunun sayısı çok az. Geriye kalanlar ise çadırlarda yaşamak zorunda bırakılıyor. Su kuyularında, su içiyor, elektrik kullanamıyorlar. Bunları bir de pandemi ile birlikte düşündüğünüzde ne kadar zor şartlar altında çalıştıkları zaten ortaya çıkıyor.”

"Endüstriyalizmin neo-liberalizmle buluşmasıyla birlikte insan emeği daha da ucuzlaştırıldı ve iş gücü de aynı oranda gelişti. Yaşadıkları yerleri gördüğünüzde aslında sorunun tespitini de çok rahat bir şekilde ortaya koyabilirsiniz. Bu nedenle esas olan, çözüm modelleri neler olmalıdır sorusudur. Tarıma geçişle birlikte mevsimlik işçiliğinin önüne de geçilebilir. Pandemi koşulları, tarım ve gıda olmadan insanların yaşama şansı olmadığını çok net bir biçimde gösterdi. Bizim düşünsel dünyamıza göre pandemi sürecindeki değişim, kişiyi özüne, kendi yarattığı neolitik tarım devrimine getirmesidir."

‘PANDEMİDE MEVSİMLİK İŞÇİLERİN SORUNLARI GÖRÜLMEDİ’

Keleş, Tarım Orkam-Sen olarak sorunun çözümü için nelerin yapılması gerektiğini şu sözlerle ifade etti:

“Yerelde, özellikle çiftçilerle konuşup ortaklaşarak, insanların kendi yerelinde kalarak yine kendi işlerini görmesi için adım atmak gerekir. Ziraat mühendisleri odaları, sendikalar ile birlikte bir çalışma yürütülürse, başarılı olunacaktır. AFAD’a ya da valiliklerin İzleme Komisyonlarına bırakıldığında çözülmediğini görüyoruz. Pandemi sürecinde Tarım Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığının yayınladığı bir genelge vardı. Ama bu genelge mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarını göremedi.

KÜRT İŞÇİLERE YÖNELİK ‘TERÖRİST’ ALGISI YARATILIYOR

Kürt işçilere yönelik ırkçı saldırılara da değinen Keleş, iktidarın ayrıştırıcı politikalarına dikkat çekti. “Halka verilen oryantalist ve modernist bakış açısı, ırkçılığı ve milliyetçiliği tetikliyor. Bu bakış açısıyla, Kürt işçiler üzerinde ‘terörist’ algısı yaratılıyor. İşçiler, zorlu koşullarının yanı sıra bir de böyle bir durumla karşı karşıya kalıyorlar. Kendilerini ifade hakkı da olmuyor. Bölgede uygulanan savaş konsepti ile birlikte mera alanlarının yasaklanması, insanların kendi yurdunda üretim yapamamasına yol açıyor. Gittikleri yerlerde de maruz kaldıkları ırkçı saldırılar, iktidarın politikalarından kaynaklanıyor.”