Yüz milyonları ilgilendiren Rönesans Barajı krizi nedir?

Nil nehri üzerinde inşa edilen devasa baraj, 300 milyona yakın kişinin yaşadığı Mısır, Etiyopya ve Sudan için ciddi getiri ve götürüleriyle nedeniyle tartışmaların odağında.

110 milyonluk nüfusunun yarısından fazlasının elektrikten yoksun olduğu Etiyopya tarafından 2013 yılında başlatılan Rönesans Barajı, Nil nehrinin kollarından Mavi Nil üzerinde inşa ediliyor. Dönemin başbakanı Meles Zenawi tarafından duyurulan ve 2022 yılında bitimi planlanan baraj, 74 milyar metreküplük su tutma kapasitesi ve 5 bin 150 megavatlık elektrik üretimiyle Afrika’nın en büyük hidroelektrik barajı olacak.

Ancak bu dev proje, Sudan’ın başkenti Khartoum yakınlarında Beyaz Nil ile birleştikten sonra Nil nehrini oluşturan iki ana koldan biri olan Mavi Nil üzerinde kuruluyor ve Mısır ile Sudan’ın büyük tepkisini çekiyor. 100 milyonu aşkın nüfuslu Mısır, tarım için hayati önemdeki Nil nehri üzerinde 1920 ve 1950’li yıllardaki iki anlaşmadan dolayı tekel iddiasında bulunuyor.

Diğer taraftan bir yandan kuraklıklarla mücadele ederken bir yandan da yoksullukla mücadele için baraj projesini gerçekleştirmeye kararlı olan Etiyopya arasındaki müzakereler sürüyor. Taraflar arasındaki müzakereler 3 Ağustos’ta Afrika Birliği’nin ev sahipliğinde yeniden başlayacak.

YÜZ MİLYONLARCA KİŞİYİ DOĞRUDAN İLGİLENDİRİYOR

Rönesans Barajı’nın Etiyopya, Mısır ve Sudan arasında sorun oluşturmasının nedeni Mavi Nil’in Beyaz Nil’den daha dar bir havzasının olmasına rağmen Nil nehrinin su kapasitesinin üçte ikisine yakınını sağlaması. Beyaz Nil Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Kongo Brazzaville, Tanzanya, Ruanda, Uganda, Sudan gibi ülkelerden geçmesine rağmen Mavi Nil kadar önemde değil.

Projeye en çok karşı çıkan ülke olan Mısır’da 100 milyonluk nüfusun tarım ve içme suyu ihtiyacının yüzde 90’ından fazlası Nil nehrinden sağlanıyor. Şu anda geçici olarak 4,9 milyar metreküp su tutulan Rönesans Barajı’nın önümüzdeki yıllarda aşamalı olarak 74 milyar metreküp rezervuara ulaşmasıyla Mısır’ın su sıkıntısı çekeceği iddia ediliyor. Mısır ayrıca 1929 ve 1959 yıllarında imzalanan iki ayrı anlaşmadan kaynaklı olarak Mavi Nil üzerinde ‘tarihi hak’ iddiasında.

ETİYOPYA’DA YOKSULLUĞU AŞMANIN AŞAMASI OLARAK GÖRÜLÜYOR

Diğer yandan Etiyopya için 4 milyar dolar maliyetli dev projenin önemi çok daha büyük. Afrika’nın demografik açıdan en hızlı büyüyen ülkelerinden olan Etiyopya’da nüfusun yarısından fazlası elektrikten yoksun. Aynı anda kuraklıklar nedeniyle Etiyopya yoğun bir ağaçlandırma kampanyası ile çevre ve ekonomik sorunları aşmaya çalışıyor. Rönesans Barajı’nın tamamlanması ile Etiyopya’nın ekonomik kalkınmasının hızlandırılması hedefleniyor.

Birçok farklı etnik gruptan oluşan Etiyopya’nın ‘ulusal birliği’ güçlendirmek adına ısrar ettiği ve taviz vermediği proje, siyasal açıdan da önemli görülüyor.

KURAKLIK DÖNEMİNDE SU SORUNUNUN NASIL AŞILACAĞI BELİRSİZ

Etiyopya 2010 yılında dönemin Mısır ve Sudan iktidarlarıyla imzalanan ve ülkelerin Nil nehri üzerinde sulama ve baraj projelerine onay veren bir antlaşmaya dayanarak, hak iddia ediyor.

Mısır ve Sudan, kendi sosyal ve ekonomik koşullarını etkileyecek bu barajda su tutma işleminin üçlü bir anlaşmaya varılıncaya kadar askıya alınmasını talep ediyor. Ancak Etiyopya yönetimi, su tutmaya başlanan barajın zaten yoğun yağmur sezonu nedeniyle hızla dolduğunu ve barajın su salma kapasitesinin bu nedenle yetersiz kaldığını savunuyor.

Baraj üzerindeki en önemli belirsizlik ise, yağışların az olduğu dönemde azalacak su debisi nedeniyle Sudan ve Mısır’ın su ihtiyacının nasıl karşılanacağı.