İran Cumhurbaşkanı Reisi, Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron ile yaptığı bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Elysee Sarayı’na göre pazartesi günü yapılan bu görüşmede Emmanuel Macron, Tahran'ı müzakerelere "yapıcı" bir şekilde katılmaya çağırdı.

Açıklamaya göre Macron Fransa’nın amacının "İran'ın tüm taahhütlerine tam olarak uyması (...) ve ABD'nin anlaşmaya geri döndüğünü görmek olduğunu" belirtti. 

Aynı açıklamada İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin Fransız mevkidaşını "müzakereleri sonuçlandırmak ve İran'a yönelik yaptırımları kaldırmak için Viyana'daki diğer taraflarla birlikte çalışmaya" davet etti.

Reisi, İran’ın "müzakerelere tam bir ekip göndererek bu müzakerelere ciddi bağlılığını gösterdiğini" ifade etti.

İran Cumhurbaşkanı ABD'ye de atıfta bulunarak, "Nükleer anlaşmayı ihlal etmeye başlayanlar, müzakerelerin verimli sonuçlanması için karşı tarafın güvenini kazanmalıdır" dedi.

Reisi "Amerikalılar yaptırımları kaldırır ve Avrupalılar taahhütlerini yerine getirirse (...) İran yükümlülüklerini yerine getirecektir" diye eklerken, ülkesinin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile “tam işbirliğini” sürdürmeye hazır olduğunu vurguladı.

İran'ın nükleer programının barışçıl olup olmadığını izlemekten sorumlu organ UAEA, geçen hafta bazı önemli konularda ilerleme kaydedilmediği eleştirisinde bulunmuştu.

2015 yılında imzalanan nükleer anlaşma, Tahran'a nükleer programında ciddi bir azalma karşılığında ekonomisini boğan yaptırımların bir kısmının kaldırılmasını teklif etti.

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Said Hatibzadeh de pazartesi günü yaptığı bir açıklamada “İran İslam Cumhuriyeti heyeti, anlaşmaya varmak için güçlü bir kararlılıkla Viyana’da ve verimli müzakereler bekliyor” demişti.

Haziran ayından bu yana askıda olan ve pazartesi yeniden başlayan müzakerelerin bir tarafında İran, diğer tarafında 2015’te Viyana’da imzalanan nükleer anlaşmanın tarafı ülkeler olan Almanya, Çin, Fransa, Birleşik Krallık ve Rusya var.  ABB, Donald Trump başkanlığı döneminde 2018’de anlaşmadan tek taraflı olarak çekilerek yaptırımlara geri dönmüştü. Viyana’daki müzakerelere ABD’nin dolaylı olarak katılması bekleniyordu.