İnsan hakları örgütleri İmralı için CPT’ye başvurdu

ÖHD, İHD, TİHV, TOHAV, CİSST ve ÇHD, İmralı'da tecrit altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile tutsaklar Hayati Kaytan, Emin Gurban ve Civan Boltan için CPT’ye başvurdu.

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV), Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tecrit altında tutulan ve avukatlarıyla görüşmeleri engellenen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş için Avrupa İşkenceyi İzleme ve Önleme Komitesi'ne (CPT) başvurdu.

Kürt Halk Önderi, Konar, Yıldırım ve Aktaş’ın avukatlarıyla görüşmesinin hukuka aykırı bir şekilde engellendiğine vurgu yapılan başvuruda, “Abdullah Öcalan ile ilgili 7 Ağustos 2019 tarihinden bugüne kadar avukat görüş başvurularına izin verilmez iken Veysi Aktaş, Hamili Yıldırım ve Ömer Hayri Konar‘ın ise İmralı Adasına nakledildikleri 2015 yılından bugüne kadar bir kez dahi avukatları ile görüşmelerine izin verilmemiştir” denildi.

AYRIMCI UYGULAMA

İmralı Cezaevi’nde 15 Şubat 1999 tarihinden bu yana izolasyon uygulamasının özel ve ayrımcı bir biçimi uygulandığının altı çizilen başvuru metninde, avukat görüş yasağının 27 Temmuz 2011 yılından 2 Mayıs 2019 tarihinde dek 8 yıl boyunca kesintisiz biçimde devam ettirildiği hatırlatıldı. 2019 yılında 5 avukat görüşmesinin gerçekleşebildiğine yer verilen başvuruda, 7 Ağustos 2019 tarihli son avukat görüşü sonrası kesintisiz yasaklama uygulamasına yeniden başlandığına vurgu yapıldı.

İMRALI'DAKİ YASAKLAR

CPT’nin 2019 yılında İmralı Cezaevi’ne yaptığı ziyaretin de hatırlatıldığı başvuru metninde, şunlara dikkat çekildi: “İmralı Hapishanesi’nde uygulanan ağır tecrit hali komitenizin 6-7 Mayıs 2019 tarihli ziyaretinize dair 5 Ağustos 2020 tarihinde yayımlanmış olan raporunuza da yansımış bulunmaktadır. Raporunuzda birçok ihlal tespiti yer alırken avukat ve aile görüşmesi ile ilgili olarak ‘CPT, Türk makamlarını İmralı Hapishanesindeki tüm mahkumların, istedikleri takdirde, yakınlarından ve avukatlarından etkili bir şekilde ziyaret alabilmelerini sağlamak için gerekli adımları atmaya çağırıyor. Bu amaçla, 'disiplin' nedenleriyle aile ziyaretlerini yasaklama uygulamasına son verilmelidir. Ayrıca Komite, Türk makamlarından İmralı Hapishanesinde tutuklu bulunan tüm mahkumların aile üyeleri ve avukat ziyaretleri hakkında aylık olarak açıklama yapmalarını talep etmektedir’ ifadeleri yer almaktadır. Raporunuzda belirtmiş olduğunuz bu durum bugün daha ağır bir şekilde devam etmektedir. Bu raporunuza karşılık İmralı Hapishanesinde tavsiyelere uygun iyileştirme beklenirken mahpuslar hakkında yeni disiplin cezaları ve İnfaz Hakimliği yasaklama kararları verildiği avukatları tarafından açıklanmıştır.”

AÇLIK GREVLERİ

Türkiye cezaevlerinde yaşanan insan hakları ihlallerinin sonlandırılması, ağır infaz koşullarının düzeltilmesi ve İmralı Cezaevi’nde uzun yıllardır sürdürülen ağır tecrit ve izolasyona son verilerek, buradaki mahpusların aileleri ve avukatları ile görüşmelerin sağlanması talebiyle 27 Kasım 2020 tarihinde süresiz ve dönüşümlü açlık grevleri başlatıldığına yer verilen başvuruda, grevlerin 190’ıncı günü olan 12 Eylül’de sonlandırıldığı hatırlatıldı.

AVUKATLARIN GİRİŞİMİ

14 Mart 2021 tarihinde sanal medyada Abdullah Öcalan’ın sağlığıyla ilgili spekülasyonlara dair iddiaların ortaya çıkmasıyla kamuoyunda ciddi kaygılar oluştuğuna değinilen başvuruda, “Bu kaygılar üzerine 25 Mart 2021 tarihinde ailelere telefon ile iletişim imkanı sağlanmış olsa da Abdullah Öcalan’ın kardeşi ile görüşmesi 4-5 dakika sonra kesilmiş, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş’ın aileleri ile görüşmesi ise mümkün olmamıştır. Bu kısa telefon görüşmesinde Abdullah Öcalan’ın iletişim kesilmeden önceki bölümde açık ve net bir şekilde avukatları ile görüşmek istediğini ifade ettiği kardeşi tarafından da kamuoyu ile paylaşılmıştır. İmralı Hapishanesinde uygulanmakta olan bu ağır tecrit haline yönelik Türkiye’de birçok baro, hukuk ve insan hakları kuruluşunun aktif üye ve yöneticilerinin olduğu 768 avukat imza kampanyası ile yasaklanan avukat ziyaretlerine karşı tavır almışlardır” ifadelerine yer verildi.

CPT'NİN TUTUMU 

CPT’nin insan hakları mücadelesi birikimi açısından önemli ve değerli bir kurum niteliğinde olduğunun altı çizilen başvuruda, “CPT’nin işkence niteliğinde olan bu ağır tecrit konusunda sorumluluk alması kuruluş felsefesi ve sözleşmesi gereğince demokratik kamuoyunca beklenen bir durumdur. Ancak maalesef 11-25 Ocak 2021 tarihindeki ziyarette 5 Ağustos 2020 tarihli rapora rağmen herhangi bir iyileştirme olmayan İmralı Hapishanesinin ziyaret programında olmamasının veya yasal temsilcileri ile görüşülmemiş olmasının, hukuksuz uygulamaların devam ettirilmesinde katkısı olduğu kanaatindeyiz” denildi.

22 YILDA 10 ZİYARET

CPT’nin 1999 yılından bu yana İmralı Cezaevi’ne 10 ayrı ziyaret gerçekleştirdiğine değinilen başvuru metninde, “İmralı Hapishanesi’nde 22 yılı aşan zaman içerisinde infaz koşullarının ne denli ağırlaştığını da gözlemleyebilmiştir. Birçok hapishanede yaşanan hak ihlallerine karşılık ziyaretlerde bulunan, raporlar yazan açıklamalar yapan biz hukuk ve insan hakları kurumlarının İmralı Hapishanesi’ni ziyaret etmemiz raporunuzda da yer alan özel infaz rejimi nedeniyle mümkün olamamaktadır” denildi.

ZİYARET VE RAPOR HAZIRLAMA TALEBİ

 İmralı Cezaevi’nde uygulanan avukat yasağının 2015 yılında güncellenen Birleşmiş Milletler (BM) Mahpuslara Yönelik Muamelede Asgari Standart Kuralları’na (Nelson Mandela Kuralları), CPT’nin tavsiyelerine ve 5275 sayılı İnfaz Kanunu’na aykırı olduğuna vurgu yapılan başvuru metnin devamında şunlara yer verildi: “Devletlerin hapishanelerde tutulanların kimliği ve mahkumiyetinin niteliğine bağlı olmaksızın haklarını kullanmalarını güvence altına alma yükümlülüğü bulunmaktadır. Bizler de metinde imzası bulunan hukuk ve insan hakları kuruluşları olarak komitenizin 5 Ağustos 2020 tarihli raporunuzun gereğinin yerine getirilmesi için etkin bir takip yapılmasını; İmralı Hapishanesi’nde tecridin bir parçası olan avukat yasaklama kararlarının ortadan kaldırılması için acilen harekete geçilmesini, 2019 tarihli son ziyaret üzerinden 2 yılı aşkın sürede koşulların ağırlaşmasındaki kurumsal sorumluluğunuz doğrultusunda İmralı Hapishanesinin ziyaret edilerek rapor hazırlanmasını talep ediyoruz.”