Hebûn: Düğün yaparak dağlara çıkan bir gerilla komutanı

Düğün tarihini 15 Ağustos’a denk getiren Welat Şehmus Kaya, düğün gecesi gerilla saflarına katıldı. Bir Ağustos günü şehit düştüğünde ise Hebûn ismiyle Kürt halkına direniş mirası bıraktı.

15 Ağustos 1984 günü Eruh ve Şemdinli’de sömürgeci güçlere sıkılan kurşunlar, Kürdistan’da sadece uzun soluklu silahlı mücadelenin kapısını aralamadı, aynı zamanda donmuş bir denizin parçalanması gibi, Kürt toplumunu da o derin uykudan uyandırdı.

Kürt halkının uyanış ve diriliş yıllarında alışılagelmiş gelenekler/adetler alaşağı oldu, yeni toplumsal değerler yaratıldı. Kartopu misali büyüyen bu değerlerin yaratıcılarından biri; yaşamı, mücadelesi ve adıyla Kürt halkının hafızasına kazılan Welat Şehmus Kaya ya da gerilladaki adıyla Hebûn’du (var olmak).

1965 yılında Amed’in Alipar (Alipınar) mahallesinde dünyaya gelen Hebûn, ilk mücadelesini “Welat” (ülke/vatan) ismini Türk devletinin nüfus cüzdanına yazdırmak için verdi. Lakin doğduğunda ailesinin vermek istediği Welat, “Yasaklı isim” denilerek kabul edilmemiş, bundan dolayı ilkokulu bitirene kadar bir nüfus cüzdanına sahip olamamıştır. Okulu bitirdiğinde kayıt ve diploma için artık nüfus cüzdanı elzemdir.

Hebûn 11 yaşındayken babası Şevket Kaya ile Nüfus Dairesi’nin yolunu tutar. İçeri girdiklerinde baba, nüfus memuruna dönerek, “Tamam Welat isminden vazgeçtik, adını Şehmus yaz da alalım bu cüzdanı” der. Ancak Hebûn buna karşı çıkar ve “Adım Welat olacak, yoksa okula gitmem” diyerek babasına bağırır. Hebûn’un inadını gören memur pes eder, “Tamam, o zaman ikisi olsun” diyerek “Welat Şehmus” ismini kayda geçirir.

1990 ÖNCESİ AMED’DEKİ ÖRGÜTLEMEYE ÖNCÜLÜK ETTİ

Hebûn’un ailesi, Amed’in tanınmış varlıklı ailelerinden biridir. Baba Şevket Kaya, 1970’lerde Belediye Meclis üyeliği, 1980’lerde ise Ziraat Odası Başkanlığı’nı yapar. Ailesinin siyasetle içli dışlı olması, Hebûn’un erken yaşta siyaset ve devrimci mücadeleyle tanışmasına neden olur.

1978’de 13 yaşındayken Eğitim Fakültesi’nin kampüsünde Kürt ve diğer devrimci örgütlerin bir gösterisinde gözaltına alınır, karakola götürülür. Üzerinde “Welat” yazılı kimliğini gören polislerin saldırısına uğrayan Hebûn, sırf adından dolayı serbest bırakılmaz. Ta ki babası tanıdıklarını devreye koyana kadar.

12 Eylül 1980 cuntasının karabasan gibi çöktüğü Kürdistan’da Amed; zindan direnişleri ve 15 Ağustos 1984 Atılımı’nı takip eden yıllarda Özgürlük Hareketi’nin örgütlendiği ilk kentlerin başında gelir. Burada güçlü bir yurtseverlik damarının olması, üstüne üstlük bir öğrenci kenti olması da, hareket için fevkalade bir avantaj sağlar ve halkı örgütleyen şehir komiteleri hızlıca, mahalle mahalle kurulur.

1980’lerin ortasından sonra Hebûn da genç yaşta bu komitelerin içinde yer alır. Ancak 1987’de 22 yaşındayken, Amed’in kırsal alanlarına yeni gelmiş gerilla birimlerine ulaştırmak üzere gönderilen bir notla Türk devlet güçlerinin eline geçer. Hebûn işkence altında günlerce direnir ve ağzından tek kelime çıkmaz.

DÜĞÜNDEN ZİYADE BİR 15 AĞUSTOS KUTLAMASIYDI

36 günlük gözaltının ardından tutuklanan Hebûn, Amed zindanına gönderilir. 2 yıllık bir cezaevi hayatından sonra 1989’da serbest bırakılan Hebûn, Özgürlük Hareketi için örgütleme çalışmalarına kaldığı yerden devam eder.

1990 ve ardından 1991’e gelindiğinde Amed, Nusaybin, Cizre ve Şırnak’la birlikte serhildan kenti olarak anılacaktır. Hele 1991 yazı sadece Amed’in değil Kürdistan’ın yakın tarihinde yeni bir sayfa aralayacaktır. Türk devletinin kontra ve çete birimi JİTEM tarafından kaçırılan, ardından da katledilen HEP İl Başkanı Vedat Aydın’ın cenazesi için yüz binlerce Amedli sokaklara çıkar. Türk devlet güçleri cenaze törenine saldırır ve ondan fazla kişi katledilir.

Hebûn, Amed’in 10 Temmuz 1991 ayaklanmasına Türk devletinin katliamla yanıt vermesi, onun gerilla saflarına katılmasını tetikler ve bir plan yapar; ailesine evleneceğini ve düğününü de 15 Ağustos’ta yapmak istediğini söyler. Ailesi şaşırır. Hebûn’un evleneceğine inanmaz ve hafta içine denk gelen 15 Ağustos’u neden düğün tarihi olarak seçtiğine önce anlam veremez.

Ancak Hebûn, “Kararımda ciddiyim” der ve bunun üzerine düğün hazırlıkları başlar. Alipar Mahallesi’nde satın alınan bir ev dayanıp döşenir; çeyizler, hediyeler hazırlanır. A’den Z’ye düğün ve evlilik için her şey tamamdır artık.

SAHNEDE ALİ TEMEL, HALAY BAŞINDA DELAL AMED

15 Ağustos 1991, düğün günü gelip çattığında binlerce kişi Alipar Mahallesi’nin meydanında toplanır. Adı her ne kadar düğün olsa da aslında bir 15 Ağustos kutlaması, şenliğidir o gün Amed’de yankılanan. Ve Hebûn’un düğünü Kürdistan’ın yıldızının parladığı anlardan biri olur. Sahnede, cezaevi arkadaşı Ali Temel vardır. Çok değil, birkaç aydır cezaevinden çıkmıştır Ali Temel ve o gün bol bol mücadelenin şarkı ile marşlarını seslendirir.

Düğün meydanında en çok da gençler halaya durur. Halayın başında daha sonra Kürdistan’ın özgür dağlarında gerilla komutanı olacak Delal Amed (Hülya Eroğlu) vardır. Delal Amed, o yıl Dicle Üniversitesi’nin Mimarlık Bölümünü kazanmıştır. Sur içinde kalan Bayrampaşa Mahallesi’nden annesi Havva ile düğüne katılan Delal Amed, çektiği halaylarla dikkatleri üzerine çeker. O gün Delal Amed gibi Amed’de Hebûn’un düğününü duyan bütün yurtsever gençler, öğrenciler Alipar’a akmıştır.

Akşam saatlerinde ARGK ve PKK bayrakları açılır düğün meydanında. Bir süre sonra mahallenin etrafını saran Türk devletinin polis ve özel tim güçleri, kalabalığı görünce geri çekilir, ta ki düğün bitimine doğru. Ardından gece saatlerine doğru düğünden çıkan bir grup ile düğün sahipleri teker teker gözaltına alınır. İşte o gece Welat Şehmus Kaya damatlıklarını çıkartır ve özenle sakladığı gerilla kıyafetlerini giyer. Ailesiyle vedalaşıp nişanlısıyla gerilla saflarına katılmak için yola çıkar. O Hebûn, nişanlısı ise Jiyan ismini alır.

Hebûn ve nişanlısı Jiyan gerillaya katılırken...

‘GÖREVİNE GİTMİŞTİ, ŞİMDİ DÜĞÜNÜ TAMAMLAYACAĞIZ’

Bilgi, birikimi ve duruşuyla kısa süre içinde gerilla komutanı olan Hebûn, hem arkadaşları hem de Amed halkı içinde sevilen ve sayılan bir isim olur. 1991 baharında binlerce kişinin katılımıyla Hebûn’un komutasındaki gerillalar halkla buluşur ve o gün bir kamera da kayıttadır. İsmi kısa süre içinde Amed halkı içinde yankılanan Hebûn, 1992 Ağustosu’nun ilk günlerinde Lice’nin Girê Sor tepesinde Türk askerleriyle girdiği bir çatışmada yaralanır.

Arkadaşları tedavisi için Hebûn’u Lice’nin Sine köyüne götürmek zorunda kalır. Birkaç gün sonra; 6 Ağustos 1992 günü gerillaların kaldığı ev ihbar edilir ve Türk askerleri köyün etrafını sarar. Hebûn ve arkadaşları teslim olmayı kabul etmezler ve çatışma başlar. Saatlerce süren çatışmanın ardından Hebûn, Dr. Jiyan (Hülya Göğer), Cabbar ve Şiyar isimli gerillalar ile Nedim Balyeci isimli milis şehit düşer.

Birkaç gün sonra Hebûn’un cenazesini alan ailesi, onu Amed’e, doğup büyüdüğü mahalleye ve eve götürdü. Oğlunun cenazesinin başında duran baba Şevket Kaya, “Düğünü yarım kalmıştı, görevine gitmişti. Şimdi düğününü tamamlayacağız” deyip, o düğün gecesinden bu yana annesinin sakladığı kınayı Hebûn’un eline sürer. Ki bu, onun vasiyetidir: “Şehit düştüğümde bu kınayı elime süreceksiniz.”

Hebûn’un taziyesi sırasında Türk devleti Amed’e girişleri yasaklarken, Amed halkı ise o gün acısını ve öfkesini kepenk kapatarak, okulları boykot ederek gösterir. Aradan birkaç yıl geçer ve Türk devlet güçleri hala Hebûn’un bu kadar sevilmesini ve ölümsüz bir isim olmasını hazmedemeyerek hıncını ailesinden almaya kalkışır. Hebûn’un ağabeyi Suphi Kaya, 1994 yılının Mayıs ayında kontralar tarafından katledilir.

Hebûn (Welat Şehmus Kaya) ile şehit abisi Suphi Kaya

Kürdistan’da direnişi besteleyen sanatçı Ali Temel, 15 Ağustos 1991’deki düğün gecesi için “Bûka Kurdan” adıyla bir türkü besteledi ve bu Koma Çiya’nın ilk albümü “Rozerin”de seslendirildi. Gerillaya katılan gelin ve damadın diliyle, “Biz buluşmasak da şehit düştüğümüzde kanlarımız buluşur” sözleriyle, Amed’in o sıcak Ağustos gününde yaşananlar tarihe not düşülürken, Hebûn da Welat’ın yanında 1990’ların başında Amed’de doğan çocuklara isim olur.