Kürdistan'ın isyan kızı: Leyla Agirî

Leyla, kadın kölelik ideolojisini aştığı an özgürleşir, diyordu. Dediği ve inandığı gibi yaşadı. Anlamı söze, sözü eyleme dönüştürmeyi başaranlardan oldu.

Leyla Agirî, 2020 yılının Haziran ayında faşist Türk devletinin yaptığı bombardıman sonucu şehit düştü. Şehadeti mücadele arkadaşlarını ve halkını çok derinden etkiledi. Leyla, halkının ve kadınların özgürlüğüne adanmış soylu bir yaşamın ve mücadelenin örnek öncülerinden biriydi. En büyük direnmenin özgür kadın kişiliğinde ısrar olduğunu derinliğine kavrayan ve kavradığı oranda bu hakikati kusursuzca uygulayandı. Leyla, asi ve isyankâr, cesur ve özgürlüğe tutkulu bir kadındı. Haksızlıklar karşısında Agirî olur dikilir, sözünü sakınmaz, yanlışa geçit vermezdi.

Önder Apo, zihniyet ve kültür devrimine kendini adamış kadınlara büyük ihtiyaç olduğunu sıklıkla dile getirirdi. Leyla Agirî, Önder Apo’nun bu çağrısına layık bir duruşun ve örnek bir mücadelenin sahibi oldu. Kendisini mükemmel yetiştirdi, bilincini ve duygularını derinleştirdi, yüceltti ve bilgeleşti. Zeki, iradeli, örgütleyici ve çalışkandı. Yurtseverlik bilinci derin, Kürdistani olduğu kadar evrensel bir kişilik olmayı da başaran seçkin bir öncüydü. Emekçi, nefes nefese bir mücadele insanıydı. Yirmi yedi yılı kıyasıya bir kavga ve mücadeleyle geçti. Geride büyük bir özgürlük mirası bıraktı, bu miras Leyla’yı çoğaltıyor, ölümsüz kılıyor.

Leyla Agirî, özgürlük mücadelesinin askerî, siyasi, toplumsal ve ideolojik birçok alanında önemli görevler üstlendi ve hepsini de büyük bir başarıyla yürüttü. Mücadeleye içten, doğal, coşkulu, sade ve bilgece katılımı ilişkilendiği her insanı derinden etkiledi. Çalıştığı her alanda kalıcı izler bırakmayı başardı. Leyla Agirî’nin katıldığı sohbet-tartışma ortamları bambaşka bir heyecan ve derinlik kazanırdı. Verdiği eğitimler insanlarda derin bir bilinç, yaşam sevinci ve mücadele azmi yaratırdı.

Kadınların eğitimine ve örgütlenmesine çok büyük bir emek verdi. En iyi öz savunmanın örgütlü kadın duruşu olduğunu bilerek çalıştı ve mücadele etti. Örgütlü kadının köleliği aşmada en temel silah olduğunu her gün yaşanan kadın katliamlarından, tecavüz saldırılarından daha iyi anlıyor ve görüyoruz. Leyla’nın kadının örgütlenmesine verdiği büyük emeği minnet ve saygıyla yad ediyoruz.  

Özgürleşmek için kölelikten kurtulmak lazım. Özgürlük insan olmanın ve insan kalmanın vazgeçilmez değeridir. Özgürleştikçe insanlaşma gelişir, onur ve kişilik kazanılır. Kadındaki olağanüstü yaratıcı güç özgürleşmenin sınırsızlığını ifade eder. Kadındaki enerji, yaşamı oluşturucu, güzelleştirici ve anlam katıcıdır. Kadın, enerjisini özgürlük bilincine ve öz örgütlülüğe dönüştürdükçe özgür ve eşit yaşamı yaratıyor, demokratik sistemi inşa ediyor. Leyla Agirî’nin mücadele hayatı kadındaki bu hakikati açığa çıkarıp örgütlemekle geçti.

Leyla, kadın kölelik ideolojisini aştığı an özgürleşir, diyordu. Dediği ve inandığı gibi yaşadı. Anlamı söze, sözü eyleme dönüştürmeyi başaranlardan oldu. Leyla’nın da büyük bir inançla ve inatla mücadelesini yürüttüğü gibi; kadının özgürleşmesi ancak, öz örgütlülüğünü, örgütlü öz savunma gücünü oluşturmasıyla mümkündür. Örgütlenen ve öz savunmasını geliştiren kadın kölelik zincirlerini parçalar. Örgütsüz kadın ise İpek Erlerin kaderini paylaşır.

Kadın kırım politikalarının bu kadar kolay sonuç almasının nedeni halen milyonlarca kadının örgütsüz ve öz savunmasız olmasından kaynaklıdır. Örgütsüz ve öz savunmasız kadınlar cinsel meta olmaktan kurtulamazlar. Erkek-devlet sistemi, şiddet, savaş ve katliamdır. Bu sistem içinde kadın örgütsüz kaldıkça tecavüzden ve katliamdan başka bir durumla karşılaşamaz.  

Kadın açısından ekmek, sudan ve solunan havadan çok daha gerekli olan şey, öz örgütlülük ve öz savunmadır. Örgütlü mücadelenin dışında kalan kadınlar birer tecavüz nesnesidir. Bugün İpek Er gibi sayısızca kadın örgütsüzlüğün kurbanıdır. Kaldı ki, Kürt kadınlarının onlarca yıllık mücadele ile yarattıkları muazzam özgürlük değerleri vardır. Kürt kadınındaki özgürlük bilinci, iradesi ve direnci dünyaya örnektir. Bugün Kürt kadın mücadelesi dünya kadınlarına ve toplumuna büyük bir ilham ve umut kaynağıdır.

Kürt kadınları ve gençleri soykırımcı, sömürgeci sistemin özel savaş saldırılarına karşı en güçlü cevabı özgürlük dağlarına gelerek verdiler ve verebilirler. Özgürlük mücadelesinden uzak durmak, düşmanın her türlü özel savaş saldırısına açık olmaktır. Varlığını ve kimliğini yitirmektir. Mücadele özgürleştirir. Mücadele dışı kalmış insan köledir ve her türlü saldırının hedefidir. Soykırım saldırıları altında yaşayan Kürt genç kadın ve erkeklerinin yeri dağlardır, Leylalar'ın özgürlük mekânıdır.