PKK, özgürlüğe yürüyen kadınların partisidir

Özgün örgütlenme yeni özgür kadın sistemini de ifade ediyor. Kadının PKK içindeki mücadelesi ve kadın partisi PAJK ile ulaştığı düzey bunun olabilirliğini, gücünü ve başarısını ortaya koydu. Bu düzey dünya kadınları için de bir model oluşturuyor.

Ezberleri bozan mücadelesiyle tarihe damga vuran partimiz PKK’nin 45. kuruluş yıl dönümünü kutluyoruz. Kuruluşundan bu yana tüm saldırılara meydan okuyarak sürekli gelişmeyi esas alan PKK’nin, mücadele tarihindeki en büyük kazanımı kadın özgürlüğüdür. Kadını devrimde temel özne olarak gören PKK, kadın özgürlük sorununu devrim sonrasına ertelemeden, reforme etmeden çözmeyi esas alarak, köklü ve radikal bir değişimi hedefledi. Bu mücadele tarzı şu ana kadarki devrimler ve sol hareketlerin bu konudaki hatalarını tekrar etmeden kadın lehine bir gelişim yaratmasını sağladı. PKK’nin kadın öncülüğündeki bu yürüyüşü kısa süreli olmadı, kitleselleşti ve adım attığı her yerde toplumu değiştirip, kimlik kazandırdı. İdeolojisi, önderlik çizgisi ve halk örgütlülüğüyle bir halkın geleceğini belirledi.

TEK ÖZGÜR MEKAN DAĞLARDI

PKK’nin yarattığı bu gelişme, Kürdistan gibi sömürgeciliğin imha ve inkar politikasına tüm yönleriyle maruz kalan bir halk gerçekliği söz konusu iken daha büyük anlam taşıyor. PKK mücadelesi düşmanın katliam, sürgün ve asimilasyonlarından geçirilerek beton mezara gömülen bir halkın yeniden diriltilmesine eşdeğerde bir gelişmeyi ifade ediyor. Bu imha ve inkar sadece fiziki olarak değil, bir halkı var eden kimlik, tarih, dil, kültür, sanata kadar tüm değerlerine uygulandı. İnsanlık tarihinin en kadim halklarından olan Kürt halkının adı dahi tarihten silinmek istendi.

Tüm Kürdistan’da devreye konulan sömürge uygulamaları Kürt kadını için daha vahim sonuçları yarattı. Rêber Apo’nun “ilk ezilen sınıf ve ulus” olarak tanımladığı kadın din, devlet ve aile cenderesinde ezilerek, sömürgeci, faşizan politikalarla her yönüyle iradesizleştirildi. Ulusal ve toplumsal değerlerin en büyük taşıyıcısı olan kadınlar, Türk devletinin kuruluş sürecinde hız verdiği tüm saldırıların hedefi haline geldi. Özgürlüğün en temel ilkesi olan irade felç edildi. Düşmanın topyekün ve uzun vadeli olarak devreye koyduğu bu saldırılar Kürt halkının özgürce nefes alacağı hiçbir mekan bırakmadı. Tek özgür mekan dağlardı. En zor anlarda Kürt halkına siper olan Kürdistan dağları dışındaki her yer düşmanın denetiminde ve imhanın dayatıldığı alanlardı. Bu gerçeklik içinde kadına uygulanan sömürü ve baskı katmerliydi. Bu zincirleri yıkmak, özgürlük mekanlarına adım atmak büyük cesaret, ısrar ve fedaiyane bir savaşımı gerektiriyordu.

ÖZGÜR KADIN ÜLKE VE BAĞIMSIZLIKTAN DEĞERLİDİR

“Kadının özgürlük düzeyi toplumun özgürlük düzeyini, toplumun özgürlük düzeyi de genel demokratik düzeyi belirler. Özgür kadının yaratılması bir ülke ve bağımsızlıktan daha önemlidir” diyen Rêber Apo, PKK’nin kuruluşundan itibaren kadının bu mücadele yer almasını esas aldı. Bu hedefi büyütüp Kurdistan devriminin uluslararası çapta bir kadın devrimi olmasını istedi. İçinde kadın devrimini barındırmayan bir ulusal devrimin özgürlük düzeyinde eksik kalacağını, kadının statüsünde bir değişim yaratmayacağını öngörerek bunda ısrar etti. Özgürlüğe ihtiyacı olan sadece kadın değildi. PKK içindeki kadın-erkek ilişkilerinde özgürlük ölçüleri esas alınarak, Kurdistan devriminin kadın devrimi karakterinde gelişmesi hedeflendi. PKK’nin başlangıcından bugüne ortaya koyduğu başarı da bu gerçeğe göre hareket etmesinden kaynaklanıyor. Kürt kadınların bu hedefe denk iddiası, katılımı, direnişi ve örgütlülüğüyle özgürlüğe yürüyen kadınların partisi olarak tanımlanan PKK, kadın özgürlük devriminin öncü gücü haline geldi.

KADIN ORDULAŞMAYLA KİMLİK KAZANDI

Özgün kadın ordulaşması bu hedefin en somut aracı ve garantisiydi. 30 yılını dolduran kadın ordulaşması meşru savunma gücü ve özgürlük zemini olarak büyük rol oynadı. Yaşamda dıştalanan, iradesiz, güçsüz kılınan, kendisine dair tek bir tercih hakkı, kararı olmayan kadın bunu ilk olarak savaş ortamında, orduda geliştirdi. En büyük savaşı kadına güvenmeyen, küçük gören yargılara karşıydı. Toplumsal cinsiyetçilikle beslenen bu yargı kadın önündeki en büyük engellerden birini oluşturuyordu. İlk savaşımı buna karşı veren kadın bu yargıyı yerle bir ederek başarının kapılarını açtı.   İrade, güven ve kimlik kazandı. Her şeyden önemlisi cins bilinci edindi. Bunu sadece teorik düzeyde değil, savaşın en zor koşullarında deneyimleyerek an be an verdiği mücadeleyle elde etti. Bu gelişim düşmandaki Kürt algısınını da değiştirdi. Amed zindanında işkencecilere boyun eğmeyen Sakine Cansız’ın yaptığı gibi düşmanın dahi direnişi karşısında şaşırdığı, saygı duymak zorunda kaldığı bir kadın iradesi, direnişi ortaya çıktı. PKK ideolojisinin gereğince kadın en büyük direnmeyi özgür kadın kişiliğinde ısrar olarak görerek, yaşamın her alanında bu ilkeyle hareket etti. Özgür Kürt kimliğinin oluşumunda temel rol oynayan özgür kadın kişiliği PAJK ile ideolojik bir kimlik kazanarak bunun öncü gücü ve örgütsel mekanizmalarını da oluşturdu.

KADIN KURTULUŞ İDEOLOJİSİ TOPLUMSALDIR

Kadın kurtuluş idelojisinin temel ilkeleri olan yurtseverlik, özgür düşünce ve irade, örgütlülük, mücadele, etik ve estetik kadın özgürlük çizgisinin ilkelerini de belirliyor. Kadın kurtuluş ideolojisi toplumsal bir ideolojidir ve yine toplumsal bir olgu olan özgürlük sorununun çözüm yolunu gösteriyor. Bu aynı zamanda erkek egemenlikli sistemden, bunun tüm ideolojilerinden kurtuluşu ifade ediyor. Kadın özgürlüğünün pusulası, gücü ve en etkili silahıdır. Şehit Sara’dan, Berivan’a, Beritan’dan Zilana ve son şehidimize kadar mücadele mirasımızı yaratan tüm şehitlerimiz bu çizgiyi temsil ediyor. Bu ilkeler gözetilmeden yürütülecek bir özgürlük mücadelesinin topluma mal olması, yaşamda karşılık bulması mümkün değil. PAJK’ın özgürlük mücadelesinde attığı sağlam adımlar ve bunun her yönüyle topluma yansıması, kitlesel, evrensel bir boyuta ulaşması bu ilkelerin her koşulda kesintisiz olarak uygulanmasından kaynaklanıyor. Bu ilkelerle birey özgürlüğü ile toplumsal, ulusal özgürlük bütünleşiyor, birbirini besleyerek kadın iradesi, bilinci, örgütlüğü, etik ve estetik değerleriyle değişimi yaratıyor. Yani yaşamı her yönüyle kadın rengiyle örüp toplumun özgürlük düzeyini yükselttiği kadar, kazanılan özgürlük mevzilerini de koruyor.

KADIN ORDUSU ÖZGÜRLÜK GETİRDİ

Kadının gerilladaki başarısı nice başarıları doğurdu. Sürekli erkek karakteriyle tanınan ordu, PKK içinde ilk kez kadın özgünlüğüyle ele alındı. Sömürgecilerin eliyle katliamlara, toplumsal, ekolojik kırıma, eşitsizliğe yol açan ordu, PKK’de kadın özgünlüğüyle örgütlenerek, tüm kadınların, ezilenlerin hakkını arayan bir eşitlik ve özgürlük ordusu oldu. Bir meşru savunma aracı olarak cins bilinci, kadın rengi ve kadın komuta tarzıyla biçim aldı. Yaşamın her alanında buna bağlı olarak sürdürülen mücadele özgür kadın kimliğinin ülkenin bağımsızlığı, insan hakları, demokrasi düzeyi ile birlikte toplumun tüm değerleri üzerinde de etkide bulunmasını sağladı. Bilinçlenen kadın, bilinçlenen toplumu yarattı ve kadın özgürleştikçe toplumu da özgürleştirdi.

Kadınlar sadece dağda verdiği savaşla değil, yaşamın tüm alanlarında sisteme karşı mücadele eden öncü güç düzeyine ulaştı. PKK’nin kuruluşundan önce evin eşiğinden adım atamayan kadın, halk serhildanlarına ve bugün toplumsal muhalefete öncülük eden konuma yükseldi. Erkek egemen sistemin maskesini indirip bu politikalarla yok edilen kadın kimliğini ortaya çıkardı. Bununla birlikte din, devlet, aile ve sistemin elbirliğiyle kadına uyguladığı kırımı tüm detaylarıyla ortaya koydu. Bunu deşifre etmekle yetinmedi, alternatif olarak özgür bir yaşamın ideolojisi, mücadelesi ve inşasının nasıl olması gerektiğini de gösterdi.

Köleliğin farkındalığı ve kadın özgürlük düşüncesini doğru bir tanıma kavuşturmak da önemliydi. PKK ve PAJK ideolojisinde kadının özgürlük ölçüsü hiçbir zaman erkeğin yapabildiklerini yapmak ya da bireysel özgürlük algısı olmadı. Sistemin kadınlara sunduğu özgürlük anlayışını da deşifre ederek, alternatifini ortaya koydu. Yaşamın her alanında süreklileşen mücadeleyle özgürlük hedefinin büyütülerek kadın potansiyelinin açığa çıkarılması, özgürlüğün kadın rengi ve özüyle geliştirilmesi ve mutlaka topluma yansıtılması amaçlandı. Kadın ordulaşmasından örgütlenmeye, tüm kadın çalışmaları ve kadının politik alandaki temsiline kadar bu biçimde oldu.

EN BÜYÜK BAŞARI KADIN PARTİLEŞMESİ

PKK’deki kadın özgürlük mücadelesinin en büyük başarılarından biri de kadın partileşmesidir. 1987’de kadının ilk özgün örgütlenmesi YJWK, 1995’te ilk özgün kadın ordulaşması YAJK ve sonrasında PJKK, PJA ve PAJK ile devam eden bu süreç, kadın özgürlük mücadelesinin en onurlu tarihini ifade ediyor. PAJK, Kürt kadınlar için olduğu kadar tüm dünya kadınlarına özgür bir geleceğin perspektifi ve güvencesini sunuyor. Kazanılan özgürlük mevzilerinin korunması ve işgal edilmiş diğer mevzilerimizin, haklarımızın kazanılması için vermemiz gereken uzun vadeli, sürekli bir mücadelenin askeri, ideolojik, örgütsel koşullarını yaratıyor.

Özgün örgütlenme yeni özgür kadın sistemini de ifade ediyor. Kadının PKK içindeki mücadelesi ve kadın partisi PAJK ile ulaştığı düzey bunun olabilirliğini, gücünü ve başarısını ortaya koydu. Bu düzey sadece PAJK yapısı ve militanları değil, tüm Kürdistan ve dünya kadınları için de bir model oluşturuyor. Kadının yeni, evrensel başarılarının yolunu çiziyor, umut veriyor. Mücadele tecrübesi, ideolojik, örgütsel birikimiyle dünya kadın devrimini gerçekleştirmek için de güçlü bir zemin sunuyor. Rojhilat devrimi, her biri bir isyana öncülük edebilecek güce ulaşan toplumdaki kadının ulaştığı düzeyi gösterdi. Özgürlükte kat ettiğimiz yol, PKK ve PAJK öncülüğündeki dünya kadın devrimi için de büyük umut veriyor.

Kadın yüzyılı olarak tanımlanan 21. yüzyılda kadının buna denk olarak yürüteceği özgürlük mücadelesi toplumsal sorunların çözümünde de temel rol oynayacaktır. Bunun ideolojik öncülüğünü yapan PAJK, aynı zamanda kadın özgürlüğünün temelini oluşturan cins bilinci ve meşru savunmanın en temel gücünü oluşturuyor. Örgütlülük, bilinç ve öz savunma özgürlük için temel adımlardır. Bugün kadına ve halklara yönelik saldırılar da bunun ne kadar gerekli olduğunu ortaya koyuyor. Öncülük rolüyle bu sistemden kaynaklanan özgürlük sorununun mücadele yöntemini ve alternatifini sunuyor.

KADININ ÖZGÜR YAŞAMDAKİ ISRARI

Kurdistan’daki özgün kadın ordulaşması ve PAJK ardından gelişen Rojava kadın devrimi ve Rojhilat’taki “Jin, jiyan, azadi” serhildanları kadının özgür toplum ve özgür bir gelecekteki ısrarını ve bunu inşa etmedeki gücünü de ortaya koydu. PAJK militanları da bugün başta Kurdistan dağları olmak üzere her alanda verdikleri mücadele ile bunun en örgütlü, radikal meşru savunma gücü olduğunu kanıtlıyor. Kürt kadınların NATO destekli faşist Türk devletinin tüm saldırılarına karşı sergilediği direniş de kadının özgür yaşamdaki ısrarıdır. Bu savaştaki her bir mevzi, sadece dağla sınırlı değil, toplumsal cinsiyetçiliğin tüm uygulamalarına, sisteme, devlete, topluma, kadına yönelik her alandaki saldırılara karşı verilen bir savaştır. Dolayısıyla Kurdistan’da YJA STAR, YPJ, HPJ ve YJŞ adıyla kurulan özgün kadın orduları da bütün kadınların meşru savunma gücü olup, dünya kadınlar adına savaşan direnen özgürlük mevzileridir. Bu gerçeği görerek gerilla saflarına katılan enternasyonal kadın savaşçılar bunu kanıtlıyor. Bugüne kadarki şehitlerimiz ve bu amaçla özgürlük mevzilerinde savaşan enternasyonal şehitlerimizin anısına verilecek en güçlü yanıt bunu dünya kadın devrimiyle taçlandırmaktır. Kadın özgürlük hareketinin Jineoloji, kadın konfederalizmi çerçevesinde hedefledikleri bunun en temel ve stratejik adımlarını oluşturuyor.

HER DÖNEMDEN DAHA GÜÇLÜYÜZ

Sonuç olarak şehitlerimizin yaşamları ve son sözleriyle ısrarla dile getirdikleri şu hususları bir kez daha vurgulamak gerekiyor: PKK ve PAJK militanları olarak ilk günden bugüne koşullar ve engeller ne olursa olsun mutlaka aşma ve hep ileri adım atma iddiasıyla yola çıktık. Mücadelemizin başarısını sağlayan bu ilkeden asla taviz vermeyeceğiz. Savaşan yapımız, hareketimizin öncülerine yönelik artan saldırılar asla bizi durdurmayacak. Tarihte direnen kadınlar, PKK ve PAJK’ta kadın özgürlük mücadelesinde ısrar eden öncülerimiz, tüm şehitlerimizden devraldığımız direniş mirasına layıkıyla sahip çıkacak ve bu mücadeleyi en güçlü biçimde yürüterek zaferle taçlandıracağız. Bu destansı direniş mirasının onuru ve gücüyle özgür bir gelecek yaratma ve bu kazanımları sürekli kılmak için şu ana kadar savaştığımızdan kat be kat fazlasıyla savaşacak, bu mücadeleyi her alana yayacak ve kazanacağız. Bunun için yeterli bilinç, örgütlülük ve gücümüz var. PAJK militanları olarak ideolojik, örgütsel ve askeri olarak her dönemden daha güçlüyüz. Geçmişten çok daha kararlı ve umutluyuz. Bu kazanımlara her an yenisini ekleyecek, çoğalacak, savaşacak ve bizi başarıya götüren direniş mirasımızla birlikte gelecek nesillere devredeceğiz. Jin, jiyan, azadi hakikatini her yere, geleceğe, tüm zamanlara taşıyacağız.

*PAJK Meclisi Üyesi