1. Katalan Enternasyonalist Konferansı gerçekleştirildi

Barcelona’da “Kürdistan Devrimini Savunmak ve Katalonya'da Demokratik Konfederalizmi düşünmek" temalı üç gün süren konferansta demokratik konfederalizmi inşa tartışmaları yürütülüp kararlaşmalara gidildi.

İspanya‘nın Barcelona şehrinde, Katalonya bölgesinde örgütlü farklı kurum ve örgütlerin katılımıyla 1. Katalan Enternasyonalist Konferansı düzenlendi. 15-17 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilen konferansa 12 farklı parti, sendika, inisiyatif ve çeşitli sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.

19 Temmuz 1936’da başlayan İspanya İç Savaşı’nın 86’ncı, 19 Temmuz 2012’de gerçekleşen Rojava Devrimi’nin de 10. yıl dönümüne denk getirilen konferans, “Kürdistan Devrimini Savunmak ve Demokratik Konfederalizm” başlığıyla gerçekleştirildi.

Konferans, cuma günü kadın temsilcilerin bir araya gelmesiyle başladı. Katalonya'nın 15 farklı inisiyatif ve kurumunu temsil eden kadın hareketinin önemi üzerinde tartışma yürütüldü. Demokratik Modernite Akademisi’nin temsilcisi tarafından siyasal süreç ve kadın inşa çalışmaları değerlendirildi. Tartışmalar sonucunda ortak örgütlülük ve özgün çalışmaların önemine dikkat çekildi ve bu çalışmanın etrafında daha örgütlü gerek nicel gerek nitel bağlamda bir çalışma tarzını yakalamanın büyük bir önem arz ettiği ifade edildi.

KATALONYADAKİ DEMOKRATİK GÜÇLER KÜRDİSTAN DEVRİMİNİ SAVUNACAK

Cumartesi günü devam eden konferans, "Kürdistan Devrimini Savunmak" sloganıyla gerçekleştirildi.

Rojava'da bulunan enternasyonalistlerin gönderdiği video mesajların gösterilmesiyle başlayan gündemde ekonferansın anlam ve önemine dair konuşmalar yapıldı.

Kapitalist modernitenin krizi her geçen gün daha derinleşirken Kürdistan’daki devrim sürecinin Katalonya'daki toplumsal hareketler için de bir umut kaynağı olduğu belirtildi. Üç hafta önce Madrid’de düzenlenen NATO konferansında kapitalist modernite güçlerinin Rojava'daki kazanımlarına karşı yeni bir saldırıya yeşil ışık yaktıklarına dikkat çekilerek, Rojava'daki halklar devrimci halk savunma perspektifiyle örgütlenirken ve olası bir saldırıya hazırlanırken dünyadaki toplumsal hareketlerin de bu süreçte Rojava halkların ve Kürt Özgürlük Hareketinin Medya Savunma Alanları’nda verdiği mücadeleye ses vermeleri gerektiği belirtildi. 

TERÖR SÖYLEMİ İDEOLOJİK BİR SALDIRI

Konferansın ilk oturumunda  Demokratik Modernite Akademisi’nden bir temsilci dünya, Ortadoğu ve Kürdistan'daki son siyasal gelişmeler konsunda bir konuşma yaptı. Konuşmacı, Üçüncü Dünya Savaşı ve farklı aktörlerin stratejileri, Türk devletinin “çökertme planı” ve Kürdistan'ın farklı parçalarında yürüttüğü savaş politikaları ve NATO stratejisi ayrıntılı ele alındı. Bunun yanında Kürdistan Özgürlük Hareketinin gündemi, inşa ve direniş konularında fikirler paylaşıldı.

Tartışmadan sonra 7 farklı inisiyatif ve kurum, Katalonya'da yürütülen çalışmaları ele aldı ve  önümüzdeki süreçte ortak proje ve kampanyalar konusunda tartışmalar yürüttü.

Özellike terör listesine karşı başlatılan “Kürtlere adalet" imza kampanyasının önemi üzerinde duruldu. Kürdistan Özgürlük Hareketine dönük tüm saldırıların bu terör söylemi üzerinden meşrulaştırıldığı belirtildi. Bakur'daki siyasi soykırımdan Şengal'deki özyönetime, Rojava'ya dönük saldırıların, özellikle son üç ayda Türk devletinin Zap, Metîna ve Avasîn’e karşı başlattığı işgal saldırılarının bu temelde yürütüldüğüne işaret edildi. Terör söyleminin bu kapsamda sadece bir siyasal araç değil, aynı zamanda ideolojik bir boyut da içerdiği, kriminalizasyon politikalarının aynı zamanda demokratik modernite paradigmasi ve demokratik konfederalizmin inşasına dönük de bir saldırı olduğu kaydedildi.

ABDULLAH ÖCALAN’A ÖZGÜRLÜK KAMPANYASI STRATEJİK BİR GÖREV

Bundan dolayı devrimi savunmak ve demokratik modernite inşasını gerçeklestirmek için özellikle terör listesine karşı yürütülen kampanyaya hem de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a özgürlük kampanyasına destek verilmesinin enternasyonalizmin bir stratejik görevi olduğu kaydedildi.

Cumartesi günü akşam saatlerinde bir moral etkinliği de düzenlendi. Enternasyonalistler tarafından hazırlanan tiyatro, oyun ve halayların sergilendiği etkinlikte keyifli anlar yaşandı.

KATALONYA’DA DEMOKRATİK KONFEDERALİZMİ DÜŞÜNMEK

İkinci günde ise “Katalonya‘da demokratik konfderalizmi nasıl inşa edebiliriz" konusu tartışıldı. Demokratik modernite akademisinden bir temsilci, demokratik modernite kuramı ve demokratik konfederalizm sistemi üzerine bir sunum yaptı. Sunumda inşa çalışmaları, demokratik uygarlık tarihini araştırma ve bilmenin önemi vurgulandı. Demokratik özerkliğin önemi, ‘Ulus ruhsa, Demokratik Özerklik bedendir’ şeklinde dile getiren Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan‘ın perspektifleri üzerinden anlatıldı. Paradigmanın esas aldığı radikal demokrasi, kadın özgürlüğü ve ekoloji ilkeleri ise Katalonya'daki toplumsal mücadelelerinin esas noktaları olarak tartışıldı.

İkinci oturumda ise demokratik konfederalizmin farklı boyutlarını Katalonya gerçekliği kapsamında tartışmak için üç atölye gerçekleştirildi. Özellikle halkların bir arada eşit ortak yaşamına dayanan Demokratik Ulus zihniyet ve sistemi, İspanya'da yaşayan farklı halkların, kültürlerin ve inanç topluluklarının birbirleriyle yaşaması ve kendi kendilerini yönetmesi önemli bir perspektif olarak ifade edildi.

Konferans, inşa odaklı tartışmalar ve alınan kararlar ardından sona erdi.