15 örgütten işgale karşı ortak tutum

Kürdistanlı ve Türkiyeli 15 örgüt, Türk devletinin işgal saldırılarına karşı yaptığı açıklamada ortak tutum alma ve ortak mücadele çağrısı yaptı.

Kürdistan ve Türkiyeli 15 örgüt Almanya’nın Köln kentinde bugün yaptığı ortak bir basın açıklamasıyla Türk devletinin 24 Nisan günü Medya Savunma Alanları’na yönelik başlattığı işgal saldırısını bir soykırım saldırısı olarak nitelendirildi ve ortak mücadele edeceklerini deklare etti.

Basın açıklamasına KCDK-E, Goran, Komala, AvEG-KON, ATİK, Hizbî Şûî Kurdistanî, Kürdistan Komünist Partisi, PYD, TEV-ÇAND, HDP, PJAK, KOMAW, KON-MED, Civaka Îslamiya Kurdistan ve Civaka Êzidîyên Kurdistan temsilcileri katıldı.

Basın açıklamasında, "İşgal ve soykırıma karşı her yer Avaşin, her yer Zap, her yer Metina" ve "Dem Dema Azadiyê ye" yazılı pankartlar açıldı.

KOÇ: KÜRDİSTAN FEDERAL HÜKÜMETİ SESSİZLİĞİYLE İŞGALE DESTEK OLUYOR

Basın açıklamasında ilk konuşmayı yapan KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç 83 örgüt ve kurumun işgale karşı bir arada olduğunu belirtti.

"Her taraf Zap, Avaşin ve Metina'dır" diyen Koç şöyle konuştu: “Kürdistan'ı işgal etmek ve Kürt halkını yok etmek istiyorlar. Saldırıya bu nedenle 24 Nisan'da başladılar. Bu tarih Ermeni Soykırımı'nın yıl dönümüdür. Gerilla tüm Kürdistan'ın onurunu koruyor. Kürdistan Federal Hükümeti sessizliği ile işgale destek oluyor. Ulusal siyasete gelmeye çağırıyoruz.”

Koç, NATO ve Avrupa Birliği’ne de artık Türk devletine destek vermemesi çağrısında bulundu.

BABALÎ: BÜTÜN KÜRTLER DİRENMELİ

Goran Hareketi Avrupa temsilcilerinden Goran Babalî de basın açıklamasında yaptığı konuşmada, "Türk devleti işgalci bir devlettir. Kürdistan halkının kazanımlarını yok etmeyi hedefliyor. Bütün Kürtler direnmeli. Ülkede ve yurt dışında hep meydanlarda olmalıyız. Milletimizin koruyucusu gerillaya başarılar diliyorum" dedi.

GÜLCAN: AVRUPA KAMUOYU DA İŞGALCİLERE DESTEK VEREN HÜKÜMETLERİNE TUTUM ALMALI

Yeni bir katliam ve işgal girişimi ile karşı karşıya olunduğunu söyleyen Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu Eşbaşkanı Süleyman Gülcan da şöyle devam etti: “Faşist Türk devleti Irak Kürdistan'ında işgal ve zulüm uyguluyor. Çavuşoğlu geçtiğimiz hafta Almanya'ya gelip icazet aldı. Avrupa kamuoyunu işgalci bir devlete destek veren kendi hükümetlerine karşı tutum almaya çağırıyoruz" dedi.

AZAD: FAŞİZME KARŞI TEK SES OLMALIYIZ

Komala Temsilcisi Çiya Azad ise şöyle konuştu: "Kendine devrimci diyen herkes bu işgale karşı çıkmalı. Faşizme karşı tek ses olmalıyız. Bütün örgütler birlikte işgale karşı durmalıyız. PKK gerillaları işgale karşı direniyor. Onları yalnız bırakmamalıyız."

DENİZ: İŞGAL SİYASETİNE KARŞI MÜCADELE ALANLARINDAYIZ

Basın açıklamasında söz alan AvEG-KON temsilcisi Şafak Deniz "Dört parça Kürdistan'da işgal siyaseti yürütülüyor. Bu siyasete karşı mücadele alanlarındayız. Mücadele bedel ödenerek oluyor. Sinan Dersim yoldaş şahsında Mayıs şehitlerinin ruhuyla özgürlüğü birlikte kazanacağız" diye konuştu.

Partiya Şûî Kurdistanî Temsilcisi Mohamad Hajî Ahmad Zeba da Erdoğan’ın çetelerinin sivil veya yurtsever ayrımı yapmadan Kürtleri katlettiğini söyledi. Vahşi Türk faşizmine karşı Kürdistan gerillaları ve Kürt halkının direndiğini belirtti.

‘FAŞİZM ORTAK MÜCADELE İLE YENİLECEKTİR’

Kürdistan Komünist Partisi adına basın açıklamasına katılarak konuşma yapan Leman Stehn ise "Birlikte, faşizmi yeneceğiz. Bu kadar örgütün bir araya gelerek açıklama yapması birlik için manidardır. Soykırıma, işgale karşı boyun eğmeyeceğiz” dedi.

SANATÇILARDAN ÇAĞRI

Seyîdxan, Diyar ve Peywan Arjîn olmak üzere Kürdistanlı sanatçılar da basın açıklamasına katıldı.

Sanatçılar adına konuşma yapan Diyar Güney Kürdistanlı sanatçı ve peşmergelere şu çağrıyı yaptı: "Başûrlu sanatçılar ve peşmergeler bu işgale karşı durmalı. Tarih, zaman ve konjüktür Kürtlere statü yolu açıyor. Türk devleti bunu engellemek istiyor. Hep beraber buna karşı durmalı ve ulusumuzun hak ettiği statüyü kazanmalıyız."

Siyasetçi Nursel Aydoğan da yaptığı konuşmada Türk devletinin 1983’ten bu yana sınır ötesi operasyonlar yaptığını, ancak hiçbirinin Kürtlerin verdiği mücadeleyi bitiremediğini belirtti.

"24 Nisan günü başlayan operasyon da çözümsüzlük üzerine kurulu bir operasyondur” diyen Aydoğan şöyle konuştu: “Diğerleri gibi bu da başarılı olamayacaktır. Kürt sorunu işgal ile değil çözüm masasına oturarak çözülür.

NATO'nun bir görevi barışçıl politikalara destek vermektir. Kendi üyesi olan Türkiye barış içinde yaşayan bölgeleri işgal ediyor. Rojava ve Güney Kürdistan buna örnektir. Bu işgallere destek vermeyi sona erdirmelidir."

EYLEM PLANI

KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç açıklamada bir eylem planı da kamuoyu ile paylaştı. Kürdistanlı, Türkiyeli ve enternasyonal örgütlerle çok sayıda eyleme başlayacaklarını duyuran Koç eylemlerin detaylarına ilişkin de şunları belirtti:

* 12 Mayıs günü Fransa'nın Strasbourg kentinde kitlesel bir yürüyüş ve miting yapılacak ve Avrupa Konseyi önünde oturma eylemi başlatılacak. Bu eyleme her hafta 30 kişi dönüşümlü katılacak. Bu eylem süresince Avrupa Konseyi ve diğer kurumların üyeleriyle göruşmeler yapılacak. Bu görüşmelerde Kürdistan halkının talepleri dosyalarla iletilecek. Kürdistanlı inanç kurumları da kiliselerle görüşecek dosyalar sunacak.

* Enternasyonalist dostlar, Demokratik Güç Birliği ve Kürdistanlı kurumlar Mayıs ayı sonunda Brüksel'de bir araya gelecek ve ortak bir yürüyüş ve miting yapacak. Bu eylemde NATO'nun Kürdistan'da Türk devletine verdiği destek kınanacak.

* Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin üç yöneticisi olan Cemil Bayık, Murat Karayılan ve Duran Kalkan için ABD hükümetinin aldığı karar ABD Konsoloslukları önünde her hafta Perşembe günleri protesto edilecek.

* Avrupa'nın bütün kentlerinde Güney Kürdistan işgaline karşı geniş kesimlerle platformlar oluşturularak diplomasi ve bilgilendirme çalışmaları yapılacak.

* Rêber Öcalan'ın özgürlüğü için yapılan imza kampanyasına devam edilecek.