İsviçre'de kimyasal saldırılar protesto edildi

İsviçre'nin St. Gallen ve Ticino kontonlarında Türk devletinin kimyasal saldırıları protesto edildi, gaz maskesi için başlatılan kampanyaya katılım çağrısı yapıldı.

İşgalci Türk devleti, Nisan ayında beri Medya Savunma Alanları'na dönük başlattığı işgal saldırılarında gerilla direnişi nedeniyle ilerleyememesi üzerine insanlık suçu işlemeye başladı. Gerillaların savaş tünellerindeki direnişi karşısında yasaklanmış kimyasal silah kullanarak gerillaların şehit edilmesine tepkiler gelmeye devam ediyor. İsviçre St. Gallen ve Ticino kontonlarında yapılan etkinliklerde, Türk devletinin savaş suçu işlediğine vurgu yapılarak, bütün kamuoyunun Türk devletinin işlediği bu suça karşı sesini yükseltmesi gerektiğine vurgu yapıldı.


ST. GALLEN


İsviçre’nin St. Gallen kentinde Kurdistan ve Suriye Dayanışma Grubu’nun organize ettiği bir etkinlikte Türk devletinin gerillalara karşı kimyasal silahlar kullandığı ve bunun bir insanlık suçu olduğu vurgulandı. Etkinliğe KNK Yürütme Komitesi Üyesi Nilüfer Koç ile İsviçre Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi Sözcüsü ve IPPNW İsviçre Başkanı Dr. Peppe Savary konuşmacı olarak katıldı. Moderatörlüğünü İsviçreli Gazeteci Corrine Riedener’ın yaptığı panelde yasaklanmış kimyasal silahların kullanımı üzerine tartışmalar yürütüldü.
Panalde ilk olarak Nükleer Savaşın Önlenmesi için Uluslararası Hekimler Örgütü’nün (IPPNW) İsviçre başkanı ve aynı zamanda İsviçre Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi Sözcüsü Dr. Peppe Savary söz aldı. Kimyasal silahların kullanılmasının bir insanlık suçu olduğunu dile getiren Dr. Savary dinleyicilere Alman Dr. Jan van Aken ile Güney Kurdistan’a gidişlerini ve karşılaştıkları durumu anlattı. Savary, "Avrupa’da bir heyet olarak kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığı araştırmak üzere Hewlêre gittik. Bizimle gelen heyetin bazı üyeleri Alman Frankfurt'ta bazıları ise Erbil Havaalanı'nda takıldı. Biz Amediye’ye kadar gittik ama orada takıldık. Kürt Bölgesel Hükümeti geçişimize izin vermedi. Türk devletiyle olan çıkarları nedeniyle bizi engelledi. Amediye’de kimyasaldan etkilenen insanlar vardı ve bizim onlarla görüşmemize vali izin vermedi” dedi.

Kürtlere karşı ilk defa kimyasal kullanılmadığına vurgu yapan Dr.Peppe Savary, 1988 yılında Saddam Hüseyin tarafından Halepçe'de binlerce insanın katledildiğine dikkat çekti. Heyet olarak gerillalar tarafında çekilen video görüntüleri ve görgü tanıklarının anlatımları üzerine hazırladıkları raporu başta Kimyasal Silahları Önleme Örgütü (OPCW) olmak üzere ilgili tüm taraflara yolladıklarını ifade etti. Dr Savary, “Kimyasal silah kullanıldığına yönelik güçlü şüphelerimiz var. Bağımsız bir heyetin gidip yerinde inceleme yapması lazım. Türk savaş bakanı 21 Şubat 2022'de yaptığı açıklamada göz yaşartıcı gazları kullandıklarını söyledi. Savaş ortamlarında bu gazı kullanmak suçtur. Türkiye’de kim bu konuyla ilgili konuşuyorsa devlet tarafından cezalandırılıyor. Şebnem Korur Fincancı uluslararası tıp camiasında tanınan biri. Bu konunun araştırılması gerektiğini söylediği için tutuklandı. Bütün bunlar kimyasal silah kullanıldığına dair iddiaları güçlendiriyor” dedi.

'HERKES SESİNİ ÇIKARMALI'

Panelde konuşan KNK Yürütme Komitesi Üyesi Nilüfer Koç, "Türk devleti ilk defa kimyasal silah kullanmıyor. 1938 Dersim soykırımda Almanya'da aldıkları zehirli gazlar ile insanlar katledildi. Bunu ifade eden dönemin Malatya emniyet müdürü İhsan Sabri Çağlayangil’dir. Zilan katliamında yine bu gazlar kullanıldı. Sadece Türk devleti de değil İran ve Irak devletleri de kullandı bu gazları. 1987 yılında Zerdeşt'te kullanıldı. Uluslararası alanda tanınan büyük kimyasal katliam 1988 yılında Halepçe'de yapıldı ve resmi rakamlara göre 5 bin insanımız katledildi. Türk devleti 1990’lı yıllarda gerillaya karşı yakıcı kimyasal gazlar kullandı. Hakkari Çukurca'da bu kimyasallar kullanılarak gerillalar katledildi. Bulgular olmasına rağmen hiçbir kurum bunu araştırmadı” dedi.

Türk devletinin bu saldırıları uluslararası güçlerin sessizliğinden cesaret alarak yaptığına vurgu yapan Koç, şu ana kadar yapılan açıklamalar ve atılan adımların da Kürtlerin ve dostlarının yaptığı eylemler sonucu olduğunu belirtti, herkesin sesini yükseltmesi gerektiğini söyledi. Koç, şöyle dedi:
"Uluslararası güçler yüz yıl önce Lozan’da Kürtleri yok sayarak bir anlaşma yapıldı. Bundan dolayı da bugün Kürtler rahatlıkla katlediliyor. Kürtler ve dostlarının eylemleri Türk devletine adım attırıyor. Yapılan eylemler sonucunda Türk Savunma Bakanı Hulusi Akar çıkıp 'biz kimyasal kullanmıyoruz' açıklaması yaptı. Seçime doğru giderken bu çatışmalı sürecin daha da artarak devam edeceği görülüyor. Kürtlerin ve dostlarının sesini yükseltmesi Türk devletinin saldırılarına karşı bir set olacaktır” dedi

'PKK YOKKEN DE DEVLET KATLETTİ'

Konuşmaların ardından dinleyiciler tarafından çok sayıda soru soruldu. Lozan’ın 100. yılı olduğu, bunun Kürtler açısından ne anlama geldiği şeklinde sorulan soruya cevap veren Nilüfer Koç, “Lozan Kürtleri yok sayan bir antlaşmadır. Bütün bu katliamlar gücünü buradan alıyor. İşte daha geçen gün Paris’te 3 insanımız katledildi. Erdoğan seçimler yaklaştıkça saldırganlaşıyor. Görünen o ki çatışmalı süreç daha da tırmanacak. Devletler bir şey yapmalıdır. Avrupa PKK’yi terör örgütleri listesinde tutuyor. PKK yokken de Türk devleti Kürtlere yönelik katliam yapmıştır. Kitleler bir şey yaparsa devletler ve kurumlar da harekete geçer. Bu açıdan enternasyonalist dayanışma oldukça anlamlıdır” diye cevap verdi.

Etkinlik, gerillalar için başlatılan gaz maskesi kampanyasına katılım çağrısıyla sona erdi.  


TİCİNO
İsviçre’nin Ticino kentinde Jiyan Kadın Kolektifi ve İsviçre Demokratik Kürt Konseyi (CDK-S) Dış İlişkiler Komisyonu, ortaklaşa bir etkinlik düzenledi. Etkinlikte yapılan konuşmalarda Türk devletinin gerillaya karşı kimyasal silah kullandığına vurgu yapıldı. Konuşmacı olarak Dr. Beppe Savary ve CDK-S Dış ilişkiler komisyon Üyesi Ahmet Yaman katıldı. Dr Savary ve Yaman yaptıkları konuşmalarda Türk devletinin gerillaya karşı kimyasal madde içeren silahlar kullanıldığına vurgu yaparak, kimyasal silah kullanmasının bir insanlık suçu olduğuna değindi.

Ahmet Yaman, "Dayanışma her zaman önemlidir. Bugün gerillalara karşı kimyasal kullanılıyor, buna tepki olarak başlatılan gaz maskesi kampanyasına herkesin katılması önemlidir” dedi. Konuşmalardan sonra katılımcılar birlikte kahvaltı yapıp daha sonra gaz maskesi için dayanışmada bulundu.