Öcalan'a özgürlük nöbeti 8'inci yılını tamamladı

Strasbourg'daki Öcalan’a Özgürlük Nöbeti 8. yılını tamamladı. Eylemciler, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve Kürdistan'ın özgürlüğüne kadar direnişte olacaklarını belirtti.

Avrupa Konseyi'nin (AK) yanı sıra İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Avrupa Parlamentosu (AP) gibi kurumların olduğu Strasbourg şehrinde düzenlenen Öcalan’a Özgürlük Nöbeti 8’inci yılını tamamladı.

Haftanın yedi günü kesintisiz sürdürülen eylemin 416. haftasında nöbeti devralan KCDK-E bileşeni kurumlar, kitlesel bir miting düzenledi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan posterleri ve PKK bayraklarının açıldığı eylemde, sık sık "Bijî Serok Apo" sloganı atıldı.

'İŞGAL DERİNLEŞİYOR'

KCDK-E Eşbaşkanı Fatoş Göksungur, Öcalan’ın 22 yıldır İmralı işkence sisteminde ağır bir tecrit ve işkence altında olduğunu belirterek, "Uluslararası komployla hedeflenen, özgür Kürdün iradesini ortadan kaldırmaktır" dedi.

Türk devletinin Kürdistan’daki işgalini derinleştirdiğini ve dünyanın gözü önünde Kürt halkını katlettiğini dile getiren Göksungur, uluslararası güçlerin de bu suça ortak olduğunu belirtti.

Öcalan’a Özgürlük Nöbeti‘ne katılan kurumlardan TJK-E aktivisti Nezahat Ergüneş Öcalan’ın özgür Kürt kadın mücadelesinin kuramcısı ve savunucusu olduğunu, feodalizm ve ataerkil toplumun köleleştirdiği kadından özgür kadını yarattığını ifade etti.

Türk devletinin Kürt kadınlarına yönelik katliamını kınayan Ergüneş, “Paris’te Sakine, Silopi’de Sêvê, Kobanê'de Zehra’yız” dedi.

'KOBANÊ ŞAHSINDA KADINLAR HEDEFTE'

Ergüneş, Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî’den sonra Kobanê’ye de işgal saldırısı başlatmak için fırsat kollayan Türk devletinin, DAİŞ’in ilk kez yenilgiye uğratıldığı Kobanê’de kadınları bilinçli hedef seçtiğini söyledi.

Ergüneş, “Çünkü Kobanê kadın devrimini simgeleyen bir şehir. Kobanê, bir direniş şehridir ve bütün dünya halklarına umut ve inanç aşılamış olan bu tarihi direnişin öncülüğünü kadınlar yaptı" diye kaydetti.

Özgür Kürt kadınları olarak direnişi büyütme sözü veren Ergüneş, Öcalan ve Kürdistan özgürleşinceye kadar Kürt kadın direnişinin devam edeceğini ifade etti.

'ULUSAL BİRLİK HAYATA GEÇİRİLMELİ'

KCDK-E Divan Üyesi Demir Çelik de tecridin, Türk devletinin Kürt halkına yönelik yürüttüğü soykırımla bağlantılı olduğunu ifade etti.

Çelik, Türk devletinin Güney Kürdistan başta olmak üzere, Kürdistan’da işgali ve katliamları arttırdığına dikkat çekerek, tüm Kürt parti ve kurumlarının Kürt halkının ulusal birlik çağrısını hayata geçirmeye çağırdı.

Ciwaka İslama Kürdistan adına konuşan Mele Muhyiddin ise "Zalimin zulmüne sessiz kalanlar da suç ortağı ve zalimdir” dedi.

Binlerce Kürdün Türk devleti tarafından katledildiğini ifade eden Mele Muhyiddin, Kürt halkının onurlu bir direniş ile bu saldırı ve imhaya karşı özgürlüğünü elde edeceğini belirtti.

İnanç farklılığı gözetmeksizin herkesin ulusal birlik çatısı altında birleşmesinin tarihi zorunluluk olduğunu belirten Mele Muhyiddin, ancak böylelikle özgür Kürdistan’ın sağlanacağını dile getirdi.

'EYLEM SONUÇ ALANA KADAR SÜRECEK'

Şengal Diaspora Meclisi Eşbaşkanı Fikret İgrek, Kürt Halk Önderi’nin uluslararası komplo ile Türk devletine rehin olarak verildiğini ve Türk devletinin görevinin ise gardiyanlık olduğunu belirtti.

Kürt Halk Önderi’ne yönelik tecrit ve esaretin amacının Kürt direnişini ortadan kaldırmak olduğunu belirten İgrek, Öcalan’ın ezilenlerin lideri olduğunu, tecridi kırana ve önderliklerinin özgürlüğünü sağlayana kadar eylemin devam edeceğini söyledi.

'DAİŞ'İN İNTİKÂMINI ALMAK İSTİYOR'

İgrek, DAİŞ’in Kürt halkına yönelik saldırılarının Türk devletinin desteğiyle yapıldığını da ifade etti. Binlerce Şengalli Êzidînin katledildiğini, Şengal başta olmak üzere birçok yerde Kürt halkının büyük katliamlardan geçtiğini söyleyen İgrek, Kürt halkının büyük bir direnişle DAİŞ’İ yenilgiye uğrattığını vurguladı.

Türk devletinin Maxmûr Mülteci Kampı, Şengal ve Medya Savunma Alanları ve en son SİHA’larla Kobanê’de üç Kürt kadını bombalamasının DAİŞ’in intikâmını almak olduğunu ifade eden İgrek, Kürt halkının önderlikleri ve mücadeleleri etrafında bir araya gelerek direnişe geçmesi gerektiğini belirtti.

'TÜRK DEVLETİNİN SUÇUNA ORTAK OLMAYIN'

TEV- ÇAND adına söz alan Hozan Şemdin, Öcalan’ın, geliştirdiği ideoloji ve paradigma ile sadece Kürtlerin değil, Ortadoğu'daki tüm halkların önderliği olduğunu belirtti. “Önderliğimiz kırmızı çizgimizdir” diyen Şemdin, Avrupa devletlerine, Türk devletinin Kürt halkına yönelik işlediği suçların ortağı olmaması çağrısında bulundu. Şemdin, “Önderliğimiz özgürleşinceye kadar, mücadelemiz ve nöbet eylemimiz sürecek” dedi.

'ALEVİLER İLE KÜRTLERİN BİRLİĞİ KURTULUŞ GETİRİR'

FEDA adına konuşan Kemal Samer ise Kürt Halk Önderi’nin özgürlüğü için sürdürülen eylemin sadece bir kişinin özgürlüğü anlamına gelmediğini belirterek, "Alevilerin Kürt halkı ile yan yana olması kurtuluşu getirir” dedi.