Açlık grevi direnişlerine Özkan H. Özdemir de dahil oldu

Almanya’nın Köln kentinde 5 gündür açlık grevcileri ile dayanışmak amacıyla eylemde olan Özkan H. Özdemir de süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladı.

Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon) Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin sona ermesi için devam eden süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemlerine ilişkin açıklama yaptı. Açlık grevi direnişçilerinin taleplerinin biran önce karşılanması gerektiği belirtilen AvEg-Kon açıklamasında, tecridin sona ermesi için Avrupa devletlerinin Türk devleti üzerinde baskı kurması gerektiğine vurgu yapıldı.

Türk devletinin 7 Haziran 2015’den bu yana Türkiye ve Kürdistan’da tüm ezilen kesimlere karşı geliştirdiği, katliamlara varan faşist saldırıların temel hedefinin Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan olduğuna dikkat çekilen açıklamada devamla şunlar yer aldı: Binlerce tutsağı ilgilendiren ama Öcalan üzerinde en ağır ve kapsamlısı uygulanan tecrit saldırısıyla ezilen Kürt halkına boyun eğdirilerek, kazanımları yok edilmek isteniyor.

Leyla Güven’in 7 Kasım 2018 tarihinde tecridin son bulması talebiyle başlattığı süresiz açlık grevi ayları, mevsimleri devirdi. Hewlêr’de Nasır Yağız, Strasbourg’da Kürt aktivistlerinin eylemi ayları geride bırakırken, dünyanın daha birçok kentinde açlık grevi eylemleri sürmektedir. Faşist Erdoğan-AKP diktatörlüğünün başta Sayın Öcalan üzerindeki tecrit saldırısı olmak üzere, hapishanelerdeki hak gasplarına, toplum üzerindeki baskılara karşı Türkiye ve Kürdistan hapishanelerinde 16 Aralık'ta 330 tutsağın başlattığı açlık grevi direnişi 5 bini aşkın tutsağın 1 Mart’ta katılımları ile yeni bir evreye ulaşmıştır."

TALEPLERİN KARŞILANMASI İÇİN TÜRKİYE'YE BASKI KURULMALI

Yine 1 Mart’dan itibaren aralarında dört sosyalist tutsak; Hülya Gerçek, Muhabbet Kurt, Aydın Akyüz ve Ali Haydar Saygılı’nın da bulunduğu devrimci tutsakların süresiz açlık grevine başlamasıyla faşist şeflik rejimine karşı direniş cephesinin giderek genişlediği kaydedilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Leyla Güven’in ve diğer direnişçilerin tecride son verilmesi talebi en asgari düzeyde uluslararası hukuka ve sözleşmelere bağlılığın gereği olarak Türk devleti tarafından yerine getirilmelidir. Başta Leyla Güven olmak üzere açlık grevi yapanların sağlık durumları hızla kötüleşmektedir.

Neredeyse her gün yeni can kayıpları haberlerinin geldiği hapishanelerde şimdiye kadar 6 tutsak yaşamını yitirirken, Almanya’da da Uğur Şakar hayatını kaybetti. Daha fazla can kaybının yaşanmasını istemiyoruz! Türk devletinin faşist saldırılarını ve katliamlarını görmezlikten gelen CPT, Avrupa Komisyonu, BM gibi kurumlar ve Avrupa devletleri, sessizlikleriyle ve askeri, ekonomik ve siyasi destekleriyle Türk devletinin suçlarına ortak olmaktadırlar. Faşizmin zulmünü yaşamış Almanya ve Avrupa’nın faşist Erdoğan diktatörlüğüne ve estirdiği devlet terörüne sundukları desteği protesto ediyoruz.

CPT ACİLEN HAREKETE GEÇMELİ

Tecride ve faşizme karşı 1-5 Nisan 2019 tarihlerinde gerçekleştirdiğimiz 5 günlük açlık grevini eylemcilerden Özkan H. Özdemir daha ileri bir aşamaya, süresiz açlık grevine çevirerek, yeni bir direniş mevziisi yaratmaktadır. Süresiz açlık grevi direnişimizin talepleri: Leyla Güven haklıdır, 5 bini aşkın tutsağın, Hewlêr, Strasbourg ve diğer yerlerdeki direnişçilerin talepleri karşılanmalı, tecrit derhal kaldırılmalıdır.

CPT, AK, BM Türk devletinin uluslararası sözleşmeleri ve temel insan haklarını çiğnemesine karşı acilen harekete geçmelidir. Avrupa devletleri, açlık grevcilerinin taleplerini görmezden gelmeye son vermeli, bu taleplerin karşılanması için Türk devleti üzerinde baskı kurmalıdır."