Af Örgütü’nde gözaltına alınan aktivistler bırakıldı
Londra’daki Uluslararası Af Örgütü binasında tecride karşı protesto eylemi sırasında gözaltına alınan aktivistler, serbest bırakıldı. Aktivistler hakkında soruşturma başlatıldı.
Londra’daki Uluslararası Af Örgütü binasında tecride karşı protesto eylemi sırasında gözaltına alınan aktivistler, serbest bırakıldı. Aktivistler hakkında soruşturma başlatıldı.
Bir grup aktivist, geçtiğimiz Çarşamba günü Uluslararası Af Örgütü Londra merkezinde sivil itaatsizlik eylemi ve açlık grevi başlatmıştı.
EYLEMCİLERE AF ÖRGÜTÜ YASAĞI
Uluslararası Af Örgütünün talebi üzerine Cuma gecesi İngiliz polisi aktivistlere müdahale ederek, 15 kişiyi gözaltına almıştı. Gözaltına alınan aktivistler Cumartesi gece geç saatlerde serbest bırakıldılar. Aktivistlerin Uluslararası Af Örgütü merkezinin 200 metre yakınına gitmesi yasaklandı.
Roj Kadın Meclisi, Sosyalist Kadınlar Birliği, Göçmen İşçiler Kültür Derneği (Gik-Der) ve Kürt Halk Meclisi tarafından ortaklaşa düzenlen sivil itaatsizlik eyleminde, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve açlık grevlerine ilişkin Af Örgütü’nden bir açıklama isteniyordu.
Uluslararası Af Örgütünün protesto eylemine dönük yaklaşımını kınayan Britanya Kürt Halk Meclisi, “Uluslararası Af Örgütünün kendi sorumluluk alanına giren bir konuda, sessizliğini kınamamak, görevlerini hatırlatmak amaçlı yaptığımız barışçıl eyleme insanlık dışı bir tarzda yaklaşmıştır” dedi.
AF ÖRGÜTÜ VE POLİSE KINAMA
Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: ‘’Uluslararası Af Örgütü tecridi protesto eden eylemcilere üç gündür tecrit uygulamıştır. Kapıları eylemcilerin üzerine kapatan, binadaki tuvaletleri eylemcilere açmayan bir yaklaşımla eylemcilere adeta işkence uygulamıştır. Cezaevlerindeki açlık grevi direnişçilerine yönelik uygulamalar ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ile ilgili bir açıklama yapmaları gibi kendi görev ve sorumluluk alanlarına giren bir talebimiz vardı. Uluslararası Af Örgütü bu talebe kulak vermek yerine önce eylemcileri tecrit ederek yıldırmaya çalışmış, bu sabaha karşı da polisleri binaya sokarak eylemcilere saldırılmasına zemin hazırlamıştır. Biz Britanya Kürt Halk Meclisi olarak Uluslararası Af Örgütünün bu gayri ahlaki ve insani olmayan yaklaşımını kınıyoruz. Bu yaklaşım Uluslararası Af Örgütü için karar bir lekedir ve mazlum değil zalimin tarafında olduklarını açıkça ortaya koymuşlardır.”
Halk Meclisi, İngiliz polisinin saldırısını da kınadı: ‘’İngiliz polisinin, Türk polislerini aratmayan saldırısını da kınıyoruz. 44 gündür süresiz ve dönüşümsüz açlık grevindeki yoldaşlarımıza da saldıracak kadar alçalmışlardır.’’
Eylemi organize eden kurumlar arasında bulunan Gik-Der ve Sosyalist Kadınlar Birliği de bir açıklama yaparak Uluslararası Af Örgütü’nün yaklaşımını kınadı.
Açıklamada şunlar ifade edildi: “Uluslararası Af Örgütü binasında gerçekleştirdiğimiz eylemde talep ettiğimiz şey, politik tutsakların sesini duyurmak ile görevli olan bu örgütün vazifesini yerine getirip, açlık grevinde olan tutsakların sesini duyurmasıdır.
Bugüne kadar yapılan bir çok açlık grevinde, umursamayan bir devlet karsısında direnişçiler hayatlarını kaybetmişlerdir. AKP rejiminin bu umursamazlığı baskı altına alınmazsa, daha fazla ölümlerle karşı karşıya kalacağız.
Uluslararası Af Örgütü gibi bir kurumun bu konuyu önemsememesini asla kabul etmiyoruz. Neden tarihleri boyunca Kürtler ve ilerici güçlere karşı yapılan baskılara karşı sessiz kaldıkları konusunda gerçeği açıklamalarını talep ediyoruz. Cuma akşamı şiddetsiz bir oturma eylemine müdahale edilmesi için neden polisleri çağırdıklarını açıklamalarını ve bunun için özür dilemelerini istiyoruz. Bu eylemi gerçekleştirenler binaya ve kuruma hiç bir zarar vermezken, polisin gelip yaşlıları ve kadınları şiddet kullanarak çıkartmasını ve gözaltına almalarını kınıyoruz.”