Alfonsi : Acilen harekete geçilmeli

Korsikalı AP eski üyesi François Alfonsi, Strasbourg’daki başta olmak üzere açlık grevlerine yönelik acilen harekete geçilmesini istedi.

Korsika Ulusu Partisi (PNC) üyesi olan AP eski milletvekili François Alfonsi, Strasbourg’da 70’inci gününe giren tecride karşı açlık grevi ve Rojava’ya yönelik saldırılara karşı Batı’nın tutumuna dair görüşlerini içeren bir yorum paylaştı.

‘OLAĞANÜSTÜ BİR KARARLILIK VE FEDAKARLIK’

Alfonsi, Fransa Ulusal Meclisi üyesi 6 parlamenterin Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian’a Strasbourg’daki açlık grevine ilişkin olarak gönderdikleri bir mektuba atıfta bulundu. Alfonsi, mektupta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde her türlü uluslarararası hukuk kuralına aykırı olarak sürdürülen ağırlaştırılmış tecride karşı 17 Aralık’ta Strasbourg’da açlık grevi başlatıldığının belirtildiğini yazdı. “Mektubun gönderildiği dönemde 17 eylemciden 7’sinin sağlık durumlarının kritik aşamada olduğu ve Avrupa’daki Kürt kurumlarını temsil eden kurumun Eşbaşkanı (KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç) hastaneye kaldırılmıştı” diyerek, eylemin geldiği aşamanın ehemmiyetine işaret etti.

Eylemcilerin 20 yıldır Türk devletinin elinde esir olan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebini yineleyen Alfonsi, açlık grevinin Avrupa Parlamentosu’na(AP) ‘iki adım mesafede’ gerçekleştiğini vurguladı. Alfonsi, açlık grevinin sonradan serbest bırakılan HDP Milletvekili Leyla Güven’in cezaevinde başlattığı eylemin devamı olduğunu kaydetti.
Avrupa’da yaşayan Kürtlerin geçtiğimiz hafta Strasbourg’da büyük bir yürüyüş gerçekleştirdiklerini hatırlatan François Alfonsi, “Kürt militanlar olağanüstü bir kararlılık ve fedakarlık içindeler. AP’deki parlamenterlik görevim sırasında onları temsil eden Fidan Doğan, 2013 yılında Paris’te Türk gizli servis elemanlarınca katledildi. O dönemde Strasbourg’daki büyük yürüyüş de bu katliamda katledilenlere adanmış ve bu yürüyüş yine bu denli kitleseldi. Açlık grevleri sıklıkla olan bir eylem. Kürt halkı mücadelesini hem Kürdistan’da hem de büyük bir nüfusa sahip diasporada hayranlık uyandıran bir tutarlılıkla sürdürüyor” diye yazdı.

MEDYANIN KURUMSAL SESSİZLİĞİ VE İŞGAL TEHDİTLERİNE DİKKAT ÇEKTİ

“Ancak buna rağmen medyanın tamamına yakınında bir sessizlik var” eleştirisini getiren Alfonsi, bu kurumsal sessizliğin Türk devletinin Rojava’ya yönelik saldırı ve katliam tehditlerinde de geçerli olduğunun altını çizdi. Alfonsi, Amerikan Başkanı Donald Trump’ın askerlerini Suriye’den çekme açıklamasının hemen ardından Türk devletinin Rojava’daki özerk yönetim bölgesine yönelik işgal tehditlerine dikkat çekti. 

Alfonsi, Fransa’nın politikasını da eleştirdiği yazısında, “Ancak Fransa’nın tümüyle otokratik bir tarzda yöneten ‘Sultan Erdoğan’ın duyurduğu Türk saldırısını engellemeye ne isteği ne de imkanı var” dedi. Türkiye gibi bir ülkenin böylesi bir saldırısının sonuçlarının kestirilmesinin zor olacağını yazan Alfonsi, olası bir saldırının sonuçlarının Kürtler ve dünya demokrasisi için stratejik önemde olan Müslüman ülkelerdeki kadın haklarına yönelik mücadeleleri için de tehlikeli olabileceği uyarısında bulundu.
Tüm bunların oldukça önemli sorunlar olduğunu vurgulayan François Alfonsi, bunların Avrupa ülkeleri düzeyinde acilen sorgulanması gerektiğini dile getirdi. Alfonsi, yazısını “Ve tabii ki, Donald Trump’ın sırası gelince gitmesini ummak gerekir” sözleriyle bitirdi.