Alman istihbaratından PKK’ye ilişkin özel bülten

Alman istihbaratı, Erdoğan rejiminin casusluk faaliyetleri ile Nazi örgütlerini takip edeceğine Kürt kurumlarını hedef göstermeye devam ediyor.

PKK’ye ilişkin özel bülten çıkartan istihbarat, Kürtlere yönelik yasak ve baskıların sürmesi gerektiği mesajını verdi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması için dünyanın birçok merkezinde devam eden açlık grevi eylemleri karşısında Kürdistanlılar ile dostlarının duyarlılıklarının arttığı bir dönemde, Almanya'nın iç istihbarat kurumu Anayasayı Koruma Teşkilatı PKK’ye ilişkin özel bir bülten yayımladı.

PKK faaliyetlerinin yasaklandığı 1993 yılından bu yana yayımlanan yıllık istihbarat raporlarından derlenerek hazırlanan bülten, Kürt özgürlük mücadelesini kriminalize etme stratejisi çerçevesinde hazırlanması dikkat çekti. PKK’nin Almanya’da hiçbir faaliyetinin olmamasına rağmen “Almanya’da İslami olmayan aşırı yabancı örgütler” içerisinde PKK’nin en güçlüsü olduğu belirtildi.

Merkezi Köln’de bulunan Anayasa Koruma Örgütü’nün bülteni şu başlıklarda yayımlandı: "Kürt çatışmalarının arka planı”, “PKK’nin kuruluşu, ideolojisi ve amacı”, “Almanya ve Avrupa’da PKK”, “Organizasyonların yasaklanması”, “Avrupa yönetimi”, “Medya faaliyetleri”, “İnternet kullanımı”, “Kamuoyunu etkileme yönelik çalışmalar”, “Etkileşimler”, “PKK ve aşırı sol gruplar arasındaki ilişkiler”, “Lobi faaliyetleri” ve “Finansman."

41 sayfalık bültende geçtiğimiz yıllarda yayımlanan raporlardan farklı olarak Kürdistan’daki çatışmalar ile PKK’nin kuruluş tarihi de anlatılırken, PKK ile bağlantılı olduğu iddiasıyla yasaklanan kuruluşlar da ayrıntılı şekilde yer aldı. PKK'ye yönelik yasaklara rağmen bu örgütün Almanya’da son 10 yıla göre gücünü artırdığı belirtilen bültende, PKK’nin organize ettiği iddia edilen gösterilerde ana konunun Öcalan’ın durumu ve Türk devletinin Kürt bölgesindeki saldırıları olduğuna dikkat çekildi.

KÜRT MEDYASI HEDEF GÖSTERİLDİ

Son yıllarda hiçbir şiddet olayının yaşanmamasına rağmen istihbarat, PKK ile bağlantılı olarak Almanya’da şiddet potansiyelinin bulunduğunu öne sürdü. Almanya’da resmi olarak faaliyet gösteren Kürt kurumlarının da hedef gösterildiği bültende Türk devletinin dili kullanıldı. PKK’nin çok yönlü şekilde medya araçlarını kullandığını öne süren istihbarat, Kürt medya kuruluşları Yeni Özgür Politika, ANF ve Stêrk Tv’yi hedef gösterdi.

Bültende Yeni Özgür Politika için “İslami olmayan aşarı yabancı örgütler arasında PKK tarafında çıkartılan tek gazete” ifadesi kullanılırken, Norveç üzerinden yayın yapan Kürtçe televizyon kanalı Stêrk TV için de “PKK propagandası yapıyor” görüşü öne sürüldü.

Ajansımız için de “Merkezi Hollanda’da bulunan ANF, PKK’nin bilgilendirme siyaseti çerçevesinde Türkiye, Irak, İran, Suriye ve Avrupa ülkelerinde kurduğu muhabir ağıyla faaliyet gösteriyor. Ajans günlük olarak Türkçe, Kürtçe, İngilizce, Almanca, Rusça, İspanyolca, Arapça ve Farsça yayın yapıyor” ifadeleri kullanıldı.

ALMANLARIN DAYANIŞMASI İSTİHBARATI RAHATSIZ ETMİŞ!

Bültende, 15 Şubat, 21 Mart, 4 Nisan, 15 Ağustos, Eylül’de festival, 9 Ekim, 22 Kasım, 27 Kasım tarihlerine ise “PKK’nin yıllık takvimi” olarak yer verilirken, Alman solu ve Sol Parti de hedef gösterildi. Hem Alman solunun geleneksel olarak “sömürü altındaki halklarla dayanışma” amacının bulunduğunu belirtildi, hem de 2010 yılından bu yana faaliyetleri bulunan “Tatort Kurdistan” (Olay Yeri Kürdistan) grubunun çalışmaları kriminalize edilmek istendi.

Ayrıca bültende Sol Parti’nin son dönemlerde Kürt halkına yönelik dayanışma girişimlerinin de istihbaratı rahatsız ettiği görülüyor. İstihbarat, PKK’nin Federal Meclis’te grubu bulunan muhalefet partilerinden Sol Parti üzerinden “siyasetini yaymaya çalışıyor” iddiasında bulundu.

PKK’nin Öcalan’ın ailesi ve avukatlarıyla görüşerek dışarıyla bağlantı kurması üzerinde siyasetini şekillendirdiği belirtilerek, “Öcalan’ı yeniden siyasi bir aktör olarak Türk hükümetiyle diyalog ve müzakere etmesini sağlanması amaçlanıyor” görüşü dile getirildi.

Bültenin “sonuç” bölümünde ise özet olarak şu vurgu yapıldı: “PKK Türkiye’de terörist faaliyetlerini sürdürdüğü ve Almanya’da PKK’ye yönelik yasağın gerekçeleri devam ettiği sürece federal ve eyaletler çapında Anayasa Koruma Teşkilatı tarafından izlenmeye devam edilecek.”

BÜLTENİ TEŞKİLATIN TÜRK YARDIMCISI MI HAZIRLADI?

İç istihbarattan sorumlu olan Anayasayı Koruma Teşkilatı, Almanya’nın ‘derin devleti’ olarak biliniyor. Ülkenin güvenliğini en fazla tehlikeye sokma potansiyelleri olan Neonazi gruplara karşı mücadele etmesi gerekirken başta solcular olmak üzere, Kürt özgürlük mücadelesi, Türkiyeli, Filistinli ve Tamilli devrimcileri izleyen, onları fişleyen bu teşkilat Nazi terör örgütü NSU’nun cinayetlerini yıllarca çözmek istememişti.

Ayrıca bazı istihbarat elamanları ve muhbirlerin NSU ile iç içe olduğu ortaya çıkmıştı. Geçtiğimiz Ağustos ayında Chemnitz kentinde yabancılara yönelik ırkçı saldırılar sırasında çekilen video görüntülerinin sahte olabileceğini Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Hans-Georg Maaßen görevden alınmıştı.

Maaßen’in yerine Thomas Haldenwang’in başkan olduğu kuruluşun başkan yardımcılığı görevine ise Sinan Selen ve Michael Niemeier getirilmişti. Geçtiğimiz Ocak ayında ataması yapılan Selen’in Erdoğan rejimiyle sıkı iş birliğinin başladığı bir dönemde istihbaratın iki numaralı ismi olması dikkat çekmişti.

Türkiye ile Almanya arasında yürütülen görüşmelerde 2015 yılından bu yana önemli bir rol oynayan Selen, 2016 Ocak ayında AKP iktidarı ve Merkel hükümetinin istişare toplantıları sonrasında kurulan “terörle ortak mücadele” mekanizmasının başına Almanya'nın temsilcisi olarak atanmıştı. Bu mekanizma Kürt özgürlük hareketi ve Türk sol hareketleri karşısında her iki devletin ortak mücadelesini koordine etmek için kurulmuştu.