Almanya’nın tanınmış avukatından hükümete YPG eleştirisi

Başta Ulrike Meinhof olmak üzere Almanya’da tutuklanan 68 hareketinin liderlerini savunan avukat Hartmut Wächtler, YPG/YPJ bayraklarını yasaklayan İçişleri Bakanlığı’nı sert sözlerle eleştirdi.

Özellikle Bavyera Eyaleti’nde polis ve savcıların YPG/YPJ bayraklarını gerekçe yaparak açtıkları soruşturmalara sürekli yenileri ekleniyor. Son olarak 2017 yılında YPJ bayrağını Facebook hesabında paylaştığı gerekçesiyle hakkında soruşturma açılan film yapımcısı Uli Bez’in Münih İdare Mahkemesi’nde hakim karşısında çıkmıştı.

Mahkeme diğer yargılamalarda verilen para cezalarının aksine bu kez Bez’e beraat kararı vermişti. Zaten Bez mahkemenin keseceği para cezasını vermeyeceğini “Gerekirse bu ceza için hapis yatarım” açıklamasında bulunmuştu. Uli Bez’i mahkemede savunan avukat Hartmut Wächtler, YPG/YPJ bayrakları gerekçe yapılarak gerçekleşen yargılamaları ANF’ye değerlendirdi.

Başta 1970’lerde Kızıl Ordu Fraksiyonu (RAF)’ın kurucularından Ulrike Meinhof olmak üzere Almanya’da yargılanan 1968 hareketinin liderlerini savunan avukatlardan biri olan Wächtler, YPG/YPJ’e yönelik bir yasak olmadan İçişleri Bakanlığı’nın genelgeyle bu örgütlerin bayraklarını yasaklamasını hukuka aykırı buldu.

‘GENELGE HUKUK DEVLETİNE YAKIŞMIYOR’

PKK’ye yönelik yasak kararının 1993’te alındığını hatırlatan avukat Wächtler “O dönem bu yasak kararıyla hangi sembollerin yasaklanacağı tespit edilmişti. Ancak daha sonra bu sembollere garip şekilde Öcalan’ın fotoğrafları da eklendi. Hiçbir karar ve yasak olmadan bir bayrağın İçişleri Bakanlığı’nın bir iç yazışmasıyla karar verilip suç sayılması hukuk devletine yakışmıyor” diye konuştu.

YPG/YPJ güçlerinin Êzidileri DAİŞ’in katliamlarından kurtardığını ve bu gerçeğin Alman medyasında sıkça yer almasına rağmen İçişleri Bakanlığı’nın bu güçlerin sembollerini yasakladığını belirten avukat Wächtler devamla şöyle konuştu: “Üstelik yasak genelgesinin ardından insanların evleri basıldı, yargılandılar ve para cezası verdiler. Polis bununla da sınırlı kalmadı, Uli Bez’in olayında görüldüğü gibi bir ev baskının haberini Facebook hesabında paylaştığı için soruşturma açıldı ve yargılandı.”

'BU YARGILAMALAR SADECE ERDOĞAN’I SEVİNDİRİYOR'

Avukat Hartmut Wächtler’e göre Bez’in davasına bakan Münih İdare Mahkemesi’ndeki hakim, Bez’in paylaşımını PKK propagandası yerine ev baskınına ilişkin olarak değerlendirdiği için ceza kesmedi. Bu yüzden Bez’in yargılanmasında şans eseri ceza kararı çıkmadığını belirten Wächtler “Beraat kararı verilmesi beklenmeyen birçok soruşturmanın Münih savcılığı tarafından yürütüldüğünü biliyorum” diye konuştu.

YPG/YPJ bayrakları gerekçe yapılarak Bavyera Eyaleti’nde başlatılan soruşturmalar, gerçekleşen ev baskınları ve yargılamaların Almanya’da pek sevindirmediğini ifade eden ülkenin tanınmış avukatlarından Wächtler son olarak değerlendirmeyi yaptı: “Bu soruşturmalar ve verilen cezalar karşısında sevinen tek bir isim var, o da Suriye’de Kürtlere yönelik askeri saldırılar gerçekleştiren Erdoğan.”

2 MART 2017 GENELGESİNDE NE VARDI?

DAİŞ gibi insanlık düşmanı vahşi bir terör örgütünü bitirip, dünyanın takdirini topladığı YPG ve YPJ’ye karşı Almanya’da İçişleri Bakanlığı 2 Mart 2017 günü 16 eyalete gönderdiği bir genelgeyle Batı Kürdistan’da örgütlü bu güçlerin güçlerin sembollerini yasaklamıştı. Bakanlık söz konusu bayraklarla PKK propagandası yapıldığı iddia ederken, genelgeyi sıkı şekilde uygulayan eyaletlerin başında Bavyera gelmişti.

Son olarak geçtiğimiz Mart ayında Münih’in tanınmış Alman barış savunucusu Claus Schreer, üzerinde Öcalan fotoğraflı “Öcalan’a özgürlük” afişi ile YPJ bayrağı açtığı gerekçesiyle günlüğü 40 Euro’dan olmak üzere 70 gün para cezasına çarpıttırılmıştı. Barış savunucusunu toplam 2800 Euro ödemeye mahkum eden Claus Schreer “Öcalan’a özgürlük demeye devam edeceğim” diye konuşmuştu.