AP’den seslendiler: Abdullah Öcalan özgür olmalı

AP’de düzenlenen konferansta, İmralı tecridinin uluslararası anlaşmaların ihlali olduğuna dikkat çekildi, Abdullah Öcalan'ın özgür olması gerektiği vurgulandı.

Avrupa Türkiye Yurttaş Komisyonu (EUTCC), tarafından Avrupa Parlamentosu’nda “Türkiye’de siyasi mahkumlar: Özgürlük ve Barışın yolu nereye gidiyor” başlıklı bir konferans düzenleniyor. Konferans aynı zamanda Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifak Grubu üyesi AP Parlamenteri Giuliano Pisapia tarafından da destekleniyor.

“Türkiye Cezaevleri Gerçeği”, “Yaşayan Dayanışma-Kürt sorununa siyasi çözüm ihtiyacı” ve “Kapıları açın: Özgürlük ve barışa giden yol” başlıklı 3 bölüm halinde düzenlenen konferansa; parlamenterler, farklı ülkelerden siyasetçiler, akademisyenler, hukukçular, insan hakları savunucuları ve sivil toplum örgütleri temsilcileri katılıyor.

Konferansın ilk oturumunda, “Yaşayan Dayanışma-Kürt sorununa siyasi çözüm ihtiyacı” başlıklı bir panel düzenlendi. Liverpol John Moores Üniversitesi Akademisyenlerinden Thomas Phillips moderatörlüğünde düzenlenen panelde Hindistan Billion Rising kurucusu Abha Bhaiya, İsviçreli İnsan Hakları Savunucusu ve Cenevre Kanton Parlamentosu Eski Başkanı Elisabeth Decrey, Avrupa Sol Başkanı Walter Baier, İtalya Sosyal İşler Eski Bakanı Paolo Ferrero konuşma yaparken, konferansa katılamayan Siyaset Bilimci Sinan Önal’ın mesajı ise, KURD-AKAD temsilcisi Dersim Dağdeviren tarafından okundu.

ABHA BHAİYA: KÜRT KADINLARI DÜNYA KADIN MÜCADELESİNDE ÖNCÜ

Hindistan Billion Rising kurucusu Abha Bhaiya, “Kadın Dayanışması: Barışın garantörü olarak kadınlar” başlıklı bir sunum yaptı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ve Kürt Özgürlük Hareketinin dünya kadın özgürlük mücadelesinde oynadığı rolün önemine değinerek konuşmasına başlayan Abha Bhaiya, “Özgürlükten, demokrasiden yana olan Kürt halkına karşı uygulanan baskı ve zulüm karşısında çok öfkeliyiz” dedi.

Abdullah Öcalan’ın paradigmalarını bugün dünyaya taşıyan Kürt kadınlarının mücadelesinin önemini vurgulayan Abha Bhaiya, “Kürt kadınlarının mücadelesi sadece onların mücadelesi değil, tüm insanlığın mücadelesidir. Kürt kadınlarının mücadelesi, sağcı diktatörlerin, faşistlerin, yandaş kapitalistlerin ve suçlu ataerkillerin küresel zulmüne karşı ayaklanma mücadelesidir. Bizler bunun destekçisiyiz” diye ekledi.

‘ÖZGÜRLÜĞÜNÜ HAYKIRMAKTAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ’

Abdullah Öcalan’ın içinde bulunduğu tecrit koşularını asla kabul etmeyeceklerini kaydeden Abha Bhaiya, “Bugün biz dünya kadınlarına fikirleriyle ilham veren Öcalan’ın özgürlüğünü haykırmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Baskıcı devletler iyi bilsin ki, Abdullah Öcalan'ın sadece bedenini hapsedebilirler. Onun hayal gücünü asla sansürleyemezler. O büyük bir filozof, aktivist, yazar ve her şeyden önce bir feministtir” diye konuştu.

FERRORO: ABDULLAH ÖCALAN’A BORCUMUZ VAR

Ardından söz alan İtalya Sosyal İşler Eski Bakanı Paolo Ferrero, Abdullah Öcalan’ın esir alınmasında İtalya’nın doğrudan sorumlu olduğunu ifade ederek, “Bizim Öcalan’a karşı bir borcumuz var. İtalya, Öcalan’a siyasi oturum hakkı tanımasına rağmen üzerine düşen sorumluluğu hale yerine getirmiş değil. Bu anlamda İtalya’nın içinde bulunduğu tecrit koşulları karşısında ve özgürlüğü için harekete geçme gibi bir sorumluluğu var” diye kaydetti.

Abdullah Öcalan’ın paradigmalarının önemine dikkat çeken ve Abdullah Öcalan'ı gerçek bir devrim öncüsü olarak tanımlayan Ferrero, “Öcalan’ın düşünce olarak herkese öncülük etme gibi bir misyona sahip. Öcalan’ın paradigmaları toplumun değişiminde önemli. Öcalan toplumsal bir devrime öncülük edecek konumda. Öcalan’ın bizlere sunduğu bu paradigmanın farkına varmalı ve özgürlüğünün sağlanması için herkes bir rol oynamalı” diye konuştu.

Ferrero’nun ardından İsviçreli İnsan Hakları Savunucusu ve Cenevre Kanton Parlamentosu Eski Başkanı Elisabeth Decrey, “Kürt sorununa siyasi bir çözüm: Uluslararası sorumluluklar ve perspektifler” başlıklı sunum gerçekleştirdi.

DECREY: İMRALI’DA BİR İŞKENCE SİSTEMİ VAR

Türk devletinin hem Türkiye içerisinde hem sınır ötesinde uluslararası hukuku ihlal ettiğine dikkat çekerek konuşmasına başlayan Decrey, Türkiye’nin iki yüzlü bir politika izleyerek bu ihlalleri devam ettirdiğini söyledi. AKP iktidarı döneminde yaşanan hak ihlallerinin katlanarak devam ettiğinin altını çizen Decrey, “Kürt halkına karşı savaşta ısrar eden Türkiye, her türlü hukuk sisteminden uzaklaşmış bir durumda. Kürt sorununun siyasi yollarla çözülmesi bir zorunluktur” dedi.

Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin artık bir işkence sistemine dönüştüğünü ifade eden Decrey, “İmralı’daki tecrit gelinen aşamada bir işkenceye dönüşmüştür. Kürt sorununun çözümünde önemli bir aktör olan Öcalan’ın tecrit altında tutulması kabul edilemez bir durumdur” dedi.

'KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNDE KİLİT BİR İSİM'

Abdullah Öcalan’ın Kürt sorununun siyasi yollarla çözülmesi için önemli bir proje ortaya koyduğunu söyleyen Decrey, “Hepimiz iyi bilmeliyiz ki, Öcalan bu sorunun siyasi yollarla çözülmesinde ısrarlı. Öcalan’ın rolünü oynayabilmesi için içinde bulunduğu tecride son verilmeli ve özgürlüğü sağlanmalıdır. Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa siyasi çözüm kampanyası bu noktada çok önemli” diye ekledi.

BAİER: ABDULLAH ÖCALAN’I DERHAL SERBEST BIRAKIN

Decrey’in ardından Avrupa Sol Başkanı Walter Baier ise “Cezaevinden siyasi çözüme” başlıklı bir sunum yaptı. Avrupa Sol olarak Öcalan’ın özgürlüğünü istemeye devam edeceklerinin altını çizerek sunumuna başlayan Baier, “Öcalan’ın tutukluluk koşulları sadece insanlık dışı ve insan haklarına aykırı bir durum değildir, aynı zamanda önemli siyasi bir figürün demokratik haklarını kullanamadığı için onun bu tecritte tutanların bir utancıdır” diye kaydetti.

Abdullah Öcalan’ın vizyonu ve paradigmalarını esas alarak toplumsal barıştan yana olan herkesi desteklediklerinin altını çizen Baier, “Uzun tutukluluklarla insanların düşüncelerini de hapsedemezsiniz. Ne Güney Afrika’da ne Bask’ta ne de İrlanda’da bu başarıldı. İmralı’da asla başarılamayacak. Öcalan’ın fikirleri bugün her yerde. Bu temelde demokrasi adına ve sivil haklar adına Öcalan’ın derhal özgürlüğüne kavuşmasını ve Kürt sorununun siyasi yollara çözülmesini istiyoruz ve istemeye devam edeceğiz” dedi.

Konferansa katılamayan Sinan Önal’ın, “Özgürlük Kampanyası: Uluslararası beklentiler ve önemi” başlığı adı altında hazırladığı sunum Almanaya KURD-AKAD üyesi Dersim Dağdeviren tarafından okundu. Önal, sunumunda Öcalan’ın özgürlüğü için başlatılan kampanyanın önemine dikkat çekti.

Konferans konuşmalarla devam ediyor.