Kuzey Kürt Kadın Birliği Platformu, 3. Konferansı’nı 21-22 Haziran 2025 tarihlerinde “Bi yekîtiya jinên Kurd, ber bi yekîtiya neteweyî ve” (Kürt kadınlarının birliğiyle ulusal birliğe) şiarıyla Amed’de gerçekleştirdi. 101 delegenin katıldığı konferansta kadınların ulusal birlik ve demokratik toplum inşasındaki öncü rolü vurgulandı.
Konferansta, Kürt kadınlarının tarihsel direnişi ve doğayla kurduğu yaşamsal bağ ön plana çıkarıldı. Kadınların barış, üretim ve toplumsal örgütlenmede taşıdığı misyon bir kez daha hatırlatıldı. “Kadınlar olmadan özgürlük ve barış mümkün değildir” mesajı öne çıktı.
Bölgedeki savaş ve kriz ortamında düzenlenen konferansta, Orta Doğu’daki gelişmeler ve Kürt halkına yönelik baskılar da değerlendirildi. İran-İsrail savaşı ile Türkiye’nin Kürt politikasına dikkat çekilerek, bu süreçte kadınların barışçıl direnişinin önemine işaret edildi.
Konferans, Önder Apo’nun “Barış ve Demokratik Toplum İnşası” yol haritasına sahip çıkma çağrısı ile sona erdi. Kadınlar, “jin, jiyan, azadî” felsefesiyle mücadeleyi büyütme kararlılığını yineledi.
Açıklanan sonuç bildirgesinde alınan kararlar ise şu şekilde sıralandı:
“1. Kürt Kadın Birliği
Kürt kadınlarının ulusal, kültürel ve toplumsal alanlardaki mücadelesi, tarihsel bir direnişin mirası ve güncel siyasal ihtiyaçların sonucudur. Bugün, Kürt Kadın Birliği’nin kurulması bir tercihten öte, her Kürt kadınının Kürt halkına yönelik her türlü inkar, soykırım ve baskı politikalarına karşı bu sorumlulukla taşıması gereken tarihsel bir sorumluluktur. Konferans, bu birliğin sınırları aşan, Kürdistan’ın dört bir yanından Kürt kadınlarının deneyimlerini bir araya getiren, örgütlenmesini güçlendiren, yapısını yeniden değerlendiren ve ulusal birlik inşasında en dinamik ve dönüştürücü güç haline getirilecektir.
2. Kürt Kültürünü Koruma ve Aktarmada Kadınların Misyonu
Kürt kültürünün taşıyıcısı, yaratıcı ve aktarıcı gücü olan Kürt kadını, bu mirası yeni nesillere aktarmak gibi tarihi bir sorumluluğa da sahiptir. Kadınlar, kültürün yaratıcı ve aktarıcı aracıları olarak rollerini oynamalıdır. Şarkıdan halk kostümlerine ve bileziklerine, yemekten folklora kadar Kürt kimliğinin her parçası kadın emeğiyle zenginleşmiştir. Konferansımız, biz kadınların kültürel üretimde daha fazla rol almamız ve kültürel gelenekler ve cinsiyet bilgi sistemlerinin kadınlar tarafından canlandırılması gerektiğine karar verdi. Ayrıca, kültürel ve sanatsal birlik için, her yıl Kürdistan’ın bir yerinde düzenli olarak uluslararası kültür ve sanat festivalleri düzenlenmelidir.
3. Kürt Dilinin Korunması ve Gelişmesinde Kadınların Rolü
Kürt dilinin yaşatılması ve geliştirilmesi ulusal kimliğin temelidir. Kadınların aile içinde dilin aktarımından eğitime, edebiyattan medya üretimine kadar öne çıkan merkezi bir rolü vardır. Konferansımız bu bağlamda Kürt dilini yeni nesillere aktarma sorumluluğu taşıyan kadınların yerel Kürt dili inisiyatiflerinin öznesi haline gelmeleri, onları bir ağda toplamaları, dil mücadelesini genişletmeleri, ‘Kürt dili nadir bir dildir, bilim dili değildir’ yaklaşımına ve bilincine karşı mücadele etmeleri ve anadilde eğitim ve Kürt dilinin korunması talebinin en ateşli savunucusu olmaları gerektiğine karar vermiştir. Kürt dili, eğitim dili ve Kürt halkı için bir statü olmalıdır.
4. Kadına Yönelik Şiddet ve Soykırım Politikalarıyla Mücadele
Kürt kadınlarına yönelik çok yönlü şiddet sadece cinsiyete dayalı değildir; aynı zamanda ulusal, sınıfsal ve siyasal boyutu da vardır. Devlet güvenlik politikaları, militarizm, yoksulluk, zorunlu göç ve kültürel gasp Kürt kadınlarının bedenlerini ve yaşamlarını kuşatmıştır. Konferansımız, bu çok yönlü saldırılara karşı yerel ve ulusal düzeyde öz savunma konusunda farkındalık yaratmayı, kadın dayanışma ağlarını güçlendirmeyi ve ortak bir mücadele hattı inşa etmeyi kararlaştırmıştır. Sadece hukuki mücadele değil, aynı zamanda örgütlü toplumsal mücadele de şiddete karşı güçlü bir dayanak olabilir.
5. Barış ve Demokratik Toplum İnşasında Kadınların Misyonu
Savaş durumlarında en ağır bedeli ödeyen kadınlar, aynı zamanda barışın ve demokratik yaşamın da kurucularıdır. Biz Kürt kadınları, silahların susmasıyla birlikte, adaletin tesis edildiği, eşit vatandaşlık temelinde hakların garanti altına alındığı barışçıl ve kalıcı bir barış sürecinin başlaması gerektiğini söylüyoruz. Konferansımız, bu platformun, Önder Abdullah Öcalan’ın demokratik, ekolojik ve kadın özgürlüğü perspektifi temelinde demokratik bir toplum inşa etme sürecinde etkin rol oynaması ve bu konuda bölgesel, ulusal ve uluslararası kadın dayanışmasını artırmasının temel hedeflerden biri olduğunu belirtmiştir.
Bildirgedeki sonuç ve karar bölümünde şu ifadelere yer verildi: “3’ncü Kürt Kadın Birliği Platform Konferansımız, Kürt kadınlarının kolektif hafızasını, mücadele deneyimlerini ve geleceğe dair umutlarını birleştirerek yeni bir dönemi ilan etmektedir. Ulusal birlik, kültür ve dil mücadelesi, özgür yaşamın korunması ve barış inşasında kadınların liderliği bu dönemin temel dayanaklarıdır. Bu seviyeye ulaşan Kürt kadın mücadelesinin gücü ve deneyimi, demokratik bir toplum inşasında da büyük rol oynayabilir. Özgür kadınla, özgür toplum Özgür kültür ve dil ile özgür kimlik sağlanır. Yaşasın Kürt kadınlarının birliği! Yaşasın Kürt kadınlarının ortak mücadelesi! Jin Jiyan Azadî!”