Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle, 14 kişinin 17 Aralık’ta Strasbourg’da başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi 122’inci gününde sürüyor.

Her gün Avrupa’nın farklı yerlerinde gelen Kürtler ve dostları, eylemcileri ziyaret ediyor.

Bu Çarşamba günü ziyaretçiler arasında Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu’nun İsveçli parlamenteri Bodil Valero ve u Birleşik Sol – Kuzey Yeşil Grubu’ndan Alman parlamenter Martin Schirdewan da vardı.

Parlamenterleri açlık grevindeki KCDK – E Eşbaşkanı Yüksel Koç karşıladı. Koç, eylemcilerin sağlık durumu hakkında bilgi vererek, taleplerini hatırlattı.

Sağlık durumundaki olumsuzluklardan kaynaklı kısa süren ziyarette Koç, fiziksel zorluklar yaşadıklarını ancak tüm grevcilerin, bütün olası durumları göze alarak, eyleme başladıklarını dile getirdi.

Koç, tecrit kırılıncaya kadar eylemlerine devam etme kararında olduklarını vurguladı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sadece Kürt halkına yönelik yürütülen savaşı ifade etmediğini, tecridin aynı zamanda demokrasi, özgürlükler ve ortak yaşama karşı olduğunu kaydetti.

Koç, Avrupa kurumlarının sessizliğinin kabul edilemez olduğunu sözlerine ekleyerek şöyle devam etti: “Türkiye evrensel insan haklarını gasp ederken diğer taraftan demokrasini savunucusu olduğunu iddia eden Avrupa ile de müzakereler sürdürüyor. Diğer taraftan AK konvansiyonlarına imza atmış bir ülke durumunda olan Türkiye, Avrupa’nın gözü önünde Kürt halkına saldırıyor, binlerce Kürt siyasetçiyi tutukluyor. Kürt Halk Önderini 8 yıldır izole ederek, halkı ile arasındaki iletişimi koparıyor.”

Yüksel Koç, Avrupa’nın sessizliğinin kendilerini bu türden bir eyleme mecbur kıldığını dile getirdi. Avrupa Konseyi ve İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT)’nin bir an önce Türkiye’ye baskı yaparak sorunu çözmesi gerektiğini söyleyen Koç, “Evrensel insan haklarının savunulması, tüm insanlık için vazgeçilmez en temel görev olmalıdır” dedi

SCHIRDEWAN: TÜRKİYE İNSAN HAKLARINA SAYGI GÖSTERMELİ

Martin Schirdewan, “açlık grevi eylemcilerini ziyaret etmenin hem duygulandırıcı olduğunu hem de cesaret verdiğini” belirterek, “Türkiye, Avrupa Konseyi’nin bir üyesi olarak insan hakları ve uluslararası hukuka uymalı” dedi.

Bu çerçevede, açlık grevcilerinin talebi olan Öcalan’ın avukatları ve ailesi ile görüşmesine izin verilmesi gerektiğini kaydeden Schirdewan, şunları ekledi:

“Avrupa Parlamentosu, Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakerelerini durdurmayı tavsiye etti. Avrupa ve Alman hükümeti Türkiye’nin insan haklarına saygı göstermesi için artık harekete geçmeli.”