ATİK, Düsseldorf yürüyüşüne katılım çağrısı yaptı

ATİK: Gün, Kürt ulusuna, devrimcilere ve ezilenlere yönelik saldırganlığı boşa çıkartmak için, halkların ortak mücadelesini kuşanıp, faşizme karşı birleşik mücadeleyi yükseltme, omuz omuza alanları doldurma günüdür.

Yazılı bir açıklama yapan Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) başta Ortadoğu’da olmak üzere, dünyada işçi sınıfına, ezilen halklara yönelik saldırıların yoğunlaşarak sürdüğüne dikkat çekti.

Ortadoğu’da emperyalist güçlerin halkları birbirine kırdırtma politikası sonucu neredeyse tek sağlam bir ülkenin kalmadığına dikkat çeken ATİK, açıklamasında, “Başta Suriye, Irak, Afganistan ve Libya’da, sözde ‘demokrasi ve özgürlük götürme’ adına, o ülkelerdeki çelişkiler de kullanılarak, ülke halkları birbirine boğazlatıldı. Yüzbinlerce insanın katledildiği, milyonlarca insanın topraklarını terk etmek zorunda bırakıldığı bu coğrafyada, halen kan ve göz yaşları akmaya devam etmektedir. Emperyalistlerin pazarları yeniden paylaşma hedefiyle sürdürdükleri politikalar, her zaman olduğu gibi halklara katliam olarak geri dönmüştür. Başta Rusya ve ABD olmak üzere emperyalist güçler ve onların yerli iş birlikçisi ülkeler, yaşananlardan birinci derecede sorumludurlar.

Emperyalistlerin bu politikalarını teşhir etmek için; tüm işçi, emekçi, göçmen ve demokratları Düsseldorf’daki yürüyüşe katılmaya çağırıyoruz! Faşist TC Devleti ve onun günümüz temsilcisi AKP hükümetini teşhir edelim! Başta Kürt ulusuna ve diğer azınlık milliyet ve etnik inançlara yönelik inkâr ve imha politikaları yoğunlaşarak sürmektedir” dedi.

94 yıllık faşist Türk devletinin bugünkü temsilcileri Erdoğan ve şürekâsı AKP’nin diline pelesenk ettiği “Tek bayrak, tek vatan, tek millet” söylemi ile Kürt ulusu ve azınlıkları ötekileştiren, halkın en küçük hak arama eylemini “terör eylemi” olarak göstererek, her türlü insanlık dışı yaptırımlarını meşrulaştırmaya çalıştığı dile getirilen açıklamada, şunlar belirtildi: “18 yıldır İmralı’da tecritte olan, Kürt Ulusal Önderi sayın Abdullah Öcalan’dan uzun zamandır haber alınamaması, avukatları ve yakınları ile görüştürülmemesi haklı olarak Kürt Ulusu’nun, ilerici devrimcilerin kaygılanmasına neden olmaktadır. Sayın Abdullah Öcalan’ın en kısa zamanda avukatları ve yakınlarıyla görüştürülmesi, sağlığı ve güvenliği hakkında tatmin edici bir açıklamanın bir an önce yapılması, Avrupa’daki İnsan Hakları ve İşkenceyi İzleme Kurumları’nın İmralı’ya bir heyet göndererek sayın Abdullah Öcalan’ın sağlığı ile ilgili bilgi almaları, ilerici devrimciler olarak hepimizin talebidir.

Dünyanın bütün coğrafyalarında ilerici ve devrimciler egemenlerin hedefindedir! Tüm saldırılara ve yaptırımlara karşı kapitalist sisteme baş kaldıran ilerici ve devrimciler, dünyanın bütün coğrafyalarında, tarihler boyudur olduğu gibi bugün de egemenlerin hedefi haline gelerek ya katledilmekte ya da yıllarca tutsak edilmekteler.

Demokrasinin beşiği diye bilinen Avrupa ülkelerinde de bu durum çok farklı değil... Özellikle Almanya’da 129 b yasası, göçmenlerin politik faaliyetlerini engellemek için çıkartılmış olup yüzlerce devrimci, ilerici, yurtsever dostumuz Almanya’nın çeşitli hapishanelerinde tutsaktır. Başka Avrupa ülkelerinde de benzeri yasalarla aynı yöntem uygulanmaktadır. 15 Nisan 2015’ten beri Almanya’nın Münih hapishanesinde hukuksuz bir şekilde tutsak tutulan ve 129b’den yargılanan 10 ATİK aktivistinin mahkemeleri bir yıldır devam etmekte ve Nisan 2018’e kadar da uzatılmıştır. Almanya’da bu dava NSU davasından sonra ilktir. Bu nedenle mahkemeler bittiğinde, Alman devleti istediği sonucu elde edebilirse, bu davayı benzer davalar için emsal dava olarak ele alacaktır... Saldırılara karşı sokakta sesimizi ve taleplerimizi yükseltmek için Düsseldorf’da buluşalım

Bu saldırılar, sokaklarda demokratik haklarını kazanmak için mücadele eden devrimcileri ve yurtseverleri susturmak içindir. Anti faşist/ anti emperyalist olan herkesedir. Bu sebeple; bu politikalara karşı devrimci dayanışmanın büyütülmesi gereken bir sürçten geçmekteyiz. Gün, Kürt ulusuna, devrimcilere ve ezilenlere yönelik saldırganlığı boşa çıkartmak için, halkların ortak mücadelesini kuşanıp, faşizme karşı birleşik mücadeleyi yükseltme, omuz omuza alanları doldurma günüdür. Bu hedefle, Avrupa’da faaliyet yürüten demokratik kurumlar olarak, emperyalist savaşlara, sömürü ve hak ihlalleri politikalarına, faşizme karşı olan herkesi, 4 Kasım’da Düsseldorf’da düzenlediğimiz yürüyüşe katılmaya çağırıyoruz!”