Avrupa DGB: KCK'nin kampanyasını sahipleniyoruz

Avrupa Demokratik Güç Birliği, KCK'nin "Tecride, faşizme, işgallere son; özgürlüğü sağlama zamanı" kampanyasını sahiplendiğini duyurdu, tüm devrimci kamuoyuna da çağrı yaptı.

Avrupa Demokratik Güç Birliği (DGB), İmralı tecridi ve işgalci saldırılara ilişkin yazılı açıklama yaptı.
"Türk devletinin faşist, savaşçı, işgal ve imhacı karakterinin ve politikalarını en belirgin ve herhangi bir kamuflaja ihtiyaç duymadan uygulandığı bir dönemden geçiyoruz" vurgusunda bulunulan açıklamada, şunlar kaydedildi:

'ÜLKE İÇİNDE VE DIŞINDA SAVAŞ VE SOYKIRIM...'

"Bu dönemde ülke içinde her türlü baskı ve şiddet en kaba, en pervasız ve hukuksuz bir biçimde uygulanmaktadır. Kürtler soykırımcı uygulamalara tabi tutulurken, Aleviler inançlarından dolayı her türlü baskıyı yaşarken, Kürt, Türk işçi ve emekçi halklarımız ağır sömürü koşullarında ezilmektedirler. Rejim tüm faturasını emekçi işçi halklarımıza kesmekle kalmamakta, ayrıca Kürt işçi kardeşlerimizin sadece Kürt oldukları için hayatlarına kastetmektedirler. Bu anlamda Sakarya'da Kürt tarım işçilerine yapılan saldırı ne ilktir ve ne de son saldırıdır. Katledilen kadınların, tecavüz mağduru çocukların, ellerini kollarını sallayarak dolaşan tecavüzcülerin kirlettiği bir atmosferde yaşıyoruz.
İçeride bu zulümleri yapan AKP-MHP faşist hükümetinin, ülke dışında ise yayılmacılığı, soykırımcı ve savaşçı politikaları bütün bölgede sürdürdüğü bir dönemden geçiyoruz.
(...) AKP ve Erdoğan, özellikle 7 Haziran seçimlerinden sonra, devletin içindeki diğer faşist güçlerle de birleşerek, tecrit, savaş, işgal ve imha gibi her türlü yöntemi de kullanarak demokratik Kürt hareketini ve bütün demokrasi güçlerini bastırmaya, Kürtlere soykırım uygulamaya yöneldi.  
Türk devleti bölgede sürdürülen bu savaşı da Kürdistan’ı işgal etmenin gerekçesi olarak değerlendirmeye çalıştı. Böylece Türk devleti, hem demokratik Kürt hareketini bastırmak amacıyla Kürdistan’ı işgal etmiş olacak, hem de Osmanlıcı yayılma emellerini gerçekleştirmiş olacaktır. Bu anlamda bölgede yaşanan savaş Türk devletinin Kürtlere karşı sürdürdüğü bir soykırım, imha ve işgal savaşı halini almış bulunmaktadır."

'TECRİT HERKESİ HEDEF ALIYOR'

Açıklamada, Türk devletinin izlediği bu politikanın en temel nedeninin, Kürt halkının ortaya koyduğu özgürlük ve demokrasi mücadelesi olduğuna dikkat çekilerek, "Öncelikle Kürt halkının DAİŞ’e karşı geliştirdiği direniş ve Rojava'da gelişen devrim süreci hem Kürt özgürlük hareketi ve Kürt halkı hem de bölgedeki demokrasi güçleri açısından muazzam bir değer yaratmıştır. Bunun devamımda 7 Haziran. 2015'te Kürt özgürlük hareketinin Türkiye devrimci demokratik güçleriyle birlikte HDP vasıtasıyla yarattığı sonuç bir diğer önemli gelişme olarak tarihe kaydedilmiştir" denildi.
Türk devletinin, Kürt özgürlük hareketini tümden imha etmeye, Kürtlere soykırım uygulamaya ve Kürdistan’ı işgal etmeye yönelik planlamalar yaptığının vurgulandığı açıklamada, "Bu baskı ve tecrit uygulamalarının en korkunç olanı Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanıyor olsa da tüm toplum ve tüm politik tutsaklar bu baskıları ve tecrit uygulamasını yaşamakla karşı karşıyadırlar" diye belirtildi.

'KAMPANYAYI SAHİPLENİYORUZ, DEVRİMCİLER BİZİMLE OLMALI'

Avrupa Demokratik Güç Birliği, demokrasinin yolunun belli olduğunu kaydetti ve şunlara dikkat çekti:
"Öncelikle tüm topluma dayatılan baskıların ve bütün siyasi tutsaklar ile  Sayın Abdullah Öcalan’a uygulanan İmralı tecridi kırılmalı. Çünkü bütün toplum kesimlerine yaşatılan baskılar, politik tutsaklara uygulanan zorbalıklar ve İmralı tecridi sadece Kürt halkının, demokratik Kürt kurumlarının değil, tüm demokrasi güçlerinin en temel sorunu haline gelmiştir.
Bütün bu gerçeklerden hareket eden DGB olarak bizler, KCK’nin başlattığı 'Tecride, faşizme, işgallere son; özgürlüğü sağlama zamanı' kampanyasını, kendi kampanyamız olarak kabul ediyor, bütün gücümüzle bu kampanyada yer alıyor ve tüm devrimci demokratik kamuoyunun bu kampanyada bizimle birlikte olacağına inanıyor, desteklerini bekliyor ve talep ediyoruz."